AB. 22. Bölgesel Politika ve Yapisal Araçlarin Fasli açildi

AB. 22. Bölgesel Politika ve Yapisal Araçlarin Fasli açildi

22. Bölgesel Politikalar ve Yapisal Araçlarin Koordinasyonu Fasli’Nin açilmasi ile AB bakanliginin kamuoyuna açiklamasi;

Degerli Yerel Medya Mensuplari,

Avrupa Birligi Bakani ve Basmüzakereci Sayin Egemen Bagis’in 22. Bölgesel Politikalar ve Yapisal Araçlarin Koordinasyonu Fasli’nin açilmasi hakkindaki degerlendirmeleri asagida bilginize sunulmaktadir.

Saygilarimizla,

Avrupa Birligi Bakanligi Sivil Toplum, Iletisim ve Kültür Baskanligi

 Avrupa Birligi Bakani ve Basmüzakereci Egemen Bagis’in

22. Bölgesel Politika ve Yapisal Araçlarin Koordinasyonu Faslinin Açilmasi ile Ilgili Degerlendirmesi

Türkiye-AB müzakerelerinde son derece önemli bir miladi yasadik ve 5 Kasim 2013 Sali günü Kalkinma Bakanimiz Sayin Cevdet Yilmaz ile birlikte Hükümetler arasi Konferansa katilarak 22. Bölgesel Politikalar ve Yapisal Araçlarin Koordinasyonu Faslini müzakerelere açtik.

Bildiginiz gibi son yayimlanan 2013 Ilerleme Raporu’nda Hükümetimizin reform kararliligi vurgulanmis, basta Demokratiklesme Paketi olmak üzere reform sürecindeki kararliligimizdan övgüyle bahsedilmisti.

Simdi de yakalanan bu olumlu atmosferin devami niteliginde çok önemli bir adim atildi ve Sali günü Kalkinma Bakanimiz Sayin Cevdet Yilmaz ve çalisma arkadaslarimizla birlikte katildigimiz Hükümetler arasi Konferans’la 22. Fasil müzakerelere açildi.

Faslin açilisina destek veren bir önceki Dönem Baskani Irlanda’ya, mevcut Dönem Baskani Litvanya’ya, Litvanya’nin Disisleri Bakani, degerli dostum Linkevicius’a, Hükümetler arasi Konferans’ta bizleri yalniz birakmayan Isveç Disisleri Bakani, degerli dostum Bildt’te, degerli dostum Füle’ye ve bütün emegi geçenlere mütesekkiriz.

Söz konusu Fasil bilindigi gibi daha önce Fransa`da Sarkozy Yönetiminin engel koydugu 5 basliktan biriydi. Ancak Sayin Hollande, yönetimi devraldiktan sonra bu 5 baslik arasinda yer alan 22. Fasildaki blokaji kaldirdi ve biz de bu konuda hemen gerekli hazirliklari yaparak Fasli açacak kapasiteyi yakaladik.

Nihayetinde 22. Faslin açilmasiyla birlikte AB katilim müzakerelerinde 14. fasli açmis olduk. Yeterli mi? Tabii ki degil. Biz daha önce de bunu gecikmis ama olumlu bir adim olarak degerlendirmistik. Zira tek çiçekle bahar gelmez. Biz Türkiye-AB katilim müzakerelerinin fasilalarla degil engellenen, geciktirilen fasillarla da degil, açilan ve kapanan fasillarla ilerleyebilecegini her firsatta vurguluyoruz.

Ümit ederiz ki bu olumlu adim beraberinde ilave olumlu adimlarla taçlanarak Türkiye-AB katilim müzakerelerinin rayina oturmasina katki saglar.

Dolayisiyla üzerinde engel olan fasillardaki blokajlarin kalkmasi, bu fasillarin bir an evvel müzakerelere açilmasi, fasillarla birlikte zihinlerin de açilmasi elzemdir.

Bugün Avrupa Birligi ve Türkiye olarak FASIL ILE FASILA arasindaki farki iyi belirlememiz gerekiyor.

Türkiye’nin AB üyelik süreci fasilalarla degil, fasillarla ilerler.

Ama 3,5 senelik bir hasretin sonunda Türkiye’nin AB’ye üyelik yolunda yeni bir dönemin bugün resmen basladigini söyleyebiliriz.

Bu 3,5 yilda herhangi bir basligin açilmamasi Türkiye’nin reformlar konusunda da durdugu anlamina gelmiyor. Aksine Hükümetimiz bu dönemde Avrupa Birligi üyesi ülkeleri dahi kiskandiran, Avrupa Birligi’ne de örnek olacak bir reform hizini ve kararliligini göstermistir.

Biz bugün sorunlarini çözme iradesini gösteren bir Türkiye’nin Avrupa Birligi’ne pek çok kazanim saglayabilecegi konusunda israrciyiz.

Biz yük olmaya degil yükü paylasmaya geliyoruz. Biz Avrupa Birligi’ni kitasal baris projesinden küresel bir baris projesine dönüstürmeye geliyoruz.

Türkiye Avrupa Birligi’ne kitasal birlikten küresel birlige geçisin anahtarini sunuyor.

Inaniyoruz ki artik Türkiye AB üyelik süreci adina yepyeni ve gelecege dair ümit veren seyler konusmanin vakti gelmistir.

22. Faslin açilmasi SADECE bir baslangiçtir ve bu olumlu baslangicin ayni olumlu adimlarla desteklenecegine dair temennimiz ve hakli bir beklentimiz de vardir.

“Tek çiçekle bahar gelmez” dedik ama inaniyoruz ki 22. Faslin açilisi ile bir çiçekten bahara giden yol açilacaktir.

Türkiye-AB iliskileri zaman kaybettikçe, ortak gelecegimize olan inanç da zemin kaybediyor.

Türkiye ile AB arasina yeni köprüler kurmanin zamani geldi de geçiyor.

Her zaman söylüyorum fasil açmaktan daha önemli olan zihinleri açmaktir. Zihinler açik oldukça Türkiye-AB iliskilerinin önü de açik olacaktir.

Türkiye asla oyalanacak, kapida bekletilecek bir ülke degildir.

Türkiye-AB iliskileri de sürekli ertelenip ötelenmeyecek kadar degerlidir, önemlidir.

Türkiye’nin AB üyeligi, günümüzün çetrefilli meseleleri karsisinda umutsuzluga düsen kitleler için bir umuttur, bir heyecandir, bir çikis kapisidir.

Bu sebeple siyasi blokajlara bir an evvel son verilmelidir.

Su bilinmelidir ki AB’nin Türkiye’nin önüne koydugu her blokaj, kendi geleceginin, kendi refah ve huzurunun önüne kurdugu bir barikat anlamina gelmektedir.

22. Fasil Neler Getiriyor?

22. Fasil bölgeler arasi gelismislik farklarini ortadan kaldiracagi gibi, bölgelerarasi kaynasmayi da destekleyecek bir motivasyon saglayacaktir.

Bu anlamda, akan kani durdurmak, analarin gözyasini dindirmek için baslattigimiz çözüm sürecine bu Faslin çok önemli katkilari olacaktir.

 Adi her ne kadar  “Bölgesel” olsa da hiç süphe olmasin ki 22. Faslin hem “ulusal” hem de “küresel” ölçekte olumlu etkileri olacaktir.

Bölgeler arasindaki gelismislik farklarini ortadan kaldirmaya, dezavantajli gruplari çalisma hayatina kazandirmaya ve bunun gibi son derece hayati konularda belirli standartlari yakalamaya yönelik bu Faslin, söz konusu alanlarda Hükümetimizin kararli çabalarina da katki saglayacagina inaniyoruz.

Bildiginiz gibi 22. Faslin amaci hem üye ülkelerin kendi içerisindeki hem de üye ülkeler arasindaki sosyal ve ekonomik farkliliklari ortadan kaldirmaktir.

Bu Fasil neticesinde bölgelerimiz sosyo-ekonomik gelismisliklerini arttirarak AB`deki muadilleri ile ayni seviyeye gelecektir.

22. Faslin açilmasi ve bu kapsamda gerçeklestirilecek olan tüm çalismalari halkimizin yasam kalitesinin artirilmasi yönünde önemli adimlar olarak görmeliyiz.

Avrupa Birligi Uyum Politikasinin uygulanmasina yönelik gerekli kurumsal yapilanma için yerelde AB kapasitesi artirilacaktir.

Özellikle bölgesel anlamda AB Fonlarinin kullanimina yönelik idari kapasiteyi güçlendirmek amaciyla egitim stratejileri ve eylem planlari hazirlanacaktir.

Bölgelerimizdeki KOBI destek merkezlerinden teknoloji bölgelerinin kurulmasina, is gelistirmeden turizm altyapisina kadar her alandaki gelismelere ön ayak olacagiz.

Yapisal Araçlarin Koordinasyonu ise, AB’nin uyum hedeflerine yönelik öncelikleri kullanilabilecek üç ana fon olan Avrupa Bölgesel Kalkinma Fonu, Avrupa Sosyal Fonu ve Uyum Fonunun kullanimina yönelik mekanizmanin olusturulmasi çalismalarini kapsamaktadir.

Bu kapsamda, Faslin açilmasi ile birlikte Yapisal Araçlarin etkin kullanimini temin edecek hukuki ve idari düzenlemeler baglaminda atilmasi gereken adimlara yönelik çalismalar devam ediyor.

Saglanacak fonlar ile yerel yönetimlerin güçlendirildigi, kadin-erkek esitliginin Avrupa standartlarina ulastigi, çevreye daha duyarli bir perspektifin gelistirildigi bir Türkiye hedefine hizla yaklasacagiz.

Kamu kuruluslarinin, kalkinma ajanslarinin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin ve özel sektörün daha çok AB fonu kullanmalari ve her türlü destekten faydalanmalari için kapasite artirimina devam edecegiz.