Deniz Feneri Sorusturmasi çerçevesinde 'örgütlü dolandiricilik' suçlamasiyla islem baslatan savcilarin görevden el çektirilmesinin ardindan, yeni savcilar iddianamelerini önceki gün tamamladi.
Ankara Cumhuriyet Bassavciligi'nin 2008'den beri sürdürdügü davada, görevden alinan savcilarin, süphelilerin tutuklanmasi istemiyle mahkemeye gönderdigi sevk yazilarinda örgüt üyeligi ve nitelikli dolandiricilik öne çikarken, iddianamede bu suçlamalarin bulunmamasi dikkat çekti.
YENI SAVCILAR FARK YARATTI!
526 sayfa oldugu belirtilen yeni iddianamede hiçbir süpheli hakkinda "suç islemek amaciyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, örgüt üye olmamakla birlikte örgütüne adina suç islemek, örgüt içinde hiyerarsik yapiya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardim etmek" ve "birçok kez nitelikli dolandiricilik" suçlamasina yer verilmemesi oldu.
Bunlar yerine; 45 süpheli hakkinda sürdürülen sorusturmada 20 kisi hakkinda "özel evrakta sahtecilik", "Kamu görevlisinin sahtecilik suçuna istirak" ve "Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal" suçlarindan dava açildi.
KÖSTEBEKLER DE DOSYA DISI
Görevden alinan savcilar, sevk yazilarinda "Örgütün kuruculari, kamu görevlisi araciligiyla haklarindaki iletisimin dinlenmesi tedbirinin uygulandigi ögrenmislerdir" tespitini yapsalar da, yeni savcilar ise köstebek oldugu iddia edilen 3 sahis hakkinda da takipsizlik karari verdi.
ESKI SAVCILAR: GELECEGI GEÇMISINDE GIZLI
Öte yandan; görevden el çektirilen savcilarin yakin çevresinden aldigimiz bilgiye göre, eski savcilar davanin akibetinin ne olacagi sorusunu söyle yanitliyor: 'Sorusturmanin geçmisine bakarsaniz, geleceginin ne olacagini görürsünüz!'
Kendilerinin dosyadan alinmasiyla baslayan sürecin, bu iddianameyle hiz kazandigini belirten savcilarin söyle söyledigi ögrenildi:
'O ZAMAN NEDEN TUTUKLANDILAR?'
"Biz sorusturmadayken sorguya sevk ettigimiz kisileri, yani tutuklanan kisileri "örgüt kurmak, yönetmek ve nitelikli dolandiricilik suçlarindan sevk ettik ve bu sahislar o suçlardan tutuklandilar. Yani tutuklayan mahkeme, örgütün de nitelikli dolandiriciligin da oldugunu biliyorlar ki tutuklamislar. Yoksa 'burada örgüt nerede denilip' tutuklamazlardi. Tahliye edilenler de 'örgüt yok' denerek tahliye edilmedi. 'Delillerin toplanmis olmasina göre, tutuklamalarin tedbire dönüsmemesine göre' denilerek tahliye edildiler. Onlar tutuklandigina göre demek ki biz yanlis yapmamisiz. Zaten bu durum bile simdiki savcilarin yanlisinin ispatidir."
'IDDIANAME BIR SUÇÜSTÜ BELGESIDIR'
Yeni iddianameyi BirGün'e degerlendiren CHP'nin hukukçu vekillerinden Atilla Kart ise, "Bu iddianame bir suçüstü belgesidir. Hükümetin ortada her ne varsa ona, ne kadar dahil oldugunun belgesidir" dedi.
Bu iddianamenin AKP'nin bir mesaji oldugunu belirten Kart, "Hükümet diyor ki: Deniz Feneri'ne dokunamazsin. Yani Fener'e de dokunan yanar!"
Sorusturmanin böylece karanliga gömülmeye çalisildigina isaret eden Kart, konuya iliskin Persembe yada Cuma günü Meclis'te bir basin toplantisi yapacagini da sözlerine ekledi.
Yargilayanla yargilanana ayni oranda ceza istemi!
Sorusturma kapsaminda süpheliler Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'in sikayeti üzerine sorusturmayi sürdürülen savcilar sorusturmadan el çektirildikten sonra, haklarinda dava açilmisti. Sincan Cumhuriyet Bassavciligi, savcilar hakkinda "Resmi belgede tahrifat, görevi kötüyü kullanma" suçundan dava açmisti. Savci Nadi Türkaslan hakkinda 4 yildan 11 yila kadar hapis cezasi talep edilirken, diger savcilar Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkinda, 1 yildan 3 yila kadar hapis istenildi. Süpheliler hakkindaki iddianamede ise, üç suçu birden istenilen ceza miktari 3 yil 9 aydan 14 yil 6 aya kadar hapis cezasini öngörüyor. Iddianamede 'daha az cezayi gerektiren hal'i düzenleyen TCK'nin 211 nolu maddesinin de uygulanmasi talep edildi.
NE OLMUSTU?
Sorusturmadan alinan üç savci, 10 Temmuz 2011 tarihinde mahkemeye gönderdikleri sevk yazisinda, süpheliler Zekeriya Karaman, Ismail Karahan, Mustafa Çelik, Zahid Akman, Erdogan Kara ve digerlerinin Deniz Feneri e. V'nin parasini amaci disinda ve sahsi olarak kullanmak amaciyla suç örgütü kurup yönettiklerini anlatarak su tespitte bulunmuslardi: "Örgütün amaci dogrultusunda, Almanya'da kurulu ve faaliyet gösteren Deniz Feneri e. V isimli dernegin yardim amaciyla toplandigi paralari yillar içinde sahsi olarak kullanip mal edindikleri, birçok kez nitelikli dolandiricilik suçlari ile durumu gizlemek için Deniz Feneri e.V'ye ait yardim belgeleri üzerinde sahtecilik suçlarini isledikleri tespit edilmistir."
