Milli Egitim Bakanligi'ndan ögretmenlere skandal öneri. Türkiye'de ögretmen açigini görmezden gelen AKP hükümeti ve Milli Egitim Bakanligi özür grubundan basvuruda bulunup atamasi yapilmayan ögretmenlere eslerinin bulundugu il ve ilçelere düz memur olarak atanmayi teklif etti.
Milli Egitim Bakanligi özür grubundan basvurarak eslerinin yanina tayinlerini isteyen ögretmenlerin bir kismini telefonla arayarak bir kismina da e-posta göndererek isterlerse eslerinin yanina memur olarak atanabileceklerini bildirdi. Notta ayrica tehdit eder gibi memurluk teklifinin kabul edilmemesi halinde özür durumlari ile ilgili bir islem yapilmayacagi da belirtiliyor.
GÖNDERILEN ILETI
Ögretmenlerin kisisel e-posta adreslerine gönderilen yazida su ifadelere yer verildi; "13-17 agustos 2012 tarihleri arasinda özür grubundan basvuruda bulunup atamasi yapilmayan ekli listede gerekli bilgileri yazili ögretmenlerin esinin özrünün bulundugu il, ilçe emrine memur olarak atanip atanmayacaklarina ve memur olarak atanmak istemedikleri bundan sonra özür durumlari ile ilgili herhangi bir islem yapilmayacagi konusunda ögretmenler bilgilendirilerek dilekçe ile birlikte nüfus cüzdani suretinin 11/10/2012 tarihi itibariyle saat 18,00 kadar e-mail yoluyla acele olarak gönderilmesi gerekmektedir."(Istanbul/EVRENSEL)
'ÖGRETMEN AÇIGI SORUNU ÇÖZÜLSÜN'
MEB'in ögretmenlere yönelik bu teklifi ile ilgili görüslerini sordugumuz egitim sendikasi yöneticileri öneriye tepki gösterdi. "Bu bir hak gaspidir" diyen yetkililer yapilanin "Kirk katir mi kirk satir mi" anlamina geldigini ifade etti.
Egitim Sen Genel Baskani Ünsal Yildiz, hükümetin ve bakanligin bu öneriyle es durumundan atamalar sorununun üstünü kapatmak istedigini söyledi. Öneriyi hukuk disi ve bireyin kazanilmis hakkina yönelik bir girisim olarak degerlendiren Yildiz, "Türkiye'de bu kadar ögretmen açigi varken böyle bir önerinin gelmesi, ögretmenlerin itibarsizlastirilmasi ve temel haklarinin elinden alinmasi demektir. Öncelikle ögretmen açigi sorunu çözülsün. Önerinin hiçbir hukuksal yani olmadigi gibi bu bir hak gaspidir" dedi.
Hükümetin ve Milli Egitim Bakanliginin bu öneri ile insanlarin yillarca emek vererek kazanmis oldugu haklarinin ellerinden alinmak istendiginin altini çizen Yildiz, önerinin hukuksal bir dayanaginin bulunmadigini sözlerine ekledi.
'KIRK KATIR MI KIRK SATIR'MI DAYATILIYOR
Türk Egitim Sen Genel Baskani Ismail Koncuk, Mus'ta ögretmenlerin Milli Egitim Bakanligi tarafindan teker teker telefon ile arandigini ifade ederek, MEB'nin böyle bir uygulama ile ögretmenleri meslekleri ile aileleri arasinda bir tercihe zorladiginin altini çizdi. Koncuk, MEB'nin bu uygulama ile zaten magdur ettigi egitim çalisanlarini bir kez daha magdur ettigine dikkat çekerek "Son zamanlarda MEB'in yapmayi aliskanlik hale getirdigi garip uygulamalara böylece bir yenisi daha eklenmistir. Demokratik ülkelerde bu tür uygulamalarin böyle telefonlarla degil, seffaf ve açik bir sekilde yapilmasi gerektigini MEB yetkililerine bir kez daha hatirlatiyoruz. Türk Egitim-Sen olarak kirk katir mi kirk satir mi tercihine zorlanarak magdur olan egitim çalisanlarinin yaninda olacagimizin bilinmesini isteriz." seklinde konustu.
BASBAKAN TALIMAT VERMISTI!
Gazetecilerin özür grubundan atamasi yapilmayan hakkinda parçalanmis aileler demesine kizan Basbakan, "Ögretmenlerin evinin yanina okul kuracak degiliz. Ayni ilde farkli ilçelerde görev yaparim diyen ögretmenler var. Bu ögretmenleri ayni ile getirdigimiz zaman farkli ilçelerde çalismalarinda sorun olmamali. Milli Egitim Bakanimiza bu konuda yogun çalisma yapacaksiniz talimatini verdim" demisti