DÜNYA EMEKÇI KADINLAR GÜNÜ VE BIR DOST
8 Mart Dünya Emekçi Kadinlar Günü için kösemizi, sendikal çalismalarin içinden gelen, yillarca sinif mücadelesi yapmis ve agir bedeller ödemis bir dosta açma geregi hissettik. Kendisi gazetemize bu özel günle ilgili duygu ve düsüncelerini aktardiginda bir basin emekçisi olarak sizlere ulasmasi açisindan vesile olalim dedik. Sayin Musa Bazin'in bize ulastirdigi 8 Marta iliskin makale çalismasi söyle;
"1840'li yillarda Avrupa toplumsal hareketlerin sancilarini yasarken, 1848'de Almanya ve Fransa burjuva demokrasisi, burjuva demokratik devrimleriyle feodal kabugunu kirdilar. Bundan kisa bir süre sonra Newyork'ta tekstil fabrikalarinda çalisan kirk bin kadin isçi, 8 Mart 1857 tarihinde büyük bir direnis sergilediler. Kirk bin kadin isçi bu tarihsel direnisi; çalisma kosullarinin agir olmasi, is saatlerinin 12 saatten fazla olmasi, ücretlerin çok düsük olmasi, çalisma kosullarinin iyilestirilmesi ve yeni haklar elde etmek amaciyla gerçeklestirmislerdir. Bu direnis maalesef egemen siniflar tarafindan siddet ve kanla bastirilmistir. Bu ugurda 129 kadin isçi hayatini kaybetmistir. Kirk bin kadin tekstil isçisinin canlari pahasina gerçeklestirdigi bu direnis emekçi kadinlarin da ilk örgütlü direnisidir.
Önceleri kadinlar ekonomik ve demokratik talepler için mücadele yürütürken kendisi için sinif olma bilinci gelistikçe de giderek iktidar mücadelesi için bir örgütlenme içine girmislerdir.
1910 yilinda Kopenghag'da düzenlenen bir konferansta 8 mart, dünya emekçi kadinlar günü olarak birlik, dayanisma ve mücadele günü olarak kutlanmasina karar verilmistir. Dünya 8 Mart emekçi kadinlar günü olarak kutlanmasinda, tarihteki özel yerini almasinda Clara Zetkin ve diger Alman sosyalist kadinlarinin büyük bir rolü vardir.
1910 yilindan itibaren birlik, dayanisma ve mücadele günü olarak kutlanmasi egemen siniflarda rahatsizlik yaratmistir. Bu nedenle 1975 yilinda birlesmis milletler tarafindan düzenlenen bir toplantida dünya kadinlar günü olarak kutlanmasina karar verilmistir. Kadin sinifsal mücadelede hak ettigi yerini aldigi müddetçe kadinin degisimi de sömürücü sistem içinde baslamistir. Çünkü kadinin sinifsal bilinci üretim iliskilerindeki konumuna paralel olarak gelismistir. Ayrica kadin sinifdasi olarak erkek emekçiyle sinif mücadelesini omuzlamistir.
Kadinin ataerkil dönemden günümüze tarihsel serüveni sorunun birden bire çözülemeyeceginin de göstergesidir. Çesitli gelenek ve göreneklerle bu güne gelinmistir. Bu anlayislar topluma zor degisecek biçimde nüfuz etmistir. Bütün sorunlar birden ortaya çikmadigi gibi birden söküp atilamayacagi da açiktir. Toplumlar kadin sorununa tüm yönleriyle egilmeli kurtulus için sinifsal mücadeleye yer verilmelidir.
Kadinin hem cinsel, hem sosyal hem de sinifsal baski altina alinmasinin diyalektik bagi gözden geçirilmeli ve açiga çikan pozitif enerji de sinifsal mücadeleye yönlendirilmelidir. Sinif mücadelesinin vazgeçilmezi olan emekçi kadin mücadele sahnesindeki yerini eskiden oldugu gibi bu gün de almalidir.
8 Mart dünya emekçi kadinlar günü kutlu olsun…"
Eline diline yüregine saglik degerli dost. Bu gün üretimin her alaninda aktif rol oynayan, iste, yolda sokakta, evde ezilen ve yalnizlasan kadinlarimiza selam olsun…