Gezi Direnişi’nin 11. yılında Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla çok sayıda yurttaş saat 19.00’da TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi önünde bir araya geldi.
‘Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza’ pankartının asıldığı şube binasının önünde bir araya gelen kitle, Gezi’de hayatını kaybedenlerin ve Gezi Davası’nda tutuklananların fotoğraflarını taşıdı. Eylemede SOL Parti, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Partili vekilleri Perihan Koca ve Çiçek Otlu, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Cumartesi Anneleri, çeşitli sendikaların yöneticileri ve Gezi eylemlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları yer aldı.
"GEZİ'Yİ YARGILAYAMAZSINIZ"
“Karanlık gider gezi kalır” pankartının açıldığı eylemde “Her yer Taksim her yer direniş", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Filistin'de düşene, dövüşene bin selam" sloganları atıldı. Gezi Direnişi'nde hayatını kaybedenlerin isimleri okunurken kitle "Burada" diye bağırdı. Gezi davasında verilen skandal kararlar sonrası tutuklananların isimleri okundu ve özgürlük istendi.
Taksim’deki TMMOB İstanbul Şubesi önünde yapılan açıklamada Gezi Parkı eylemlerinin ülke tarihinin en demokratik halk hareketi olduğu vurgulandı, “Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi” dendi.
"ADALETSİZLİK KARŞISINDA SES ÇIKARANLARI SİNDİRMEK İSTİYORLAR"
Açıklamada Gezi Parkı eylemlerini terörle ilişkilendirmenin hukukla ve vicdanla izah edilemeyeceği söylendi ve “Kobani davasında olduğu gibi, Barış Akademisyenleri davalarında olduğu gibi, bu ülkenin meslek insanlarını, sivil toplum emekçilerini, siyasetçilerini, kadınlarını, öğrencilerini, adaletsizlik karşısında ses çıkaran herkesin birliğini yok etmek, sindirmek istiyorlar. Tıpkı Gezi’de rengârenk bir anlayışla ortaya çıkan toplumsal refleksi sindirmek istedikleri gibi” dendi.
Açıklama şöyle devam etti:
“Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmeye çalışmak; kadın cinayetlerinden, doğa katliamlarına, 1 Mayıs Taksim Meydanı yasağından, eğitim ve sağlıktaki piyasalaştırma ve yozlaştırma uygulamalarına kadar süren onlarca sorun karşısında tepkisizliği amaçlar. Çünkü Gezi’deki toplumsal refleksi sindirmeye çalışmak; İliç’te milyonlarca ton toprağın altında nefessiz kalan işçilerin haklarına ve hatırasına kayıtsız kalmayı; tam on bir kenti yıkan depremlerin öncesi ve sonrasında yaşanan zafiyetlere, eksikliklere, aksaklıklara göz yummayı ve hepsinden önemlisi binlerce insan enkaz altında iken iktidarı korumak için yaşanan insanlık suçlarına ses çıkarmamayı amaçlar.”
HAPSE MAHKUM EDİLENLERİN İSİMLERİ ANILDI
Açıklamada 2022 Nisan’da Gezi Parkı davasında hapse mahkûm edilenlerin isimleri de anıldı, “Haklarından somut tek bir delil bile olmadan 7 yıldır tutsak edilen Osman Kavala için verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası, iki yıldır hukuksuzca hapsedilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden için verilen 18’er yıllık hapis cezaları onanmış durumda” dendi.
VALİLİK'TEN METRO YASAĞI
Valiliğin metro yasağına tepki gösterilen eylemde, “Bugün ulaşımı durdurarak bizlerin buraya gelmesini engellemeye çalışıyorlar. 1 Mayıs’ta Taksim meydanına çıkmak isteyenlerin önünü kesiyorlar. Ne Taksim Meydanı’na çıkmak istemek, ne 1 Mayıs’ı kutlamak istemek, ne Gezi’yi anmak istemek, ne haklarımızın peşinde koşmak, bunu talep etmek suç değildir. Suç bunu engellemektir. Bundan tam 11 yıl önce olduğu gibi bugün de her yer Taksim, her yer direniş. Gezi’yi yargılayamazsınız” denildi
Buluşma öncesinde, Metro İstanbul’un saat 15.00’ten itibaren ikinci bir duyuruya kadar Taksim ve Şişhane metro istasyonları ile Taksim-Kabataş Füniküler Hattı’nın işletmeye kapatıldı. Bu kararın İstanbul Valiliği tarafından alındığı açıklandı.
Gezi Parkı da polis ve barikatlarla çevrildi. Kaynak Birgün Gazetesi