Tarih: 04.02.2012 00:00

Sorunlarin üstünü ?din` bile örtemez!

Facebook Twitter Linked-in

 Iç politikada gelismeler, tam; "4+4+4'ü geçirmek için Meclis'te sikiyönetim ilan edilmesiyle baslayan geçen hafta, 4+4+4'e, Kur'an-i Kerim ve Hazreti Muhammet'in hayatinin "seçmeli ders" olarak eklenmesi, "Kürtçe'nin seçmeli ders olmasi"nin reddedilmesiyle sonlandi", diyecekken öyle olmadi. Normalde resmi tatil olan cumartesi günü de elektrige yüzde 9.2, dogalgaza yüzde 18.72 zam yapildigini ögrendik. Ayrica haftanin sonunda 4+4+4'ü çikarmak için fedakarca mücadele eden AKP'li vekillere yemek verildi. Ankara Valisi ise yasanin Meclis'ten çikma süreci olan iki gün boyunca, Ankara'da ögretmen döven polise gayretlerinden dolayi tesekkür mesaji yayimladi.
Ve Basbakan Erdogan, cumartesi günü, zaferini TUSCON'un toplantisinda Fetullah Gülenci patronlarla kutladi! Ve 4+4+4'ün en çok patronlara yarayacagini da huzurlarinda yineledi.
Basbakan, 4+4+4'ü "rakiplerini açiga düsürüp ezip geçtigi bir girisim", "yeni bir siyasi zafer" olarak sunsa da egitimin bütün geleneksel devasa sorunlari da durmaktadir. Dahasi, Kur'an ögretimi, Hazreti Muhammed'in hayati gibi egitimin içerigindeki dini dozu artirma amaçli "seçmeli derslerin" mahzurlari da bugün söylenip geçildigi kadar basit sorunlara yol açmayacaktir. Çünkü dinin devlet tarafindan, "din illaki budur" diye "ögretilmeye" kalkilmasi (Basbakan ögretmeyi de asarak "din egitiminden" söz etmektedir) bütün bir Hiristiyan ve Islam Ortaçagini kapsayan din ve mezhep savaslarinin baslica nedenlerindendir. Laisizm, Kapitalist sistemin dinle devletin islerinin ayirarak bu toplumsal çatismalara buldugu tek gerçekçi çözümdür. Ve AKP Hükümeti bütün bu tarihi geçekten habersiz gibi hareket ederek, Türkiye gibi farkli dinlerin, mezheplerin, sayisiz tarikatlarin, cemaatlerin oldugu (her tür müdahaleye de açik), bir ülkede din egitimini devletin isine dönüstürerek, toplumu kendi anlayisina göre bir "dindarlar toplumuna" dönüstürme hayalini kurmaktadir. Ancak bu AKP ve hükümeti için olsa olsa bir Prus zaferi olabilir!
Bakmayin simdi dini kesimlerin hükümetin bu girisimini alkislarla karsilanmasina. "Nasil bir din", "Kur'an'in nasil bir yorumu", hatta "Hazreti Muhammet nasil bir hayat yasadi" tartismasi bile büyük çatismalara yol açabilir. Üstelik bu çatima sadece "ulemanin" kendi içinde, laikler ve olmayanlar arasinda degil, ögrenciler arasinda, tarikatlar, cemaatler ve mezhepler arasinda yayilacaktir. Çünkü din egitimi, Basbakanin ifade ettigi gibi "canim isteyenin çocugunu gönderdigi isteyen göndermedigi bir özgürlük meselesi" degildir. Çünkü formülasyon bu kadar masum olsa bile "seçmeli dersler" etrafinda olusacak kamplasmalar, bu derslerin içerigi etrafindaki tartismalar bütün bir tarih boyunca oldugu gibi yeni kamplasma ve çatismalar için yeni gerilimler olusturacaktir. Hele dinin bu kadar siyasilestigi Türkiye'de, dinin din olarak kalmayip tartismalarin siyasi kutuplasmalarla birlesecegi, okuldan camiye, partilerden Meclis'e tasacagindan süphe etmemek için bir neden yoktur.
Devletin din ögretmeye kalkmasi demek dinler, mezhepler, tarikat ve cemaatler arasindaki kavganin toplumun her katinda yayilmasinin en kestirme yoludur. Bunu Cumhuriyet, bugüne kadar "laisizm" adi altinda (gerçekte laiklikle bir ilgisi olmayan) "resmi bir din" dayatarak önlemeye çalismistir. Simdi ise AKP Hükümeti ve Erdogan bunu, açikça kendi anlayislari olan bir dini, bir mezhebi dayatarak yapmaya yönelecektir. Bunun nasil büyük huzursuzluklara, kavgalara ve çatismalara yol açacaginin uzak olmayan bir zamanda görecegiz.
Dahasi 4+4+4'ün diger ayagini olusturan egitimin özellestirilmesi de yine önümüzdeki birkaç yil içinde egitimin masraflarin halkin sirtina yikilmasi olarak biçimlenecektir.
Bugün "Ailelerin çocuklarini kendi geleceklerine karar vermesi" gibi bir özgürlük nisanesi olarak gösterilen yaklasimin gerçekte egitimin yükün tümüyle devletin sirtindan alinip aileye yikilmasiyla sonuçlanacagi da yakinda, tipki saglik alaninda oldugu gibi görülecektir.
Bu yüzden de CHP ve geleneksel laik çevrelerin AKP Hükümetini 4+4+4'le "dindar nesiller yetistirecegi" ve "artik kendisine yikilmaz bir temel olusturdugu" gibi karamsar sonuçlar çikarmak elbette yersizdir. Çünkü bu karamsarligin savunuculari, egitime, topulumun gelecegi olan çocuklarin, gençlerin egitilmesine, AKP ile ayni pencereden ama sadece ayni pencerenin öteki tarafinda durarak bakmaktadirlar.
Sinif farkliliklarin bu ölçüde kendisini hissettirdigi bir egitim düzenlemesinde bu farkliliklari, bu egitimi Ortaçag degerleriyle daha da geriye götürme gayretlerini hiçbir dini, mezhepsel propaganda uzun bir süre örtemez. Bütün dersleri din dersi yapsalar bile bunu basaramazlar, basaramayacaklar. AKP; laisizmle kapatilmaya çalisilan "Pandoranin Kutusunu" yeniden açmistir!
Onun içindir ki, bu köseden 4+4+4'ün gündeme gelmesinden beri, sikça "Aslinda parasiz, demokratik, laik, bilimsel egitim mücadelesi yeni baslamistir" denilirken de bu temel gerçeklere isaret edilmektedir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —