Almanya'nin Israil politikasi yillardan beri tartisma konusu. En son Nobel Ödülü Sahibi Yazar Günter Grass'in yazmis oldugu "Söylenmesi gerekenler" baslikli siirle yogun tartismalara neden olan Israil'in nükleer silahlari ve atom bombalari, bu kez Der Spiegel dergisi tarafindan yapilan genis bir arastirmayla gündeme getirildi.
Israil, Almanya ve ABD'de yapilan arastirmalar ve daha önce savunma, güvenlik, istihbarat ve askeri alanlarda uzman olarak çalisan yetkililere dayandirilarak yapilan haberde, Almanya'nin maddi ve teknolojik destegiyle Israil'in bölgede "yüzen nükleer cephanelik" haline geldigi somut olarak ortaya konuldu. Almanya ve Israil hükümetleri dogrudan olmasa da dolayli olarak haberi dogruladilar.
NÜKLEER SILAH DONANIMLI DENIZALTILAR
Dikkat çeken konulardan biri de, söz konusu denizaltilarin yasalara aykiri olarak, nükleer basliklar ve "cruise" füzeleri yerlestirmeye uygun sekilde üretilmis olmasi. Israil'in talebi üzerine Kiel'deki HDW tersanesinde üretilen denizaltilarin dördünün teslim edildigi, ikisinin de önümüzdeki yillarda teslim edilecegi kaydediliyor. Denizaltilar için Almanya bütçesinden, "hibe" adi altinda 1 milyar avrodan fazla kaynak aktarildigi da belirtiliyor.
Böylece en az 25 yildan fazla bir süredir sürekli tartisma konusu olan Almanya'nin Israil'e satmis oldugu denizaltilarda nükleer silahlarin bulunup bulunmadigi konusundaki sis perdesi de aralanmis oldu. Elde edilen bilgilere göre denizaltilar, menzili 1500 kilometre olan "cruise" füzelerini atmaya uygun bir sekilde yapilmis. Yani, denizaltilar esas olarak Iran'a ulasabilecek menzilde olan füzeleri tasimaya uygun olarak planlanmis.
Öte yandan yapilan tahminlere göre Israil'in elinde 80-200 arasinda atom bombasi bulunuyor ve bunlar karada ve denizaltinda saklaniyor.
Uzmanlar bu durumun, bir saldiriya ugramasi durumunda Israil'e, ikinci bir hamle yapma olanagi tanidigini söylüyor. Israil en son Almanya'dan alinan denizaltilari Akdeniz'de konuslandiracak. Böylece, Türkiye ile Israil arasinda gerilimin arttigi aylarda gündeme getirilen Akdeniz'in kim tarafindan korunacagi konusunda da Israil tarafindan bir hazirligin yapildigi anlasiliyor.
Nükleer silahlarla donatilan Alman denizatlilar sayesinde Israil, bir taraftan bölgedeki ülkelere gözdagi verirken, diger taraftan yeni savaslarin hazirliklarini yapiyor.
YARIM YÜZYILLIK SILAHLANDIRMA
Almanya'nin Israil'i silahlandirmasi elbette yeni degil. Bugüne kadar kurulan bütün hükümetler "Israil'in güvenligi Almanya'nin degismez temel politikasidir" diyerek, hem de parasi Almanya tarafindan karsilanmak üzere çok sayida savas gemisi, denizalti ve diger stratejik silahi bu ülkeye verdi.
Der Spiegel'in "Gizli Operasyon: Samson" basligiyla duyurdugu arastirmaya göre, Israil yillardan beri Filistin ve diger Arap halklarina karsi yürüttügü savaslarda Almanya'nin verdigi silahlarin büyük destegini gördü. Her ne kadar Alman Anayasasinda çatismalarin, insan haklari ihlallerinin oldugu bölgelere silah satilmamasi gerektigine dair bir madde bulunsa da, bu Israil için geçerlilik arz etmiyor. .
Arastirmaya göre, Almanya'nin Israil'i silahlandirmasi Konrad Adenauer'in cumhurbaskani oldugu yillara kadar uzaniyor. Ilk olarak 1958'de Israil'e verilen silahlarla, 6 Gün Savasi yürütüldü ve kazanildi.
Sosyal demokrat Willy Brandt'in basbakanlik koltuguna oturdugu yillarda da devam eden silah satisi Helmut Kohl döneminde artarak devam etti. Israil için atom bombasi saglamayi hedefleyen "Samson Operasyonu" çerçevesinde yapilan görüsmelerde Almanya'nin maddi ve teknik olarak büyük destek verdigi saptandi. Bu çerçevede o dönem 630 milyon Mark Israil'e hibe edildi. Böylece, Israil Ortadogu'da ilk olarak nükleer silaha sahip olan ülke konumuna getirildi.
1977 yilinda sosyal demokratlarin iktidarda oldugu dönemde Israil'e teslim edilen ilk üç denizaltiyla denizde nükleer cephaneligin olusturulmasi için temelleri atilmis oldu.
DAHA ÇOK SAVAS IÇIN DAHA ÇOK SIPARIS
Israil'in Arap halklarina karsi giristigi savaslar için aldigi silahlar ayni zamanda Alman silah sanayi için de önemli bir pazar alani olusturuyor. Merkel döneminde Israil ile yapilan anlasmaya göre 2017 yilina kadar yüksek donanimli üç denizalti daha teslim edilecek. Ayrica üç denizaltinin daha ismarlanmasi planlaniyor.
Der Spiegel dergisinde yer alan habere göre, Basbakan Merkel Mart 2012'de Israil'le yeni denizaltilar için anlasmaya vardi ve denizaltilarin maliyetinin üçte biri olan 135 milyon avroyu üslendi. Bununla kalinmadi, Israil'in ödemesi gereken bölümü de 2015 yilina kadar Almanya üstlendi.
Merkel, Benjamin Netanjahu ile yaptigi görüsmede, yeni denizaltilarin satilmasina sart olarak Israil'in yeni yerlesim politikasini durdurmasini, Filistin'e verilmesi gereken ancak dondurulan yardimlarin serbest birakilmasini ve Gazze'de Almanya'nin planladigi su aritma tesisinin yapiminin devam etmesini ileri sürmüstü. Ancak, Israil yönetimi sadece yardimlari serbest birakmakla yetindi. Buna ragmen anlasma imzalandi.
Belgeler ve bilgilere göre, nükleer donanima uygun Alman denizaltilarinin Israil için vazgeçilmez oldugu anlasiliyor. Ve sahip olunan nükleer silahlarin önemli bir bölümü Almanya'dan temin ediliyor.
Bütün bunlar, yillardan beri Ortadogu'da akan kanda, Israil'in bölgede gerilim ve çatisma ortami yaratmasinda Almanya'nin büyük bir sorumlulugu oldugunu ortaya koyuyor.
Ancak, açiga çikan yeni bilgilere ragmen mevcut hükümet geri adim atmak yerine yillardan beri sürdürülen politikanin sonucu olarak denizatlilarin verildigini ve Israil'in güvenligi için bundan sonra da verilmeye devam edecegini ileri sürerek, pervasiz bir tutum izliyor.
Baris inisiyatifleri ve çesitli demokratik örgütler tarafindan yapilan açiklamalarla, Almanya'nin Ortadogu'yu silahlandirma tutumu protesto edildi ve bölgede daha etkin emperyalist bir güç haline gelme amaci tasiyan bu girisimlerin sona erdirilmesi istendi. (Köln/EVRENSEL)