Bugün, 20 Mayıs 2024 Pazartesi

POSTANE ISGALLERI 4

POSTANE ISGALLERI 4

?Mazlumlarin aldik intikamini, Yüce ettik dadasligin namini, Kirdik zalimlerin ihtisamini,

Erzurum Isyani ve Postanenin Birinci Isgali                                                                             

1906-1908 döneminde Anadolu’da görülen isyanlarin en büyügü ve de en önemlisi olan bu isyan bir yildan fazla sürmüstür. Hatta isyanin liderleri tutuklanip mahkûm edilmesine ragmen isyancilarin talepleri kabul edilmek zorunda kalinmistir. Isyanin nedeni olan iki yeni vergi bütün Rumeli ve Anadolu topraklarinda geri alinmistir. Ayrica baski, zulüm ve yolsuzlugun simgesi olan Erzurum Valileri de görevden alinmislardir.

Nazim Pasanin valiligi sirasinda (1902- Mart 1906) devlet dairelerinde rüsvet ve iltimassiz is görülemez hale gelmis ve vergi bahanesiyle halktan usulsüz paralar toplanmaya baslamisti. Diger taraftan da askerlerin perisan bir halde kalmasi, subaylarin aylarca maas alamamasi ise ortami bir hayli germektedir.

Oysa ayni vali halktan topladigi 350.000 liralik gelirin 90.000 lirasini Istanbul’a göndermekte ve buna ragmen/yüzden nisanlar, rütbeler almaktadir.

Hükümetin evcil hayvanlardan “hayvanat-i ehliye rüsumu”,  ve yine ordunun ihtiyaçlari için “rüsum-u sahsiye” adiyla iki yeni vergi istemesi ise sartlari büsbütün agirlastirmistir.

Iste böyle bir ortamda Vali Hazretleri hastanede ölen bir erin masraflarini talep eden görevli memuru “bir mecidiye bir neferden hayirlidir” diyerek dairesinden kovar.** Vali hastalara süt parasi verilmesi talebini de reddetmistir. Iste bu olay bardagi tasiran son damla olmustur. Bu durum halkta valiye ve yiyici devlet memurlarina duyulan öfkeyle birlesince isyanin kivilcimi çakilmis olur.

Halkin ilk tepkisi 20 Subat 1906 tarihinde 13 imzali bir dilekçeyle valilige basvurmak olur. Dilekçede yeni konulan “Hayvanat-i Ehliye Rüsumu’nun” kaldirilmasi istenmektedir. Vali gelenlere iyi davranarak ‘kisa sürede verginin kaldirilmasini saglayacagini’ söyler. Daha sonra ise dilekçeyi ayni mahiyetteki Pasinler halkinin dilekçesiyle birlestirerek Istanbul’a gönderir. Ancak dilekçelere ilistirdigi bir ek yazi ile durumu payitahta söyle arz etmektedir.

“Disardan yapilan aldatici kiskirtmalara egilimli kisilerin telkinleri sonucu Pasinler ahalisinden az sayida kisi hayvanat rüsümü ve verg-i sahsi’yi vermeyeceklerine dair anlamsiz mazeretler sürmektedirler ve diger ahaliyi de kendilerine katilmak için kiskirtmaktadirlar.                       

Is genislemeden yeterli ve etkili araçlara müracaat olunmustur. Bu ugurda her fedakârliga katlanmaktan geri durmayacagimi, (size) bagliligimi arz ederim.                                                                        

Ferman velinimetim padisahimindir. 2 Mart 1906.”

Bir süre Istanbul’dan haber bekleyen halkta giderek huzursuzluklar artmaya baslar. Sehrin ileri gelenlerinden Haci Akif Aga 15 kadar hayvan tüccariyla birlikte Tebriz Kapisinda ki Tophaneli Ishani’nda bir toplanti yapar ve saraya yeni bir telgraf çekilmesinde karar kilinir. Telgrafta yeni vergilerin kaldirilmasi istegi tekrarlanmaktadir.

Çekilen bu telgraflar sarayda bir endise ve korku yaratsa da vali her seferinde “kusku duyulacak bir durum olmadigini, bir haftaya kadar hadiselerin kapanacagini” bildirmektedir.

Halk artik Istanbul’dan olumlu bir cevap geleceginden ümidini kesmistir. Iste böyle bir ortamda 13 Mart 1906 tarihinde bölgede güçlü bir destegi olan “Can Veren” örgütü Postaneyi isgal ederek yönetime el koyar.***

“Yeter oldu zehir yedik kan yuttuk”

Vali postanedeki isgali sona erdirmek için 26. Nizamiye Alayindan bir tabur asker görevlendirir. Hareketin bazi önderleri gözaltina alinir ve askere ates emri verilir. Ancak asker ates açmayi reddeder ve kendilerini buna zorlayan bir subayi da yaralar.

Bu gelismeler üzerine “Can Veren” örgütü sehre tellallar çikartarak dükkânlarin derhal kapatilmasini ve halkin destek için postanenin etrafinda toplanmasini emreder. Halk akin akin postaneye dogru gitmektedir. Kalabaligin yirmi bin kisiyi astigi bildirilmektedir.

Durumun ciddiyetini gören vali postanedekileri yatistirmak ve halki dagitmak için sehrin müftüsü Haci Lütfullah Efendi’den yardim ister. Ancak müftü de “yeni vergilerin seriata aykiri ve halkin protestosunda hakli oldugunu” belirterek direnise destek verince iyice korkan vali konagina kapanir ve dairesine gidemez olur.

Postaneye el koyan isgalciler derhal saraya telgraf çekerek Nazim Pasa’nin görevden alinmasini ve yeni vergilerin kaldirilmasini isterler. Disarda ise gece boyu dagilmayan alti binden fazla bir kalabalik beklemektedir.

Böylece 10 günden fazla beklemelerine ve saraya 30 civarinda telgraf çekmelerine ragmen hiçbir cevap alamazlar. Soguk havaya ragmen her gün postane önünde toplanmaya da devam ederler. Ancak bilmedikleri bir sey vardir. O da valinin konaginda ayri bir telgraf makinesi vardir ve oradan sürekli olarak saraya telgraf çekilmektedir.

Vali bu telgraflarinda “mesele çikaranlarin birtakim sürgün kimseler oldugunu ve bu durumu üzün süre sürdüremeyeceklerini, eger kendisi görevden alinirsa iyice simaracaklarini ve halkin tamamen itaatten çikacagini” yazarak padisahi oyalamaktadir.

Ancak kendisi de aslen bir mesrutiyetçi olan PTT Basmüdürü Suphi Bey bu durumu el altindan direnisçilere duyurur. Bunun üzerine direnisçiler derhal makineye el koyarak valiyi de konaginda hapseder.

Direnis o kadar örgütlüdür ki, bu süre içerisinde çarsilarin tamaminin kapali olmasi nedeniyle beliren ekmek, peynir vb. gibi temel ihtiyaçlar karsilaniyor ve muhtaç ailelerin iasesinin temini dahi organize ediliyordu.  Firsattan yararlanarak halka pahali ekmek satmak isteyen firincilar tespit edilerek ekmekleri halka bedava dagitiliyordu.

Baska çare kalmadigini düsünen hükümet, sorunun kesin olarak çözümü için 4. Ordu Müsiri (Maresal) Zeki Pasa’yi görevlendirir. Ancak durumun hiç de kolay olmadiginin ve subaylar arasindaki hosnutsuzlugun (direnise sicak bakilmasinin) da farkinda olan Zeki Pasa bu nedenle Erzurum’a gelmez.

Sehirde hiçbir kamu yöneticisinin otoritesi kalmamistir. Tüm düzeni direnisçiler saglamaktadir. Sonunda halkin geçici vaatlerle yatistirilamayacagini anlayan hükümet, vali Nazim Pasayi görevden alir ve isyana neden olan yeni vergilerin toplanmasini da erteler. Böylece bu ilk isyan da son bulmus olur.

Hak yerine gelsin adalet gülsün,                                                      

Düskünlerin zincirleri sökülsün.”

Dostlukla.                                                           

*Dörtlükler Harputlu Abdullah Cevdet Bey’in Erzurum isyani esnasinda ahaliye hitaben yazdigi “Vatan” nesidesinden alinmistir. **”Üç - bes Mehmetçik öldü diye parlamento toplanmaz” diyen Hüseyin Çelik herhalde valinin bu sözünden feyz almis olmali. ***CAN VEREN Örgütü: Genellikle tüccarlardan olusan bir esraf örgütlenmesidir. Genis bir üye profili vardir. Din adamlari, askerler, emekçiler vb. Çogu kaynakta Prens Sabahattin`in Tesebbüsü Sahsi ve Âdemi Merkeziyet Cemiyeti Erzurum subesiyle iliski içinde oldugu yazilidir.

 



  • Pazartesi 22.5 ° / 13.7 ° Güneşli
  • Salı 22.6 ° / 13.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 24.1 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı