Hak mi ayricalik mi?
1945 yilinda kurulmus olan Birlesmis Milletlerin kurucu üyesi olan Ülkemiz 1993 yilinda BM insan haklari komisyonunun Engellilerin tam ve esit ölçüde haklarinin tanimlanmasi için olusturulan bildiriye yine ilk imza atan ülkelerden biridir.
Birlesmis Milletler Engelli bireylerin, Ulasilabilirlik, erisebirlik, Sosyal hayata katilim, Esitlik, Çalisma ve Istihdam, Egitim, Yasam Hakki, Saglik ve Dis Baskilarin önlenmesi gibi konulari Dünya gündemine ancak kurulusundan 45-50 yil sonra getirmistir.
Böylelikle Engellilik konusu artik dünyanin öncelikli konulari arasina girmistir. Ülkemizde ise 1994 yilinda Dünyadaki gelisen hassasiyet paralelinde Engelliler idaresi kurulmus ve Engelli haklarinin olusmasi için çesitli çalismalar baslatilmistir.
Engelliler için 2005-2007-2009-2012 yillarinda bildirgeler, önergeler, teklifler ve yasal degisikliklerle Dünyada gelisen gelismeler dogrultusunda Ülkemizde yeterli olmasa da bir takim çalismalar gerçeklestirilmistir.
Engelliler için yasal iyilestirmeler yapilmasina ragmen, teorik yapinin pratikteki uygulamalara yansimasi, agir agir ilerlemesi ayrica yasal mevzuatlarin getirdigi haklarin tam anlamiyla bir bilinçlendirme çalismasiyla paralel yürümemesi Engelli Derneklerinin önemini ön plana çikarmistir.
Gelinen noktada Engelli bireylere saglanmasi gereken haklarin geç kalinmasina ve tam anlamiyla yeterli ölçüde haklarin saglanmamasina ragmen, söylemlere bakildiginda yapilanlarin sanki ikrammis gibi, Engelliye ayricalikmis gibi sunulmasi saskinlikla izlense de tabiki anlasilir bir durum degildir.
Engellilere ve ailelerine saglanan haklar Sosyal Devlet ve Insani etik degerler ölçeginde degerlendirilmelidir. Ben yaptim, biz yaptik gibi kavramlar fayda saglamayacagi gibi etki alani da olusturmaz. Ancak enerjimizi mütevazi bir yaklasimla eksikliklerin giderilmesi yönünde harcayarak etki alani olusturulabiliriz.
Tam da bu noktadan hareketle ilçemizde faaliyet gösteren Engelli Derneklerinin ilgili yerel ve genel yöneticilere, Siyasi Partilere, STK'lara ve toplumun tüm kesitlerine Engellilere yapilacak hizmetlerin ayricalik degil, Engelsiz bireylere saglanan haklar kapsaminda degerlendirilmesi gerekliligini anlasilir bir dille ortaya koymalidir.
Engelli Derneklerimiz çalismalarini ve enerjilerini Engelli bireylerin insani gereksinimlerinden kaynaklanan haklarin saglanmasi için harcamalidir. Bu çalismalari yaparken özellikle kisisel hatalari, egoyu, ideolojik sempatizanligi, koltuk saplantisini bir tarafa birakarak Engelliler için, toplumun tüm kesitleriyle hak temelli bir sinerji olusturmalidir.
Kisacasi ülkemizde Engelliler konusu tüm kisi, kurum ve kuruluslarin ortak sorumluluk alanlarindan biri olmalidir. Algiyi ve farkindaligi istenen düzeye çikarmali bu meyanda Engelli Derneklerimiz yol gösterici ve yeri geldiginde yönlendirici roller üstlenmelidir.
Özellikle Engelli derneklerimiz ve yöneticileri, gücünüzü çalismalarinizi mutlaka bir merkezde toplayarak kamuoyu hassasiyeti olusturmalidir. Her firsatta bir aradayiz sorun yok dense de, söylemde birliktelik yetmez. Eylemde de birliktelik sart, yerelde engelli çalismalarinin aktif ve etkin bir çalismaya dönüsebilmesi için samimi bir irade ortaya konmalidir.
Derneklerimiz tabela rekabeti içine girmeyerek Engelli Kavrami üzerinde; Söylemde ve Eylemde Birliktelik saglamasi durumunda ve Ortak payda olarak Engelli bireylerin haklari etrafinda birliktelik saglanmasi durumunda ancak ortak hareket edebilme kültürüne erisildiginde zannediyorum birçok sorununda bertaraf olduguna sahitlik edecegiz.
Çalismalarimizin temeli; Engelliler için ayricalik taninmasi olarak degil, Engellilerin en temel haklarinin yerine getirilmesi olarak tanimlamaliyiz. Unutmayiniz ki Iletisim, üslup ve yaklasiminiz sizleri daha degerli kilacaktir. Son olarak meshur bir sözü hatirlatarak yazimi noktaliyorum.
"Sinirsiz ihtiras basarisizligin son siginagidir."
Saygi, Sevgi ve Hürmetlerimle
Ahmet Kurt