Star Gazetesi'nde dün yayinlanan habere göre Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi taseron ile ilgili bir yasa çalismasini önümüzdeki günlerde Meclis'e sunacak. Yandas basina göre, bu yasa, sorunu çözecek! Henüz söz konusu yasa taslagi kamuoyuna açiklanmis degil. Ancak haberdeki bilgilere göre bir degerlendirme yapacak olursak:
-"Isçilerin is güvenliginin saglanmasindan ve özlük haklarinin güvence altina alinmasindan üst isveren sorumlu olacak". Gerek Is Yasasi, gerek Alt Isverenlik Yönetmeligi, gerekse Is Sagligi ve Güvenligi Yasasi uyarinca zaten asil (üst) isverenlerin bu sorumlulugu var. Asil isveren, taseronun isçi sagligi ve güvenligi önlemlerini alip almadigini denetlemek, önlemler alinmamissa geregini yapmak ile yükümlü. Dolayisiyla söz konusu düzenleme, mevzuat tekrarindan baska hiçbir anlam ifade etmiyor.
-Star'in haberine göre "kamu kurumlarindan bir is alan firma, ihale ile kazandigi isi alt isveren olarak nitelendirilen sirketlere devrediyor". Yeni yasa ile kamudan is alan firma, isi taserona devrettiginde, isçi sagligi ve güvenligi ile isçilerin haklari bakimindan sorumlu olacak ve "bu da isçilerin daha saglikli kosullarda çalismasini ve özlük haklarini elde etmelerini saglayacak"mis. Müteahhitlik isleri veya yap-bitir isler disinda, kamu kurumlarindan is alan, yani kamunun taseronu olan bir firmanin, islerini baska bir taserona vermesi zaten kanuna aykiri. Ama uygulamada, zincirleme taseron iliskileri ile bu hukuksuzluk sürüyor. Bu kuralsizligi, hukuksuzlugu önlemek yerine bunu yasal hale getirerek bir "sorumluluk tarifi" yapmak, sorunu hiçbir sekilde çözmez, aksine daha da derinlestirir.
-Habere göre "Örnegin maden ocaginin isletilmesi gibi teknik uzmanlik gerektiren isler, üst üstlenici tarafindan taseronlara ihale edilemeyecek". Bu düzenlemeden, madenlerde taserona yasak ya da kisitlama gelecegi sonucu çikmiyor. Bir önceki maddede belirttigimiz üzere maden ocaginin isletilmesinde is alan firma, "üst üstlenici" degil, yasaya göre taserondur. Bu taseron, isi baska bir taserona zaten ihale edemez. Bu nedenle bu düzenlemenin de hiçbir anlami ya da karsiligi yok. Kaldi ki, Is Yasasi'na göre asil islerin "teknolojik nedenlerle uzmanlik gerektirme" kosulu olmadigi sürece taserona verilmesi yasak. Ancak madenler de dahil olmak üzere bu yasaga uyulmuyor.
-Habere göre "Bazi teknik islerde, isin devredilecegi alt isverenin, belirli bir tecrübeye sahip olmasi sarti aranacak". Alt Isverenlik Yönetmeligi'ne göre alt isverenin (taseronun) gerekli tecrübeye, ekipmana ve personele sahip olmasi zaten zorunlu. Dolayisiyla bu düzenleme de mevzuat tekrarindan ibaret.
Sonuç olarak, söz konusu yasal degisiklik madenlerde ya da diger sektörlerde taseron uygulamasina bir sinir ya da yasak getirmeyecek, soruna bir çözüm üretmeyecektir. Dahasi AKP hükümeti taserona iliskin mevcut sinirlari da kaldirmayi planlamakta, Türkiye Cumhuriyeti'ni tümüyle "Taseron Cumhuriyeti"ne dönüstürmeyi hedeflemektedir. Sorunun kaynagina inilmemekte, aksine sorun derinlestirilmektedir. Isçilerin canini taserona emanet etmeyi sürdüren, bir yandan da "sorunu çözüyormus" havasi yaratmaya çalisan Hükümet, adeta, çiçegi inege yedirip, sonra inegin arkasina geçip, kuyrugunu kaldirip, "Kok çiçegim, kok çiçegim" demektedir.
* Sosyal-Is Sendikasi Uzmani