Tarih: 03.08.2012 08:24

Kadinlarin degil AKP`nin yasasi

Facebook Twitter Linked-in

Tüm kadinlarin gözünü kulagini Meclis'e çeviren, AKP'nin "siddete son verecek yasa" olarak lanse ettigi "Ailenin Korunmasi Ve Kadina Karsi Siddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarisi" dün görüsülmeye baslandi.  26 maddelik tasarinin ilk 11 maddesi kabul edildi.

8 Mart'a yetismesi için Kadin Erkek Firsat Esitligi Komisyonu ve Adalet Komisyonu'ndan alelacele geçirilerek Genel Kurul'a sunulan tasari, adindan baslayarak pek çok noktada elestirilerin hedefi oldu.

Kadin örgütlerinin daha önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi ile yürüttügü görüsmelerde üzerinde uzlastigi tasarinin adi "Kadinin ve Aile Bireylerinin Siddetten Korunmasina Dair Kanun Tasarisi" idi. Ancak Bakanlar Kurulu tarafindan Meclis'e gönderilen tasari "Ailenin Korunmasi ve Kadina Karsi Siddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarisi" olarak geçiyor.

SIDDETE ÖRTÜLÜ DESTEK!

CHP'li ve BDP'li vekiller bu durumun salt bir isim farki olmadigini, hükümetin toplumsal cinsiyet sorununu görmezden geldigini ifade ettiler. BDP Grubu adina ilk turda söz alan Sebahat Tuncel, yasanin isminin iddia edildigi gibi önemsiz olmadigini söyledi. Tuncel, "Siz aileyi korudukça, ailenin içindeki siddeti görünmez kiliyorsunuz. Kadin-erkek esitligini temel almayan hiçbir yasa sorunlari çözmez. Nitekim kadina siddetle ilgili en çok genelge AKP döneminde çiktigi halde yine sizin döneminizde siddet yüzde 1400 oraninda artmistir" dedi. Tasarinin söylendigi gibi "kadin örgütlerinin degil, AKP'nin tasarisi" oldugunu söyledi.

CHP Grubu adina konusan Ayse Nedret Akova da tasarinin muhalefetin ve kadin örgütlerinin görüslerini yansitmadigini belirterek, içinde kadin ismi geçmeyen bir bakanlik ve önceligi aileye veren bu tasariyla, "kol kirilir yen içinde kalir anlayisinin toplumsal zihniyete yerlestirilmek istendigini" ifade etti. Bu alginin evlilik birligi içinde olmayan kadinlarin korunmasina engel olacagini söyleyen Akova, hükümetin ilk imzalayan olmakla övündügü Istanbul Sözlesmesi'nin hükümlerini uygulamaktan kaçindigini vurguladi.

BIRKAÇ 'YOL KAZASI'

Görüsmelerde hükümet adina söz alan Fatma Sahin, kendi dönemlerinde yapilan düzenlemeler ve uygulamalarla "kocandir, döver de sever de" anlayisinin bittigini ancak "ortaya konulan iradeye ragmen" Ayse Pasali gibi birkaç "yol kazasi"nin yasandigini ifade etti. Tasarinin siddet sorununa "bütüncül bir yaklasim" getirdigini ileri süren Sahin, siddet uygulayan erkegin hasta oldugunu ama bunun farkinda olmadigini belirterek, "Aslinda magdur erkek ise biz erkekleri de koruyacagiz. Erkekler, bu kanunun bütün haklarindan istifade edecekler" diye konustu.

BU NE YAMAN ÇELISKI?

MHP Milletvekili Ruhsar Demirel, "kadinlar ölüyor" diye yasayi 8 Mart'a yetistirmek için acele eden bakanligin, siddeti önleme konusunda önemli bir islev tasiyan Önleme ve Izleme Merkezleri kurulmasini neden 2 yil sonraya attigini sordu. BDP Milletvekili Ayla Akat Ata ise siddeti bir toplumsal sorun olarak degerlendiriliyorsa siddeti önlemek için atilan adimlar için bütçenin, yeterli kadronun olmasi gerektigini, ancak yasanin bu konulari muglak biraktigini ifade etti. Fatma Sahin'in "zihniyet dönüsümü gerekiyor" sözüne atifta bulunan Aka sunlari söyledi: "Kota soruldugunda Ruanda'yi örnek veren, kadinlara üç çocuk dogurun diyen, toplumsal bir eyleme katilan kadin için 'kadin midir kiz midir' diyen bir Basbakan rol model olamaz, zihniyet dönüsümü böyle gerçeklestirilemez." (HABER MERKEZI)


YASAYA ELESTIRILER

* Yasanin adi "Kadin ve Aile Bireylerinin Siddetten Korunmasina Dair Kanun" olarak kalmaliydi. Ailenin korunmasi ayri bir yasanin konusudur; ev içi ve aile içi siddetin önlenmesi ayri bir konu.

* Siginaklara iliskin düzenlemelere yer verilmemesi, kadin cinayetleri ve cinsel siddetle ilgili merkezlerin kurulmasinin yasa kapsamina alinmamasi, kadin örgütlerinin siddet davalarinda müdahil olmasinin kabul edilmemesi, savcilik ve kollukta siddet ile ilgili birimlerin olusturulmasina yer verilmemesi önemli eksiklikler olarak dile getirildii.

* Siddete maruz kalan bireylere 7/24 ve tek kapi seklinde hizmet verecek Siddet Önleme ve Izleme Merkezleri'nin kurulus süreci ve kadro yapisi belirsiz. Bu nedenle, uygulamada ciddi sorunlar yasanabilir.

* Toplumsal cinsiyet tanimi yasada yer almiyor.  

* Siddet olaylarinda "basvuru asamasindan sürecin sonuçlanmasina kadar arabuluculuk ve uzlastirma girisimlerinde bulunulamaz" maddesi tasarida yer almadi. Istanbul Sözlesmesi'nin 48. maddesinin de yasakladigi "arabuluculuk" yöntemi, siddet gören kadinin ikna edilerek hukuki mücadeleden vazgeçmesine neden olabilecegi için elestiriliyor.

* Yasada "siginak" kelimesi yerine "barinma"deniliyor. Bu düzenleme otellere, herhangi bir kurum ya da lojmana yerlestirmenin önünü açiyor. Oysa ki adresi gizli olan, kadinlarin güvenligini saglamak üzere olusturulmus siginaklar, siddetle mücadele açisindan özel ve kritik önemdedir.

* Cinsel  kriz merkezleri de yasada yok. Bu konularin uygulamaya birakilmasi, yöneticilerinin iyi niyetine ve insiyatifine terk ediliyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —