Tarih: 04.02.2015 00:00

POSTANE ISGALLERI 3

Facebook Twitter Linked-in

POSTANE ISGALLERI 3

 

 

 

 

 

"Uyumayacaksin,                                                                          

Memleketin hali seni seslerle uyandiracak.                                         

Oturup yazacaksin, çünkü sen artik o sen degilsin.                             

 Sen simdi issiz bir telgrafhane gibisin" *

 

Diyarbakir'da "Birinci Telgrafhane Hadisesi". (1905)

 

Güneydogudaki Hamidiye Alaylarinin bir bölümünün basinda Viransehir'de yerlesik Milli Asiretinin baskani Mahmut oglu Ibrahim Aga (Berho) bulunuyordu. Saray tarafindan çok sevilen ve 1902 yilinda "Pasa" rütbesi verilen aganin emrinde 20 Alay civarinda bir kuvvet bulunuyordu.

 Ibrahim Aga elindeki yetkiyi hiç de iyi kullanan birisi degildir. Emrindeki kuvvetlerle Karacadag'daki göçmen "Drahi" Boyunu soyar. 1901 yilinda da "Sammar" ve "Anaza" göçmen boylarini yagmalamisti. Pasanin emrindeki Hamidiye Alaylarinin özellikle köylerdeki talan ve yagmalarindan halk iyice bunalmistir.

Yapilan haksizliklari ve baskilari Vali Fehmi Bey dahil hangi devlet görevlisine anlatsalar da bir sonuç alamiyorlardi. Üstelik sikâyet edenler de çesitli baski ve iskencelere maruz kaliyordu.

Iyice bunalan Diyarbakir halki 1905 Temmuzunda önce sehirdeki tüm dükkânlari kapatir, ardin da ayaklanarak Telgrafhaneyi isgal eder. Isyancilar dogrudan Abdülhamit ile iliski kurarak Ibrahim Aga ve avanesinin halka zulmettigini, bu nedenle isyan ettiklerini, pasa ve diger sorumlularin askerlikten çikarilmasini ve sürülmelerini isterler. Ayrica bazi yüksek rütbeli görevlilerin ve subaylarin da Ibrahim Pasa'yi koruduklarini, bu durumun da düzeltilmesini saraydan talep ederler.

Askeri vali telgrafhaneye gelerek dagilmalarini emreder. Kalabalik bu emri reddederek uymaz. Ertesi gün saraydan, durumun yerinde incelenmesi için bir heyet gönderileceginin bildirilmesi üzerine olaylar yatisir ve isgale son verilir.

Gelen heyet pek yararli olamasa da bir süre sonra Ibrahim Pasa Hicaz Demiryolunu koruma göreviyle Sama sürgüne gönderilir. Ancak bu arada madalya ile de onurlandirilmistir.

 

 

"Ikinci Telgrafhane Hadisesi". (1908)

 

"Uyuyamayacaksin,                                                                           

Düzelmeden memleketin hali.                                                                  

  Gözüne uyku giremez ki."

Ibrahim Pasa'nin sürgüne gönderilmesi üzerine bölgede iki yila yakin bir rahatlama olsa da 1907 senesinde Hamidiye Alaylari tekrar isi azitirlar. Yine köylerde yagma ve soygunlara baslamislardir. Saldirdiklari köylerden halkin mallarini ve hayvanlari alip gidiyorlardi. Artik sehirde ki ticaret hayati bile felce ugramisti. Her an sehre saldirilacagi beklentisi artmistir.

Iste bu durum 1908 yilinda ikinci Telgrafhane Hadisesi olarak kayitlara geçen olaylarin baslamasina sebep olur. Önce 700-800 kisilik bir topluluk halinde valinin konagina yürüyerek bir seyler yapmasi istenir. Ancak vali görüsmeyi kabul etmedigi gibi halkin isteklerini de kabul etmez.**

Hükümet ileri gelenlerinin olaylara kayitsiz kalisi halki yeniden galeyana getirir. Ziya Gökalp basta olmak üzere Pirinçcizade Arif, Yasinzade Sevki (Ekinci), Cizrelioglu Aziz, Haci Kadiragazade Riza, Müftü Suphi Efendi ve kentin diger ileri gelenleri, 'nakib-ül esraf' Haci Mesut Bey'in evinde toplanirlar. Aldiklari karar geregi yeniden Telgrafhane isgal edilir ve padisaha Ibrahim Pasa ile adamlarinin uzaklastirilmalari için birçok telgraf çekilir. Yaklasik 400 kisi de disarida telgrafhaneyi korumak için bekleyistedir.

Sarayin bütün israrlarina ragmen isgal devam eder ve halk dagilmaz. On bir gün süren bu isgal ve haberlesmenin kesilmesi Bab-i Ali'yi telaslandirir ve harekete geçirir. (Kimi kaynaklara göre ise bu isgal üç gün sürmüstür) Zira o dönemde Avrupa'yi Hindistan, Çin ve Avusturalya'ya baglayan telgraf hatlari Diyarbakir'dan geçmektedir.***

Nitekim haberlesme aginin kesilmesi Avrupa Devletlerini ciddi olarak rahatsiz etmis ve padisaha baski yapmalarina sebep olmustur.

Nihayet Ibrahim Pasa'nin Halep'e gönderilerek hakkinda gerekli incelemelerin yaptirilacagi, cezalandirilmasi yönüne gidilecegi ve gasp edilen mallarinin halka geri verilecegi hakkinda bir ferman çikarilir. Bunun üzerine isgale son verilir ve halk dagilir.

 Bir süre sonra kente gelen inceleme heyeti sadece Ibrahim Pasanin degil, Telgrafhane isgalcilerinin ve elebasilarinin da cezalandirilarak sürgüne gönderilmeleri gerektigi yönünde bir rapor yazar. Bu rapor üzerine padisah her iki tarafi da affeder. Bu durumda hem olaylar bir sonuca baglanmamis, hem de halka yapilan zulüm aslinda yine cezasiz kalmistir.

Ancak 1908 yilinda mesrutiyetin ilanindan sonradir ki halkin tekrar harekete geçmesi üzerine Ibrahim Pasa görevinden uzaklastirilmistir.

(Diyarbakir Il Yilligi. 1967. S.205-206 /  H. Zafer Kars. "Belgelerle 1908 Devrimi Öncesinde Anadolu". Kaynak Yayinlari 37. Kasim 1984. /  Basmaciyan, K.J. "Anadolu'da ki Devrimci Hareket." Revue du Monde Musulman. Paris, Nisan 1908, cilt 4, sayi 4. / Mustafa Akif Tütenk. Mahsul-i Leylali-i Hayatim veya Görüs ve SezisKARA-AMID. Istanbul, 1960.sayi 2-4. Sayfa 318-320. Kara Amid.  Diyarbakir'i Tanitma Derneginin yilda üç kez yayinladigi dergi.)

 * Melih Cevdet Anday. "Telgrafhane" siirinden. **Çünkü Ibrahim Aga bu olaylardan yaklasik iki ay önce padisaha 140 katir yükü tereyagi göndermisti. Ayrica aganin yaklasik 400 köyü ve 60.000 bas sürüsü vardir.*** Telgrafhanede, Fransiz'ca olarak yapilan bu haberlesmeyi sürekli olarak saglayacak görevli personeller mevcuttu

 

 Dostlukla...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —