Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında imzalanan protokoldeki kayyum maddesine ilişkin dün merkez kurullarını toplayan HDP ve Yeşil Sol Parti, bugün cumhurbaşkanı ikinci tur seçimine dair açıklama yaptı. 14 Mayıs seçimlerinde demokratik değişim ve refah talebinin güçlü bir şekilde sahiplenildiğini belirten HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir ve tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir” dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün ve İbrahim Akın'ın açıklaması saat 13.30’da başladı.
İlk sözü alan Buldan, açıklamasında şunları kaydetti:
"28 Mayıs'ta önümüzdeki yılları şekillendirecek bir seçime giriyoruz. 21 yıl boyunca aşama aşama tek adama bağlı bir sistem inşa eden totaliter, mutlak iktidar yanlısı bir anlayış ve yapıyla karşı karşıyayız. 28 Mayıs seçimi sisteme yönelik demokratik değişimden yana olanlarla bu tekçi rejimi sürdürmek isteyenler arasıda bir referandum olma özelliğine sahiptir."
"Toplumdaki demokratik değişim direncini kıran, sömüren, sönümlendiren hiçbir siyasi anlayışı doğru bulmayız. Bu tür yaklaşımlara karşı da demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdürürüz. Dün Zafer Partisi ve CHP arasında imzalanan protokolü de bu minvalde değerlendirdik ve eleştirilerimizi kamuoyu ile paylaştık.
Israrla vurguluyoruz. Kürtlerin politik iradesine kayyumlar yoluyla ipotek koyanlar aynı zamanda bütün Türkiye halklarının haklarına ve özgürlüklerine de ipotek koyanlardır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü toplumun çıkarına değildir. Bu çözümsüzlük oyunu bozulmadan cumhuriyet, demokrasi ile bütünleşemeyecektir.
Yine belirtelim ki göçmen veya mültecileri siyasi çıkarların malzemesi haline getirmek yanlıştır ve insani değildir. Bu tablonun sorumlusu mağdur olan göçmen veya mülteciler değil doğrudan doğruya savaş politikalarında ısrar edenlerdir."
"Toplumun ortak çıkarları, demokratik, eşit ve özgür geleceği dışında başka hiçbir kaygısı olmayan, hiçbir gizli pazarlığı ve şartı gündeme almayan HDP'nin ve Yeşil Sol Partinin duruşunu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Bizler sadece ve sadece halkın eşitlik, adalet, hak, hukuk ve özgürlük mücadelesine kefiliz. 28 Mayıs seçimlerinde oylanacak olan bu ucube rejimin devam edip etmeyeceğidir. 14 Mayıs seçimlerinde demokratik değişim ve refah talebi güçlü biçimde sahiplenilmiş ve sandığa yansımıştır. Bugünkü sistem karşısında birleşen milyonlarca oy daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok refah talebi içindir. Hedef, ayrımcılıktan arınmış, halkların yönetime katılabildiği özgür, demokratik ve adaletli bir rejim inşa etmektir."
"Erdoğan, bizler açısından asla bir seçenek değildir. Ve tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. O nedenle bir kez daha belirtiyoruz ki Kürt halkının ve bir bütün olarak Türkiye toplumunun demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük beklentisini ve özlemini, demokratik sandık iradesini tanımak son derece önemli ve bizler için önceliklidir."
"28 Mayıs'ta milyonlarla birlikte başarabileceğimize, tarihin akışını hep birlikte demokratik değişim yönünde çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz. Bizler inanıyoruz sizler de inanın. Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini değiştireceğiz. Kendi gücümüz ve milyonların değişim arzusu en büyük ilham kaynağımızdır. Israrla ve inatla mücadelemizi sürdüreceğiz. Asla ve asla pes etmeyeceğiz. Mutlama ama mutlaka bizler kazanacağız."
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın ise şunları dile getirdi:
"Türkiye son zamanlarda toplumu birbirine kırdırmaya, kutuplaştırmaya ve savaş politikaları nezdinde gelecek ve değiştirme isteğini köreltmeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıya. Bu değişim talebini asla engelleyemeyecekler. 14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs’ta tamamlayacağız. 14 Mayıs'ta durdurduk, 28 Mayıs'ta değiştireceğiz. Israrla ve inatla mutlaka sandığa gidip oylarımızı kullanıp bu saray rejimini değiştirmek istiyoruz. Biz buradayız ve değiştirme konusunda kararlıyız. Siyaseten ortaya koyduğumuz tutumda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Türkiye'nin kader seçimi olan bu seçim gerçek anlamda bir kişi seçimi, bir adam tercihi değildir. Bir rejim tercihidir. Bu rejimi değiştirmekte kararlıyız ve birlikte başaracağız."
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar da "Kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı dil ile siyasetin mertebesini düşürenleri, iktidarda kalabilmek için her türlü yolu mübah görenleri uzun süredir birlikte takip ediyoruz. Partimiz ilk tur seçimlerinde aldığı kararla bir değişimi, dönüşümü ve demokrasiyi esas aldığını, kullandığı oyun da bu yönlü olacağını ifade etmişti. Bunu yaparken protokollere ve pazarlıklara ihtiyaç duymayan en ilkeli tutumunu en başından koyan ve bunu savunan tavrını sürdürdü. Halklarımızdan aldığımız güçle yüksek bir mücadele yürütmeye devam edeceğiz. Yeni kayyum tartışmalarını başlatan ve kayyum üzerinden siyaset yürütenlere dün de cevap olduk bugün de cevap olacağız. Bu siyaseti şoven ve milliyetçi dilden arındıracağız. Bu firavun sistemi göndereceğiz. Kadın düşmanı koalisyonu göndereceğiz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da şunları kaydetti: “Bu gelişmelerin bir kısmının ortamı bulandırmak ve halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzaklar kuruluyor, bunları da görüyoruz ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. O nedenle tercihimizi saray rejimini değiştirme konusunda ortaya koymuştuk, aynı kararlılıkla bu politikamızı sürdürüyoruz. Halklarımıza da özellikle birinci turda sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza da açık çağrımızdır; sandığa gidelim, sandıkları koruyalım, irademize sandıklarda sahip çıkalım." (EVRENSELGAZETESİ)
R