Tarih: 04.05.2012 08:23

Pusi, kitap, mekap suç!

Facebook Twitter Linked-in

Özel Yetkili 15. Agir Ceza Mahkemesi tarafindan kabul edilen 147'si tutuklu 193 kisinin yargilandigi "KCK Istanbul" iddianamesinde BDP Anayasa Komisyonu Prof. Dr. Büsra Ersanli "örgüt yöneticiligi" yapmaktan yargilanirken, Yayinci Ragip Zarakolu, "daga eleman kazandirmak"la suçlandi. Iddianame 5 gizli sanigin ifadelerine dayandirilarak hazirlandi.  Iddianamede kitaplar, mekap marka ayakkabi ve pusi dahi suç unsuru sayildi. Iddianamede yine BDP'nin faaliyetleri suç unsuru olarak gösterildi. BDP Istanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, KCK operasyonlarinin BDP'yi bitirme operasyonlari oldugunu belirterek, yasanan hukuksuzluga dikkat çekti.

Istanbul'da 5 Ekim 2011 ve 28 Ekim 2011 tarihleri arasinda "KCK" adi altinda düzenlenen kapsamli operasyonlarla gözaltina alinan 147'si tutuklu 193 kisinin yargilandigi iddianame mahkeme tarafindan kabul edildi. 15. Agir Ceza Mahkemesi tarafindan kabul edilen 2 bin 400 sayfalik iddianamede BDP'li yöneticiler ve BDP Siyaset Akademisi yöneticileri yargilaniyor. BDP Anayasa Komisyonu Prof. Dr. Büsra Ersanli'nin da aralarinda bulundugu 51 kisi hakkinda "örgüt yöneticiliginden" 23 yila kadar hapis cezasi istenirken, yayinci Ragip Zarakolu için ise "örgüt üyeligi" iddiasiyla 15 yila kadar ceza isteniyor.

BDP KAPATILSIN!

Iddianameyi hazirlayan Savci Adnan Çimen, KCK - PKK yapilanmasiyla amaç birlikteligi içinde oldugunu savundugu BDP'yle ilgili 'gereginin yapilmasi' için Yargitay Cumhuriyet Bassavciligi'na basvurma karari aldi.

Iddianamede telefon görüsmeleri, internet sitelerinde ve gazetelerde çikan haberler delil olarak gösterilirken, KCK'nin faaliyetlerinin de BDP üzerinden yapildigi öne sürüldü. Dicle Haber Ajansi (DIHA) ve çesitli internet sitelerinin yayinladigi ve  gazetelerde de çikan etkinlik haberlerinde yayinlanan konusmalar da suç delili oldu.

Suç unsuru gösterilen eylemler arasinda ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafindan Emek; Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun Milletvekillerinin veto edilmesine yönelik protesto eylemleri ve yine Hatip Dicle'nin vekilliginin düsürülmesine iliskin yapilan protesto eylemleri de yer aldi.

SEÇIM ÇALISMALARI DA 'SUÇ UNSURU'

Iddianamenin büyük bir bölümü "KCK" yapilanmasinin nasil olustugu ve örgütlendigi üzerine kurulu. BDP'nin yasal olan Siyaset Akademisi de "KCK egitim kampi" olarak iddianamede yer aldi. Yine BDP'nin gençlik örgütlenmesi olan Yurtsever Devrimci Gençlik, Yakinlarini Kaybedenlerle Dayanisma Dernegi'nin de yer aldigi birçok yasal dernek suç unsuru olarak gösterildi. Iddianamede Ersanli'nin Roj TV'ye vermedigi röportaj ve Ersanli'nin seçimlerde yaptigi çalismalar ise suç unsuru sayildi. Gazetemizin de yazari Yayinci Ragip Zarakolu'na da , "Örgüte hiyerarsik yapiyla bagli degil, ancak egitim faaliyetleri yoluyla destek veriyor" suçlamasi yapildi.  Iddianamede 14 Aralik 2011'de "KCK" operasyonlarinda gözaltina alindiktan sonra serbest birakilan Istanbul Kürt Enstitüsü eski baskani ve dil bilimci Sami Tan da "firari sahis" olarak yer aldi.

'ALLAH KAHRETSIN' DEMEK SUÇ!

Iddianamede Prof. Ersanli'nin Kadiköy'de 1 Eylül 2011'de polisin müdahale ettigi Dünya Baris Günü etkinligine katilan Gülten Çatalbas ile yaptigi telefon konusmasi da yer aldi. Çatalbas'in polisin gazla müdahale ettigini belirtmesi üzerine Ersanli'nin 'Allah kahretsin ya' diyerek tepki göstermesi suç delili olarak gösterildi. Iddianamede gazeteci Nuray Mert'in Ersanli ile yaptigi telefon görüsmeleri de yer aldi. Mert'in güvenlik güçlerinin PKK'ye yönelik gerçeklestirdigi operasyonlar nedeniyle "caninin çok sikildigini ve çok sinirli oldugunu" beyan ettigi belirtilerek "Ersanli'nin da bu görüslere katilarak 'Evet yani. Yani simdi bombalandi diyorlar' dedigi, devletin yasal savunma mücadelesinin savas gibi takdim edildigi" savunuldu.

HER SEY SUÇ DELILI!

Iddianamede Cimsit Atalay'in evinde yapilan aramada bulunan pusi, yesil-sari-kirmizi renkli bandajlar suç unsuru olarak gösterildi. Kitaplar da suç delili sayilan diger esyalar arasinda. Abdullah Öcalan'in kitaplari disinda suç sayilan kitaplar ise sunlar oldu: Marksizm'de temel kavramlar, Patika, Diyarbakir Zindani, Kürt Siyaset Tarihi, Lenin Safagi, Che Guevara, Direnme Savasi, Apocu Siyaset, Özgürlük Sosyolojisi, Daragacinda üç Fidan, Devrimci Harekette Reformist Egilim, Eylem Adamlari, Marksizmde Temel Kavramlar, Osmanlidan Semdinliye JITEM Tarihi, Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm, Kine Em?, Isçi Kitle Partisi Üzerine, Kapitalist Uygarlik, Kamo Leninin Fedaisi, Halkin Dostlari Kimlerdir ve Sosyal Demokratlara Karsi Nasil Savasirlar, Yas Tutulan tarih 33 Kursun.

Yine saniklardan Mehmet Mesut Tanrikulu, telefonda Ümit adli kisiyle yaptigi konusmada, Ümit'in Mesut'tan beyaz mekap marka ayakkabinin dayisina alinmasini istiyor. Iddianamede ise "Süphelinin terör örgütünün dag kadrosunun kullandigi belli bir marka ayakkabiyi temin etmek için görüsme yaptigi anlasilmaktadir" denildi. Telefondaki görüsmede "tenis modeli beyaz mekap ayakkibalardan" söz edilirken savcinin buna, "PKK'lilerin giydigi kahverengi veya siyah mekap ayakkabi" olarak iddianamede yer vermesi dikkat çekti. (IstanbulEVRENSEL)


'DAVANIN HEDEFI BDP'

BDP Istanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, KCK adi altinda yürütülen davalarda BDP'nin yargilandigini belirtti.

Diyarbakir'da görülen KCK ana davasinda da benzer bir durum yasandigini ifade eden Tuncel, parti yöneticilerinin, belediye baskanlarinin ve vekillerin parti faaliyetlerinden dolayi yargilandiklarina dikkat çekti. Söz konusu KCK davasiyla AKP'nin Kürtlere yönelik yaklasiminin ortaya kondugunu anlatan Tuncel, "Kürtlere demokratik siyaset yapma hakki taninmak istenmiyor" dedi. BDP'nin kapatilmasi kararinin Yargitay'a da gönderildigini hatirlatan Tuncel, "Bir parti daha kapatilmis olacak. Ama Kürtlerin özgürlük mücadelesi sürecek" dedi. Söz konusu uygulamanin sadece Kürtlere yönelik olmadigina da deginen Tuncel, demokrasi güçlerine yönelik de ayni durumun yasandigini belirtti. Kürtlerin karsilastigi anti demokratik uygulamalarin Türkiye'nin her tarafinda uygulanabilecegini anlatan Tuncel, Ankara'da KESK'in eylemine yapilan müdahaleyi örnek göstererek, kamuoyunun yasananlar karsisinda duyarli olmasini istedi. 12 Eylül davasinin görüldügü sirada Urfa'da Amara yürüyüsünü engellemek için sikiyönetim görüntülerinin yasandigini anlatan Tuncel, Kürtlerin talepleri karsilanmadan demokratiklesmenin olmayacagini belirtti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —