Bugün, 20 Mayıs 2024 Pazartesi

DEVRIMCI BELEDIYECILIK VE FATSA ÖRNEGI 2

DEVRIMCI BELEDIYECILIK VE FATSA ÖRNEGI 2

Yerel Yönetimlerde, halkin yönetimde söz ve karar sahibi olabilmesinin en önemli ve öncü bir uygulamasi olarak Fatsa deneyimi, hem yasandigi dönemde hem de daha sonraki dönemlerde adindan bir hayli söz ettirmeyi basarmistir.

DEVRIMCI BELEDIYECILIK VE FATSA ÖRNEGI 2

Devrimci Belediyecilikte Bir Zirve, Fikri Sönmez Ve Fatsa Örnegi

Yerel Yönetimlerde, halkin yönetimde söz ve karar sahibi olabilmesinin en önemli ve öncü bir uygulamasi olarak Fatsa deneyimi, hem yasandigi dönemde hem de daha sonraki dönemlerde adindan bir hayli söz ettirmeyi basarmistir.

Aradan geçen 26 yil sonra bile gazetelerde su veya bu sekilde haber konusu olan Fatsa’da o dönem yasanan seyler nelerdi? Neler basarilmis ve nasil basarilmisti? Bunu, o dönemin basinina yansiyanlarla vermenin daha dogru oldugunu düsünerek çesitli alintilarla aktarmaya çalisalim.

Bu basari öyküsünün özeti belki de baskan Fikri Sönmez’in su degerlendirmelerinde yatmaktadir. Baskan Fatsalilara yaptigi bir konusmada,   “Size bu düzen degismeden Fatsa’da düzen degisir, soygun, yoksulluk biter demedik. Birlikte iyi seyler yapabilecegimizi gösterebiliriz dedik ve de yapilabildigini gösterdik” diyordu.

Baskanin yine su tespiti baska bir gerçegin altini çiziyordu. “Yerel Yönetimler, demokrasiler sonucu olusmus degildir. Tam tersine demokrasiler yerel yönetim deneyimlerinin sonucu olarak gelisme göstermislerdir.”

Baskan Fikri Sönmez böyle söylüyordu ama dönemin basbakani Süleyman Demirel hiç de böyle düsünmüyordu. 30 Agustos 1980 tarihli Sikiyönetim koordinasyon toplantisinda aynen söyle söylüyordu. “Fatsa’da meydana gelen olay ‘FATSA CUMHURIYETI’ olayidir. Orada devlet yoktur. Seyirci kalmistir. Henüz Fatsa’nin basindayiz. Bu mesele yarim birakilamaz. Birakilirsa yüz Fatsa çikar.”

Böylece Fatsa devletin bir numarali hedefi haline getiriliyordu. Peki, sorunu buraya getiren gelismeler nelerdi? Bunun için önce 4 Temmuz 1980 tarihli Milliyet Gazetesinde yayinlanan su habere bakmakta yarar vardir.

“Seçimleri, karaborsaya ve yolsuzluklara karsi mücadele edecegini söyleyen, halkin söz ve karar sahibi olacagi bir belediyecilik anlayisini savunan Fikri Sönmez kazandi. Seçimlerden bir ay sonra halkin seçtigi temsilciler araciligiyla içinde AP’li ve MSP’lilerin de bulundugu 11Halk Komitesi kuruldu. Halk bu komitelerde örgütlendi ve çalismalar kisa zamanda basari kazandi.

Dört yilda yapilamaz denilen Fatsa sokaklari kadin, çocuk herkesin katilimiyla sürdürülen ‘ÇAMURA SON’ kampanyasiyla bir hafta içinde yeniden düzenlendi.

Yaklasik 400 kumarcinin bulundugu ilçede kadinlarin yardimiyla kumar oynanmasina son verildi. Parasi ödendigi halde alinamayan itfaiye aracinin yerine, eski bir itfaiye araci çalisir hale getirildi. Karaborsa önlendi. Yüksek faizle tefeciler köylerden birken faizlerini toplayamadilar. Halka satilmadan depolarda bekletilen yaglar, stokçularin depolari açilarak halk komiteleri eliyle dagitildi.”

