Tarih: 07.02.2013 19:52

Hasan Karakaya `balta`yi Gezi için indirdi: Ulan p.zevenk!

Facebook Twitter Linked-in

Akil Insanlar Heyeti`nde yer alan Yeni Akit Gazetesi Genel Yayin Yönetmeni Hasan Karakaya bugün, "Türkiye, Brezilya, Misir...

Her soruya bir cevabim var!" baslikli yazisinda Misir`daki protestolari Gezi protestolari ile birlestirerek, "p.zevenk" ve `k.ltak" gibi çok agir ifadelerle `isledi`.

Karakaya kisa süre önce Radikal`e yaptigi açiklamalarda, akil adam seçilmesiyle birlikte `baltayi duvara astigini` söylemisti.
 



Iste Hasan Karakaya`nin o yazisi:

Dün sabah kalktim, "kahvalti" hazirlanana kadar televizyon kanallari arasinda dolasip, "haberleri" izledim...
Kimi Misir'daki "Tahrir Meydani"ndan son gelismeleri aktariyor, kimi "Brezilya'daki gösteriler"den bahsediyor, kimi de gazetelere verilen "Kaygiliyiz" ilanina karsi verilen "Saskiniz" ilânini gündeme getiriyordu...
Yine televizyon haberlerinde;
"Lice'de 1 kisinin ölümü" ile sonuçlanan gösterilerde "bazi gözaltilar" yasandigi,
BDP Milletvekili Ertugrul Kürkçü"nün de Mersin'deki "Hükümet Adim At" yürüyüsünde bir konusma yaptigi bildiriliyordu...
ÖSYM Baskani Prof. Ali Demir'in "LYS sonuçlari"ni açikladigini, "firin"larin da, bugünden itibaren "katki maddesiz, bol kepekli ve az tuzlu ekmek" çikarmaya baslayacagini yine "televizyon haberleri"nden ögendim... 

NIYE SINIRLENDIM? 
Ne yalan söyleyeyim; "Türkiye, Brezilya ve Misir'daki eylemlerin benzerligini" görünce, sanki hafakanlar basti.
Bunaldim!..
Kan beynime siçradi!..
O öfkeyle masaya oturdum...
Bir baktim, esimin önüme koydugu ekmek, "eskisi gibi!"
"Katki maddeli!.. Beyazlatilmis... Tuzlu ve kepekten arindirilmis!"
"Bu nasil is" dedim;
"Hani ekmekler degisecekti?"
Esim, "Demek ki" dedi;
"Firincilar eski unlarini bitirememis!.. Yarin denetimler baslar da, ceza yemeye baslarlarsa akillari baslarina gelir!"
O ara "telefon" çaldi...
Farkinda degilim ama;
Biraz "sert" konusmusum...
Esim uyardi;
"Hayrola, niye bu kadar sinirlisin... Her seye, herkese bagiriyorsun!" 

BUNLAR VATANSEVER OLAMAZ! 
Gel de sinirlenme...
Gel de bagirma!..
Su hâle bakin;
Amerikan CNN ve Fox ile Ingiliz BBC televizyonlari, Taksim'den sonra, bu defa da Brezilya ve Misir'i karistirmaya baslamislar...
Tipki, Taksim'deki "halktan ve halkin degerlerinden kopuk provokatörler" gibi, Brezilya'daki göstericiler de "milli suur"dan o kadar yoksun ki; Brezilya ile Ispanya arasinda, "
Dünya Kupasi'nin provasi" niteliginde "Güney Amerika Konfedarasyon Kupasi"nin "final maçi" oynaniyor ama göstericiler stadin etrafini kusatip, "final maçi oynanmasin" diye eylem yapiyor iyi mi?..
Brezilya, Ispanya'yi yenip "sampiyon" oluyor, ama eylemler yine devam ediyor.
Söyleyin Allah askina;
Bu eylem "vatanseverlik" midir,
Yoksa "vatan hainligi" mi?..
Malûm;
Eylemler, "otobüs zamlari geri alinsin" diye basladi... Hiç olmazsa, "elle tutulur bir talep"leri vardi ve anlayisla karsilandi... Gelin, görün ki; "zamlar geri alinmasina" ragmen, eylemler yine devam etti... Aynen "Taksim provokatörleri" gibi, ülkenin her tarafini yaktilar, yiktilar!..
Halen de yakip, yikiyorlar!..
Demek oluyor ki;
"Zam"lar filan bahane!..
"Kargasa" çiksin, "kaos" çiksin ve "Brezilya'nin ekonomik atagi engellensin" yeter!..
Amerikan CNN ve Fox öyle istiyor, Ingiliz BBC ve Reuters de öyle istiyor!..
Su kanaate vardim ki;
Taksim'in "geri zekâli"lari gibi, Brezilya'nin "aptal"lari da, bir "kukla" gibi oynatildiklarinin farkinda degiller!.. 

MURSI'NIN DESTEGI YÜZDE 70 
Misir'da "Tahrir Meydani"ni dolduran ve "Mursi istifa" demekten baska sloganlari olmayan göstericilerin de aklina sasarim!..
Amerikan CNN ve Fox ile Ingiliz BBC ve Reuters, tipki Taksim'de oldugu gibi Tahrir'e de karargâh kurmus, sürekli "iç savas tahrikçiligi" yapiyor!..
Neymis;
"Mursi'nin halk destegi yüzde 70'lere ulasmis" ama yine da "Mursi istifa etmeli"ymis!..
Gel de çildirma!..
Adamin halk destegi yüzde 70...
Ama "istifa" etmeliymis!.
Orasi, "Tahrir" degil de, sanki "Taksim" meydani... Çünkü Taksim'deki "embesiller" de ayni slogani atiyorlardi;
"Taaayip istifa!"
Ulan "salak oglu salak"lar;
Tayyip Erdogan veya Mursi, ya da Brezilya Devlet Baskani Dilma Rousseff istifa edince kim gelecek yerine?..
Ya "asker" gelecek,
Ya da "ara hükümet" kurulacak...
Peki, o zaman; Erdogan'a, Mursi'ye ve Dilma Rousseff'e oy veren "yüzde 50'nin üzerindeki halk kitlesi"nin eli armut mu toplayacak?..
Sen "istifa" sloganlari atarak gösteri yaparsin da "yüzde 50'nin üzerindeki kitle" gösteri yapmayacak mi?..
Senin yakip-yiktigin gibi, halkin diger yarisi da yakip-yikmaya, vurup-devirmeye baslarsa, ne olur o ülkenin hali?.. 

POLIS BENI DÖVDÜ!

Su hâle bakin;
Adam, "yüzde 70 oy" almis ama ona "Istifa et" diyorlar...
Verecek tek bir cevap var;
"Erkeksen, maçan sikiyorsa, yüzde 70 oy sen al, sen iktidar ol!"
Degilse, kes sesini!..
Hem "Demokrasi" diyeceksin, hem "Demokratik tepki hakkimi kullaniyorum" diyeceksin, hem de polise tas ve molotof atarken yüzünü "maske" ile gizleyeceksin!..
Ulan "köpek oglu köpek!"
Ulan pezevenk!..
Ulan kaltak!..
"Demokratik hak"larin "tas"larla, "mo-lotof"larla, "tabanca" ve "biçak"larla istendigi nerede görülmüs?.
Hem saldiriyorsun, hem de "Anneee!.. Polis beni dövdü" diye ciyakliyorsun!..
Polis niye dövdü seni?..
Nerede dövdü?..
"Çay bahçesi"nden dönerken mi dövdü, yoksa "kütüphane" veya "piknik"ten dönerken mi?..
Ulan, yolda yürüyen adami polis niye dövsün, niye tazyikli su siksin?.
Senin ne "b.k" isin vardi orada?.. 

90'LAR KUSAGI, KIMIN USAGI? 
Bazi "Gezi'ci abiler ve ablalar" diyorlar ki; "Gezi Parki'nda bambaska bir gençlik vardi... Onlar, bambaska bir dille seslendiler dünyaya... Onlar apolitik gençlerdi... 140 karakterlik tweetler kullandilar... Onlarin ideolojisi yoktu!.. Onlar!.. Onlar!.."
Sormak lâzim bu "bagyan"lara;
"Taksim Gezi Parki"nda yapilan bir ankette "
CHP 'ye oy verenlerin yüzde 78 oldugu" ortaya çikti, bu gençler midir "apolitik" olan?!?..
Zamanlarini "tweet"lerle, "çifit"larla geçiren bu "90'larin gençleri", madem ki "süper zekâli"dirlar, o zaman sormak istiyorum; "üniversite sinavlari"ndaki "basari" orani, yildan yila niye düsüyor??.
Soruyorum;
Dün açiklanan son LYS'de, "68 bin ögrenci sifir çekmis" ise, hangi "zekâ"dan, hangi "kabiliyet"ten, hangi "egitim"den söz ediyoruz?..
Bu gençler;
"Okul"dan, "
kitap "tan, "halk"tan ve "Türkiye gerçekleri"nden o kadar "kopuk"lar, o kadar "cahil"ler ki; bu "90 kusagi"nin gençleri, inegin yavrusuna "buzagi", esegin yavrusuna "sipa" denildigini bile bilmiyor...
"Molotof" atmayi biliyorlar ama "yumurta kirmayi" bilmiyorlar!.. 

BUNLAR MI ACI ÇEKTI? 
Iste bu kadar "kopuk"lar, bu kadar "kitapsiz"lar... Gelin, görün ki; onlarin, gazetelere "Kaygiliyiz" diye ilân veren abilerinin de onlardan farki yok!..
Kendileri "öfke kusuyor, gözlerinden kin ve nefret fiskiriyor" ama, kalkip ilân veriyorlar gazetelere:
"Kaygiliyiz, çünkü nefret dili yayiliyor, sanat eserleri ve sanatçilar hedef gösteriliyor... Bu kaygilardan kurtulmak için toplum üzerindeki baskilarin kaldirilmasini istiyoruz."
Ulan; yediginiz ekmek, kazandiginiz para yüzünüze-gözünüze dursun!..
Gençlerin önünde birer "elebasi" olarak yürüyüs yaptiniz da kim engel oldu size?.. "Taksim provokatörleri"nin etrafi yakip-yikmasindan "kaygi" duymadiniz da, simdi mi kaygilisiniz?..
Neymis;
"Toplumun acilarina her zaman yakin durmuslar ve bu ugurda acilar çekmisler"mis!..
Mis... Mis de mismis!..
Hangi "aci"yi çektiler, hangi "çile"ye katlandilar, gerçekten merak ediyorum!..
"Taksim provokatörlerini kiskirtanlar"dan birisi, evet Mehmet Ali Alabora; oynadigi "Is Bankasi'nin reklâmi"ndan "2 trilyon lira" almis, iyi mi?..
Bu mu aci, bu mu çile?..
Bir baskasi ise, "eylemcileri kiskirttiktan sonra", solugu Bodrum Alaçati'da almis!..
Evet, Halit Ergenç'ten söz ediyorum...
Hani su, "toplumda büyük tepki"ye yol açan Muhtesem Yüzyil dizisinin "Sülüman"i vardi ya, iste o Halit Ergenç!.. Malûm; kendisi, "bölüm basina 65 milyar lira" aliyor!..
Artik, birilerinin "Taksim organizatörleri"ne dagittigi "2 milyon dolar"dan Ergenç'in payina da düstü mü, düstüyse ne kadar düstü, orasini bilemem!..
Bildigim su ki;
"Provokatörlerin" en önünde yürüyen iste Halit Ergenç, su anda esi Bergüzar Korel, 3 yasindaki oglu Ali ve kayinvalidesi Hülya Darcan'la birlikte Bodrum Alaçati'da "deniz sefasi" sürmektedir, iyi mi?..
Simdi, sormaz miyim;
Bunlar mi "toplumun acilari"na yakin duranlar?.. Bunlar mi, bu ugurda "aci"lar çekenler?..
Bunlar mi "kaygili" olanlar?..
Ervahina yuh olsun!.. 

KIN VE NEFRET EYLEMI 
Bunlar var ya, bunlar;
O "gösteri"leri yapiyorlar, o "ilân"lari veriyorlar ki, "saltanat" sürdükleri, "bu ülkenin kaymagini yedikleri" açiga çikmasin!..
Kalkmislar, Basbakan Tayyip Erdogan'i "nefret dili" kullanmakla suçluyorlar...
Ulan, siz ne yapiyorsunuz?.
Farzedelim ki, Erdogan "nefret dili" kullaniyor!.. Peki, siz ne yapiyorsunuz?.. Siz, "nefret"in "dil"ini degil, yillardir "eylem"ini yapiyorsunuz?..
"Nefret kusuyorsunuz!.. Kin kusuyorsunuz!.. Siddet kusuyorsunuz!"
Ekmegini yediginiz topluma ve onun "deger"lerine zerre kadar sayginiz yok!..
"Tahammülsüz"sünüz!..
Tepeden-tirnaga; "kin, nefret, siddet ve hiddet" yüklüsünüz!..
Ve her firsatta, içinizdeki nefreti "ey-lem"lerle kusuyorsunuz...
Siz var ya siz;
Sadece Türkiye'de degil, Brezilya'da da, Misir'da da "nefret eylemleri" düzenliyor ve "halka karsi savasiyorsunuz!"
Sizi gidi "halk düsmanlari" sizi!..
Ama, "maske"leriniz düstü!..
Sizi iyi belledik, iyi tanidik!..
Bundan sonra da;
"Çok iyi belleyecegiz!"
Kendinizi ifsa etmenize, "ilân" yayinlamaniza hiç gerek yoktu!..
Çünkü biz, sizi zaten taniyorduk!..




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —