Ankara Egitim ve Arastirma Hastanesi çocuk acilde yasanan rezalet, saglikta dönüsümün son göstergesi oldu. Çocuk acil bölümünde 2, 3, hatta 5 çocuk, küçücük yataklarda birlikte yatiriliyorlar. 5 gündür acilde tutulan ve iyilesmeyen bebekler var. Henüz 1-2 yasindaki bebekler, yerlere kurulan yataklarda tedavi görüyor. Degil hasta çocuklarin, saglikli yetiskinlerin bile hasta olarak çikacagi bir ortamda bebekler ve çocuklar tedavi edilmeye çalisiliyor.
Serviste, yeni gelen hastalari, acil durumdaki bebek ve çocuklari alacak yer yok. Hasta bakicilar bu duruma "Yerlere battaniye serelim madem, çocuklari oraya yatiririz" diyerek isyan ediyor. Yerlerde yataklar, odalarda yürüyecek yer kalmamis. Çocuklarin yanindaki anneler, "Dün gelseydiniz daha beterdi buralar" diyor.
'HER YER PISLIK IÇINDE'
Rezalet bir odaya tikistirilan çocuklarla bitmiyor. Tuvaletler pislik içinde… Salon, yataklar, hiçbir yerde 'hijyen'den eser yok. Salonda havalandirma olmadigi için sicak ve havasiz. Aileler özellikle tuvaletlerden sikayetçiler ve durumun bir an önce gündeme getirilmesini istiyor. Çaresiz olduklari için burada olduklarini anlatiyorlar. Gerekçe ortak: "Diger yerler de ayni. Baska çaremiz yok."
Anne Demet Demirbas yasadiklarini söyle anlatiyor: "Bir hafta önce çocugumu bir tip fakültesi hastanesine götürdüm. Orasi tam bir rezillik, ne bir ilgi var ne bir hizmet. Idrar istiyorlar, 200 metre uzakliktaki laboratuara defalarca götürüp getiriyorsun. Ilk kez çocugumu bu hastaneye getirdim, doktorlar ilgileniyor, hemsireler de, onlarda bir sikinti yok fakat temizlik bakimindan durum çok fena. Bir yatakta üç çocuk yatiyor, çocuklar daha da hasta oluyor. Tam bir enfeksiyon ortami. Temizlik yapsalar da yetersiz. Devletin bu kadar duyarsiz kalacagini hiç düsünmüyordum. Topladiklari o kadar para, verdigimiz vergiler nereye gidiyor hiç bilmiyoruz."
3 GÜNDÜR HASTALIGIN SEBEBINI BULAMADILAR
Anne Cansu Dogan'in anlattiklari da farkli degil: "Ben çocugumu pazar günü getirdim, havale geçirmis. Ilk basta ilgilendiler simdi hastaligin sebebini bulamiyorlar. Belinden su almak istediler ben izin vermedim. 'Menenjit geçirmis olabilir' diyorlar. Beyin bölümüne gönderdiler, beyninde hiçbir sorun çikmadi. Hala 'kaninda mi iltihap var, kulaginda mi iltihap var' bulamadilar. Benim çocugum yatakta tek yatiyor ama altimizda bir çocuk, sagimizda solumuzda bir çocuk. Dip dibe, yerler de pislik içinde, çocuklari tedavi etmeye çalisiyorlar."
'HABERI YAPAMAZSINIZ'
Duruma iliskin görüslerini almak için aradigimiz Hastane Yöneticisi Prof. Dr. Osman Güler'in sekreteri ise Güler'in hastanede oldugunu fakat görüsmeye uygun olmadigini söyledi. Sekreter, "Haber yapmak için yetkiyi kimden aldiniz siz? Biz bu haberin yapilmasina izin vermiyoruz, haberi yapamazsiniz?" diye çikismayi da ihmal etmedi.
SES: PARALARI OLMADIGI IÇIN TERCIH EDIYORLAR
SES Ankara Sube Örgütlenme Sekreteri Fatih Toksöz, çocuklarin acil serviste yasadigi bir rezaleti, saglik çalisanlarinin da fazlasiyla yasadigini söyledi. Buradaki saglik emekçilerinin haftada 56 saatten fazla çalistiklarini belirten Toksöz, hastanede ciddi bir eleman sikintisi yasandigina dikkat çekti. Toksöz; "Saglikta simdiye kadar yapilan sadece, performans sistemi eklenmesi oldu. Çocuklar bu performansla iyilesemeden gidiyorlar. 5 gündür acilde bulunan bir hasta çocuk olabilir mi sizce? Insanlar acili paralari olmadigi için tercih ediyorlar ama yine para ödemek zorunda kaliyorlar ve iyilesemiyorlar. Yani acil servis de çözüm olmuyor. Piyasa mantigi ile hastane yönetilirse böyle olur" dedi.
ATO: ÇOCUKLAR IÇIN TEHLIKELI
Ankara Tabip Odasi (ATO) Baskani Özden Sener de acil servislerin yogunlugunun nedeninin vatandastan alinan katki paylari oldugunu söyledi. Vatandasin çocugun süt parasindan kesip katki payina yatirmamak için acilleri seçtigini ifade eden Sener, "Buralar çocuk hastalar için ayrica problem. Çocuklar her tür enfeksiyona açik. Onlar için buralar çok tehlikeli" dedi. Doktorlara, acillerde günde 100 hastaya bakma görevi verildigine dikkat çeken Sener, bunlar arasinda ölümcül hastalarin da oldugunu belirtti. Sener, bir doktorun en fazla 15 ya da 20 hastaya bakmasi gerektigini, bunun hem doktorlar hem de hastalar açisindan insani bir sart oldugunu söyledi.
ÇALISANLAR DA SIKAYETÇI
Salona giren çikan belli degil, hasta bakicilar çaresiz ve güçleri yetmiyor. Bu durumun hep böyle oldugunu anlatiyorlar. Hasta bakicilar bu duruma "Yerlere battaniye serelim madem, çocuklari oraya yatiririz" diyerek isyan ediyorlar.(Ankara/EVRENSEL)