Gelismeler böyleydi ve Fatsalilar büyük bir huzur ve güven içerisindeydiler. Öyle ki AP ilçe yöneticileri bile parti merkezlerine çektikleri bir telgrafta, “Bize yapacaginiz en büyük iyilik Fatsa’nin idaresini bize birakmanizdir” diyorlardi.

Milliyet gazetesinde yer alan habere göre MSP ilçe baskani da su degerlendirmeyi yapmaktadir. “Fatsa’da ates ile barut yok. Degisik görüsler her zaman bir aradayiz. Ilçede zorlama yok, tazyik yok, herkese insan gözüyle bakiliyor.”

Halk komitelerinde de görev yapan bir baska AP’li ise,  “Bu gün belediye bir sey yapacagi zaman halka danisalim diyor. Ama biz, ‘halk bizi seçmis, tekrar halka danismanin ne anlami var’ diye düsünürdük. Simdi mahallelerde halk komitelerine danisilmadan bir sey yapilmiyor.”

Iste bu sözler Demokrasi aldatmacasina vurulan en büyük darbeydi. Iste Süleyman DEMIREL’e “Biraksaniz Yüz Fatsa Çikar” dedirten sey de buydu.

Gazetelerde yayinlanan bu haberlerden bir hafta sonra daha da ilginç bir gelisme yasaniyordu. CHP, AP, MSP ilçe baskanlari gazetelere ortak bir açiklama yapiyorlardi. Bakiniz Fatsa’yi nasil anlatiyorlar.

“Her yerde kan var. Biz burada huzur içerisindeyiz. Fatsa’ya pasaportsuz girilmiyor gibi seyler yalandir. Fatsa halki için dosyalardan, dedikodulardan, fisiltilardan aldiginiz bilgilere göre karar vermeyiniz. Bizlere degil, halka danisiniz.”

Devleti yönetenleri en çok rahatsiz eden konularin basinda ise “Halk Komiteleri” geliyordu. O nedenle buraya ayri bir paragraf açmakta yarar var saniyorum.

18 Mayis tarihli Demokrat Gazetesinde halk komiteleri ile belediye iliskisi söyle anlatiliyordu.

“Onbir mahalle komitesi belediyenin halkla bütünlesmesini saglamis, sorunlar kahve toplantilariyla halka anlatilarak birlikte çözüm yollari aranmistir. Mahalle Komitelerinin aldiklari kararlar belediye halkla iliskiler müdürlügü baskanini da içinde bulundugu bes kisilik yürütme kurulunda degerlendirmeye konu yapilarak öneriler daha sonra belediye encümenine sunulmustur.”

10 Temmuz tarihli Milliyet Gazetesinde ayni konuda söyle denilmektedir.

“Komiteler, mahallelerin büyüklügüne göre üç ila yedi kisilik gruplardan olusuyordu. Bunlar çözemedikleri bazi sorunlari bizzat belediye baskanina kadar getiriyorlardi.”

Mümtaz Sosyal ise 15 Temmuz tarihli Milliyet Gazetesindeki kösesinde yine ayni konuyu islemektedir.

“(…)Fatsa’da Türkiye’nin baska köselerinde olmayan bir sey vardi. Ilçede Onbir halk komitesi kurulmustu. Komiteler halkin oyula seçilmekteydi ve her mahallede halk sikâyetlerini bu komitelere yapmakta, komiteler sorunlari dogrudan dogruya çözmeye çalismakta, çözemediklerini belediyeye aktarmaktadirlar.

Ne var ki Fatsa’da yaratilan yönetim halki isin içine katmadan ülke yönetmeye hevesli olanlarin keyfini kaçirmistir. Böyle olunca da orada seçimle isbasina gelmis bir yerel yönetim sorumlusunun sanki ezilmesi, yok edilmesi, yerin dibine batirilmasi gereken bir düsman gibi görmeye baslamislardir.”

Baskan Fikri Sönmez ise bu komitelerin çalismalarini söyle anlatiyordu. “Benim bahsettigim düzen sadece belediye yönetim düzenidir. Bu düzende, halkla birlikte meselelerimizi görüsüp, tartisip çözmeye çalisiyoruz.” (22 Temmuz 1980 tarihli Tercüman Gazetesi)

Bütün bu olumlu açiklamalara ve haberlere ragmen 1980 yilinin yaz aylarinda Fatsa Belediyesi ile ilçedeki merkezi devlet teskilati birimlerinin arasi giderek açiliyordu. Sonunda hukuksal sonuçlar doguracak sekilde bazi gelismeler yasanir ve Bakanlar Kurulunca baskan görevden alinarak yerine vekâleten bir baskasi atanir. Daha sonra da bu görevi kaymakamin yürütmesine karar verilir.

Fikri Sönmez daha sonra bu komiteleri söyle savunmustur.

“Bu komiteleri halkin kendisi seçiyor. Her mahalledeki halk, sikâyetlerini bu komitelere yapiyor ve bunlar da sorunlari çözmeye çalisiyorlardi. Bunlar arasinda günlük bazi sorunlardan, bulunmayan gida maddelerine, yanmayan sokak lambalarina ve resmi dairelerde izlenmesi gereken islere kadar hemen her türlü sorun bulunuyordu.(…)

Bu örgütlenme, fiyat ve satis ilkelerini saptayarak karaborsa, stokçuluk ve kaçak hayvan kesimini önlemek, liman ve taksi isletmelerinin araci rantlarini ortadan kaldirarak belediyeye gelir saglamak gibi yararlari olmustur.

Yine bu komiteler sayesinde belediye gelirleri bir önceki yilin sekiz ayina oranla üç ayda iki katina çikarabilmistir. Normal yollardan ancak dört yilda yapilabilecek bir çakillama hizmetini imece yöntemiyle bir haftada tamamlamayi basarabildik. (…)

Komitelerde siyasi parti ayrimi yapilmiyordu. Saptanan öneriler teknik yönden denetlenmek için belediye organlarina götürülüyordu. Belediyenin gerekli gördügü isleri de yine bu komitelerde hep tartisma konusu yapilmistir. (…)

Burada kurulan mahalle komitelerinin ideolojik bir niteligi de vardir. Ve bu nitelik tekelci rantlari yoksul kentliye dagitarak, tutucu merkezi yönetime karsi yerel erki ve yerel demokrasiyi güçlendirmektedir.”

Iste, basta devleti yönetenler olmak üzere Fatsa’da ki yasananlardan rahatsizlik duyan ve orasini düsman bir ülke,  bu degisim ve dönüsümü yaratan devrimcileri de yok edilmesi gereken birer düsman gibi görenleri rahatsiz eden seyler bu gelismelerdi. Istiyorlardi ki düzenleri bozulmasin, halk uyanip yönetime katilmasin, demokrasi gelismesin. Zaten çok geçmeden istedikleri de oldu. 12 Eylül 1980 fasist darbesiyle birazcik kirintilari olan “demokrasi” rafa kaldirilarak devrimciler zindanlara dolduruluyordu. (devam edecek)

*Bu bölümde yararlandigimiz kaynaklar: Rusen Keles. Kent ve Siyaset Üzerine Yazilar. IULA – EMME Yayini. S. 264. Istanbul 1993) / Hakki Zapçi. “Yerel Yönetimler ve Demokrasi. Fatsa Örnegi”. Kent ve Politika Dergisi. Sayi 2. Sayfa 15-16. O.Tayfun Mater.(Derleyen). Devrimci Yol Savunmasi. 12 Eylül Öncesi ve Sonrasi. Simge Yayinlari. Ankara. Ocak 1989

*Bu yazi Devrimci Belediyeciligi zirveye tasiyan Fatsa Belediye Baskani Fikri Sönmez’in 12 Eylül zindanlarinda ugradigi iskenceler sonucu hayata veda edisinin 31.yili anisina kalem alinmistir. “BEN NE YAPTIYSAM HALKIM IÇIN, HALKIMLA BIRLIKTE YAPTIM”  



  • Pazartesi 22.5 ° / 13.7 ° Güneşli
  • Salı 22.6 ° / 13.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 24.1 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı