Basbakan Recep Tayyip Erdogan 'in konusmasi sirasinda "Parasiz egitim istiyoruz, alacagiz" yazan pankart açan Berna Yilmaz ve Ferhat Tüzer'e 8 yil 5 ay 20'ser gün hapis cezasi verildi. Iki gencin arkadasi Utku Aykar da 'örgüt propagandasi' suçlamasiyla 2 yil 2 ay 20 gün hapisle cezalandirildi. 19 ay tutuklu kaldiktan sonra 6 Ekim 2001'de tahliye edilen iki genç, Yargitay'in karari onamasi halinde 56 ay daha cezaevinde kalabilir.
Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi Ferhat Tüzel, Berna Yilmaz ve Utku Aykar, 14 Mart 2010'da Istanbul'da yapilan Roman Kurultayi'nda pankart açinca tartaklanarak gözaltina alindi ve 'yasadisi örgüt üyeligi' saviyla tutuklandi.
Anayasal hak
10. Agir Ceza Mahkemesi'ndeki davanin 25 Mayis 2011'de görülen durusmasinda Savci Kasim Ilimoglu, su gerekçeyle beraat istedi:
"Anayasada düsünceyi açiklama özgürlügü ile gösteri ve yürüyüs düzenleme hakki ayrintili olarak anlatiliyor. Silahsiz ve saldirisiz toplanti ve yürüyüsler önceden izin almadan yapilabiliyor. Sivil toplum örgütlerinin ülkemizde sikça görülen kötüye kullanilmalari ve yönlendirilmeleri konusunda bireyi koruyacak önlemlerin ve iyiyi kötüden ayiracak ölçütlerin devlet tarafindan alinmasi gerekir. Kapatma ve yasaklama karari bulunmayan dernek ve sivil toplum örgütlerinin eylemlerine katilan saniklara sirf katilimlarindan dolayi ceza sorumlulugu yüklenemez."
Bu mütalaaya ragmen iki genç tahliye edilmedigi gibi, Savci Ilimoglu özel yetkisi kaldirilarak Büyükçekmece Adliyesi'nde görevlendirildi. Ve iki genç ancak, 19 ay tutuklu kaldiktan sonra 6 Ekim 2011'de serbest birakildi. Ilimoglu'nun yerine atanan Savci Adem Özcan mütalaayi degistirerek, "Bu saniklar terör örgütü üyeleridir" dedi ve 15 yil hapis cezasi istedi.
'Canavar' tartismasi
Davanin son durusmasi ise dün görüldü. Durusmada, avukat Taylan Tanay ile üye hâkim Aytekin Ozanli tartisti. Tanay'in, "Basbakan, 'Bu mahkemeler canavara dönüstü' dedi. Gerçekten de canavara dönüstü" sözüne hâkim Ozanli, "Biz canavar miyiz?" diye çikisti. Tanay da "Basbakan'in bir tespitini aktardim" diye yanit verdi. Tanay, karar sonrasi yaptigi açiklamada ise "Bu karari ileri demokrasinin yansimasi olarak görüyoruz. Anayasal haklarini kullanmanin cezasi, 8 yil 5 ay hapis" dedi.
Giden savci: Görevimiz ceza vermek degil
Radikal, Ferhat ve Berna için beraat istedikten sonra görev yeri degistirilen savci Kasim Ilimoglu'na kararla ilgili görüsünü sordu. Ilimoglu, mütalaasinin arkasinda durdugunu belirtti. Dosya kendisindeyken, sorusturmanin genisletilmesi ve bir gizli tanigin dinlenmesi yönündeki taleplerinin de, tahliye ve beraat talepleri gibi geri çevrildigini animsatan Ilimoglu, "Iddia makaminin amaci, gerçege ulasmaktir, sanigi cezalandirmak degildir" dedi.
Mütalaasinin ceza hukuku, AIHM içtihadi ve anayasa hukuku açisindan dogru bir mütalaa oldugunu belirten Ilimoglu söyle devam etti:
'Hukukun özü yok olur'
"Mahkemenin bir konuyu tartismasi ayri, mahkûmiyet ayridir. Iddianameyle düzenlenmesi gereken delillerin disinda, (karar için) çok daha ciddi delillerin olmasi gerekir. Hukukun burada yaratilmasi lazim. Hukuku yaratan mahkemelerdir. Türkiye'de terör var. Molotofkokteylleriyle yananlar var. Fakat bununla mücadelenin, insan haklarinin, hukukun temel unsurlarinin korunmasi, temel haklarin etkin sekilde korunmasiyla yapilmasi gerekir. Bu, teröre karsi müsamahali davranilmasi degildir. Terör ve terör odaklariya mücadele edilmesi gerekir. Ama usul kurallarinin etkin uygulanmasi gerekir. Bununla mücadele ayri bir sey, demokratik hak ve özgürlüklerin ihlali ayri seydir. Son derece hassas, anayasal haklarin özüne dokunulmayacak sekilde mücadele gerekir. Aksi takdirde hukukun özünü yok etme sonucu dogabilir."
Ilimoglu, mahkeme kararina dogrudan girmezken, "Mütalaam, dosyanin incelenmesiyle verilmistir. Bahsettigim çerçevede terörle, odaklariyla mücadelede dogru çözüm, verdigim mütalaadir. Sivil toplumun kendi iradesi ve düsüncelerini yansitabilmesi lazim" dedi.
Ilk savci beraat istemisti ama...
Savci Kasim Ilimoglu, Mayis 2011'deki mütalaasinda, 'sivil toplum örgütü eylemine katilmanin tek basina suç olusturmayacagini' savunarak, Berna ve Ferhat için beraat ve tahliye istemis, ancak hemen ardindan görev yeri degistirilmisti.