Bu yaziyi tam bir sene önce yazmistim. Biraz ekleme ile günceli yakalamaya çalistim.
AKP,12 Eylülcülerin bile cesaret edemedigi seyleri yapiyor.
Isçilere kidem tazminatlari neredeyse hiç verilmemek üzere kaldirilmaya çalisiliyor. Bu neoliberal, piyasaci sistemin atesli savunuculari kazanilmis bütün haklari birer birer ortadan kaldiriyor. Acimasizca saldiriyor!
Isçilerin emekli olduktan sonraki tek güvenceleri olan kidem tazminatina göz dikiyorlar. 12 Eylül öncesi kidem tazminati ile neredeyse bir ev aliniyordu. 12 Eylül'den bugüne eridi,simdi de AKP kaldirmaya,sermaye için fon olusturmaya hazirlaniyor.
Kidem tazminati isçiye yipranmasi karsiligi verilen paradir. Yillarini verdigi,harcadigi emegin karsiligidir. Çalistigi yerin serefiyesine katkisi karsiligidir. Ama bu para bugünden sonra patronlarin denetimine girecek ve onlarin ihtiyaci için kullanilacak. Isçi alabilirse bir kirinti alacak!
Hak ve özgürlüklerde engelsiz bir geriye dönüs var. Pervasiz bir hak gaspi yapiliyor. Oldukça ciliz bir karsi durus var. Sendikalar görüs açiklamaktan öte bir tavir sergilemiyor. Bu tavir,bu yaklasim AKP'ye geri adim attirir mi? AKP arkasina aldigi %50'lik rüzgarla kimseyi dinlemiyor,muhalif hiçbir sese kulak vermiyor…
AKP buna nasil cesaret ediyor?
Acaba bu kadar haksizliklara,hak gasplarina karsi neden güçlü bir muhalefet olusturulamiyor?
Toplumsal bilinç olarak geriye gidis buna denk düsüyor olsa gerek. Bu konuda Amerikali iktisatçi Veblen'e(1857-1929) kulak verelim:
'Bireyi baski altina alan ve böylece onu etkisizlestirerek sistemle uyumlastiran günümüzün toplumsal kurumlari ve kültür dokusu geçmistekinden daha güçlü ve etkili bir sekilde çalismaktadir.'
Her seyin önüne bir 'ileri' sözcügü koyarak bizi körlestiriyorlar. 'Ileri' dedikçe bizim bundan tam bir 'gerilik' anlamamiz gerekiyormus. Örnegin 'ileri demokrasi' gibi.
Ilerlemek söz konusu olunca siz nereye dogru ilerlersiniz?
Iste burada bir sorun var.
Maalesef bizde bu 'geriye dogru ilerlemek' anlasiliyor. Bu bize özgü bir sey olsa gerek!
Felsefi olarak da konjonktüre sanki uyuyor. (Eagleton bir kitabinda bahsi geçen "Geçmise dogru, ileri!" slogani gibi)
70'li yillari hatirlayanlar varsa bilirler,o ortamda çocuklarina söyle ögüt veriyorlardi: Önden gitme burnunu kirarlar, arkada kalma belini kirarlar. Ortadan git!
Romalilar da 'Orta yol altin yoldur' demis. Ortadan,suya sabuna dokunmadan gitmenin,kimseyi rahatsiz etmemenin,riske girmemenin,güvenlik kaygisi içinde olmanin geregi olarak ortaya çikmis olsa gerek. Azicik asim,kaygisiz basim! Yani 3 maymunu oynamak; görme,duyma,konusma!
Sehir içi yolcu otobüsleri tam bir felaket.
Sehir içi yolcu otobüslerinin hali memleketin hali gibidir.
'Lütfen arkaya dogru ilerleyiniz!' Bu etiketler dikkatiniz hiç çekti mi bilmiyorum. Her gördügümde beni rahatsiz ediyor.
Bilinçaltimiza böyle giriyor,böyle kaziyorlar. Arkaya dogru ilerleyiniz! Soförlerden en çok duydugum cümle bu. Hep arkaya dogru yönümüzü dönüyoruz. Ilerlemenin adresi arkaya dönmek.
Yazgimizda bu var galiba. Hep arkaya dogru ilerlemek. Bu bizim genetigimize islemis.Kaniksamisiz. Önde bir uyari levhasi. 'Lütfen arkaya dogru ilerleyiniz!' Geriye dogru ilerlemez iseniz basiniza sanki bir is gelecekmis gibi hissedersiniz.
Bir türlü yüzümüzü ileriye çevirmiyoruz. Kisaca ileri gitmeyi pek sevmeyiz. Ileri gitmek korkutur. Ileri gitme! Çok ileri gidiyorsun! Bir tehdit havasi vardir. Bu yüzden ileri gitmek pek hos karsilanmaz. Aman Allah,haddini asiverirsin! Ortalik karisir.
Otobüste buna bazilari 'Arkaya dogru ilerleyiniz!' yazisina pek aldiris etmez,görmezden gelirler,farkinda olduklarindan degil statükocu olduklarindan olsa gerek,arkaya dogru ilerlememekte israr eder,tutunacak bir yer bulup oraya adeta yapisip kalanlar hiçbir uyariya kulak asmazlar.Orada öyle çivilenip kalirlar. Ön taraftaki koridorda yer tutar arkaya dogru ileri gitmezler. Bunlar iyi tutucudurlar. Tuttuklari yeri asla birakmazlar. Baskalarinin arkaya dogru ilerlemelerine de asla izin vermezler. Sayica çok azdirlar. Uyarilar da hiç fayda etmez. 'Yerinden oynayan 70 gadre ugrar' diye endise duyarlar. Neme lazim!
Bazilari ise bu levhalari okuyup dikkate aldiklarindan midir nedir bilinmez,yara yara basip arkaya dogru ilerlerler. Geriye gitmede bunlarin hiçbir endiseleri yoktur. Balik istifi gibi birbirine yapsir,gidisattan hiç rahatsiz olmazlar. Birisi rahatsiz olup,'insan tasiyorsunuz,hayvan degil,yeter be!' demez. Diyenleri de elestirmek için hücum ederler. Aninda bir linç girisimi baslar. Hemen birbirlerini suçlarlar.
Bu yüzden otobüsün ön tarafi her zaman doludur, tikalidir. Orta ya da arka taraf kapi önleri bu yüzden bir iki kisilik(!) bosluk bulunur. Bu durumda çare orta ya da arka kapilari açmaktir. Soför çaresizdir.
-Arkadan bininiz!
-Ortadan bininiz!
Size her ne kadar bu kelimeler müstehcen ve argo çagrisimlar yapar ise de geçici çözüm üretmek açisindan iyidir. Çünkü arkadan binince gerçek anlamda bir ilerleme vardir, bu arkadan ileri dogru gitmektir. Bunlar hep geç kalanlar ya da ileri durakta bekleyen otobüse binme sansi çok az olanlardir.
Insanlarin ileriye dogru gitmek için önü açilmayinca,bu yollar tikaninca seçenek olarak ayak diremek yada geriye dönmek kaliyor. Zaten bilinçaltina bir sekilde islendigi için geriye dönmek,arkaya dogru ilerlemek daha kolay geliyor.Bunun bir tehlikesi yok. Kisi bir de yilginliga müsait ise pisip kaliyor hemen.
Bence çok eskiler bilirler,eskiden öyleydi. Otobüse arkadan binmek bence daha iyi idi. Ama bunun rahatsiz edici bir yani görülmüs ki otobüse binme sekli degismis,arkadan binmek, tehlikeli ve rejmin gelecegini sarsici olarak görülmüs olmali(!) Çünkü o zaman gerçek anlamda ileri gidiyorsunuz. Otobüsteki uyarici etiket: Ileri gidiniz! Seklinde olsaydi. Kazara bu lafi gençler yanlis anlar,toplumun temellerine, yaninda bulundurduklari 'pusu,kitap,semsiye, kartpostal' ile dinamit koyarlardi!
Lütfen ileri giderken dikkat! Nereye gideceginizi iyi bilin!
04.07.2011