ENGEL TANIMADAN DEVAM EDENLERE…
Istanbul'da Engelliler haftasi dün itibariyle basladi ve 06-09 Aralik tarihleri arasinda düzenlenecek Engelsiz Yasam Fuari ile sona erecek…
Engelliler haftasinda, Tarih sayfalarinda da hak ettigi yeri alan; haftanin anlam ve önemine dair bir cümle düstü tozlu raflardan.
"Gözlerin görmedigi halde sana is vermisiz, daha ne yapalim. Müteahhitlerin yaninda çalismaya devam…"
Karindan konusmak denen muamma bu olsa gerek. Bazen bir söz görmeyen gözlere göz olur, bu cümle de o hesap. Görünüre bakip da irdelemeden, incelemeden degerinden fazla kiymet biçenlere söz-göz-gözlük nafile ama toplum bilimciler için çözülesi bir soru isareti bu cümle.
Kalp gözü açik olanlarin hayatini kucaklayan kapkara bosluga kirmizi kalemle yazilmis bir ironi veya alaysi bir yaklasim bu cümle. Çehresi insan olanlara sinir boyu aldanmanin, kanmanin aci neticesi, sizlanmakla yaziklanmakla islerin düzelmeyeceginin de açik bir göstergesi bu cümle.
Basta engelliler olmak kaydiyla, cemil cümlemizi, sinirda yasamlari, pamuk ipligine bagli hayatlari görmezden gelme bu dile vuran traji-komik yaklasim. Görenlerle görmeyenlerin Türkiye cografyasindaki düellosunun baslama fisegi bu kelimeler aslinda. Açikgözlerin sinirsiz serüvenlerinin görmeyen gözlere kissadan hisse yapistirilmasi bu ; "Gözlerin görmedigi halde sana is vermisiz" lafazanligi.
Dünya tarlasina ekilen genetigi bozulmus fikirlerin Türkiye'de de yesertilmesi çabasinin ürünüdür bu tek cümle. Her seyi, koca dokuz yili sip diye özetleyen bir çikis bu serenat. Hiçbir engel tanimadan halkla siki baglar kurmanin, engelsiz kosmanin disa vurumu bu; "Gözlerin görmedigi halde sana is vermisiz, daha ne yapalim" zilgiti…
Akil sagligini zorlayan bir kelimeler dizini, ülkenin akil sagligini pek rahatsiz etmemisti zamaninda.
Her bireyin potansiyel engelli riski ile yasadiginin hayatin gerçegi oldugunu unutmak bize yakismazdi. Jurnalciligin habercilik oldugu su devirde bu cümle o günden bu güne yüregimizi yakti her nedense, üstümüze vazife olmasa da.
Is göremez durumuna düsmekten ise asgari ücrete talim edilmesinin terbiyeden oldugu hatirlatildi o gönül gözüyle gören garibe. Kibir tasini sirtlarinda tasiyanlar elbette anlamazlar bizim gibi gariplerin feryadini. Oysa altini sarraf cimriyi fakir-yoksul çok iyi bilir. Gün olur devran döner cani sikilir bunlarin diye düsünen yok.
Bulmuslar meydani bos, salliyorlar elalemin besigini. Halkin inanci bir yipranirsa üstü kapatilarak geçistirilen benzeri vakalar ve devasa gerçekler seçim vaadi falan da dinlemez.
Iste o zaman kisa mesaj elestirileri ile nam salan saman kagidi karalayicilari da kurtaramaz zevati ve zevata destek olan hazirunu. Çözülemez sifreler kervanina zor erisir ve yetisir alimi ulemalar. Hiçbir ciddi mana tasimayan azarlamalar da yolculuk erzaklari olur verilen molalarda, bakip ta göremeyenlere.
Gören göz kilavuz istemez ama o sarfedilen sözler gözümüzü çikardi, yüregimizi sizlatti;
"Gözlerin görmedigi halde sana is vermisiz, daha ne yapalim, müteahhitlere hizmete devam…"
Bu yetenek körelten baskilardan moral degerler sifirlandi. Yine de engel mengel tanimadan yola devam.
03 Aralik "Dünya Engelliler Günü" kutlu olsun…