28 Subat sorusturmasi kapsaminda bugün 31 adreste aramalar yapildi ve çok sayida kisi gözaltina alindi. Sorusturmanin, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Bassavciliginin talimatiyla gerçeklestirildigi belirtildi. Konuyla ilgili gazetemize konusan Prof. Dr. Mehmet Bekaroglu, 28 Subat`a psikolojik destek saglayan medya ve siyaset ayaginin da yargilanmasi gerektigini belirtti.
Aramalarin gerekçesinin, Refah Partisi ve Dogru Yol Partisi’nin olusturdugu Refahyol Hükümetinin görev yapmasini engelleyerek, darbe yapmaya tesebbüs oldugu ögrenildi. Gözaltina alinanlar arasinda dönemin Genelkurmay 2. Baskani Emekli Orgeneral Çevik Bir de var.
Ankara, Istanbul, Çanakkale, Nigde ve Eskisehir’in de aralarinda oldugu birçok sehirde sabahin erken saatlerinde operasyon yapildi. Haklarinda gözalti karari çikartilan diger komutanlarin arasinda Emekli Tuggeneral Abdullah Kiliçarslan ve Emekli Tuggeneral Idris Koralp de bulunuyor.
ÇEVIK BIR GÖZALTINDA
Postmodern darbe olarak bilinen 28 Subat 1997’nin mimarlarindan dönemin Genelkurmay 2. Baskani Emekli Orgeneral Çevik Bir gözaltina alindi. Çevik Bir, Bati Çalisma Grubunun fikir babasi olarak biliniyor.
28 Subat sonrasi emeklilige ayrilinca cumhurbaskanligina da aday olan fakat TBMM tarafindan ciddiye alinmayan Çevik Bir, 2009 yilinda Ergenekon sorusturmasi kapsaminda zamanin savcisi Zekeriya Öz’e ifade vermisti. Savci Öz, Eski Orgeneral Bir’in ifadesini 28 Subat’la ilgili süpheli sifatiyla aldigini açiklamisti. Çevik Bir’in, 1 yil sonra da “Devrimci Karargah Örgütü” sorusturmasinda magdur sifatiyla ifadesi alinmisti.
ÇEVIK BIR ANKARA`DA
Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekilligi`nin yürüttügü 28 Subat Sorusturmasi kapsaminda Istanbul`da gözaltina alinan eski Genelkurmay 2. Baskani emekli Orgeneral Çevik Bir, uçakla Ankara Esenboga Havalimani`na getirildi.
Istanbul Atatürk Havalimani`ndan polislerle THY`ye ait TK 2162 sefer sayili uçaga binen Bir`e uçagin en arka bölümünde yer ayrildi. Bir ve beraberindekilerin uçaga binisleri sirasinda gazetecilerin görüntü almalari üzerine polislerle basin mensuplari arasinda kisa süreli tartisma yasandi.
Uçagin, Esenboga Havalimani`na inmesinin ardindan uçakta bulunan gazeteciler yerlerinden kalkarak görüntü almaya basladi. Bunun üzerine polisler Bir ve beraberindekileri uçagin arka tarafinda hosteslerin bulundugu bölüme yönlendirdi. Burada perdeler kapatilarak, gazetecilerin görüntü almasi engellendi.
Bir ve beraberindekiler daha sonra kendileri için uçagin arka kapisina yanastirilan merdivenlerden inerek, Ankara Emniyet Müdürlügü`ne ait minibüslere bindirildi. Polis ekipleri tarafindan gazetecilere görüntü almasini engellemek amaciyla minibüslerin çikacagi kapinin hangisi oldugu hakkinda bilgi verilmedi.
Bir ve beraberindekileri daha sonra Ulus Devlet Hastanesi`ne getirilerek, saglik kontrolüne alindi.
BAKAN ERGIN’DEN ILK AÇIKLAMA
Adalet Bakani Sadullah Ergin, gazetecilerin operasyonla ilgili sorularina, “Devam eden sorusturma kapsaminda adimlar” degerlendirmesinde bulundu.
Ergin, “Gelismeleri beraber takip edecegiz. Türkiye yakin siyasi tarihinde, geçmisinde yasamis oldugu ve demokrasisini belli periyotlarla kesintiye ugratan olaylarla yüzlesmek durumundaydi. Bunlar yasaniyor” dedi.
BASBAKANIN YORUMU
Basbakan Recep Tayyip Erdogan, özel yetkili Ankara Cumhuriyet Bassavci Vekilligi`nin yürüttügü 28 Subat Sorusturmasi ile ilgili, ``Kimse bu süreci bir intikam hirsi olarak degerlendiremez, bir intikam hirsi olarak ele alamaz. Sürecin sadece demokratik parlamenter sistemlerin geregi olan bir süreç olmasi, bunun böyle bilinmesi gerekir`` dedi.
Erdogan, Banglades Basbakani Seyh Hasina ile düzenledigi ortak basin toplantisinda, 28 Subat Sorusturmasi`ndaki gözaltilari ve muhalefetin elestirilerini nasil degerlendirdiginin sorulmasi üzerine, bunun 12 Eylül referandumunda kabul edilen 26 maddelik anayasa paketiyle kendini bulan ve halkin kendilerinden talebi olan sürecin neticesi oldugunu söyledi.
Sorusturmanin; sivil iradenin, yasal sürecin isletilmesine, çalistirilmasina yönelik bir adim oldugunun altini çizen Erdogan, söyle konustu: ``Su anda bu süreç islemektedir ve temenni ederiz ki bu süreç en kisa zamanda neticelendirilsin. Sunun bilinmesini özellikle hatirlatmak isterim; kimse bu süreci bir intikam hirsi olarak degerlendiremez, bir intikam hirsi olarak ele alamaz. Sürecin sadece demokratik parlamenter sistemlerin geregi olan bir süreç olmasi, bunun böyle bilinmesi gerekir. Temenni ederim ki kisa sürede neticelenerek, adalet yerini bulur.``
‘BU DARBENIN SIVIL DESTEKÇILERI DE VAR’
Sorusturma ve Çevik Bir’in gözaltina alinmasiyla ilgili görüs aldigimiz Has Parti Istanbul Il Baskani Prof. Dr. Mehmet Bekaroglu, “Bizim için beklenen oldu, suç duyurulari yapilmisti, sorusturmalar açilmisti” dedi.
Bekaroglu sözlerini söyle sürdürdü: “Gözaltina alinanlara bakarak Bati Çalisma Grubu hedef alinmis gözüküyor, tabii bu daha ilk adim ama burada kalmamali. Dönemin Genelkurmay Baskani da bu isin içindedir. Daha da önemlisi 28 Subat’in “post-modern darbe” diye anilmasina sebep olan özellikleri var. Darbenin medya ayagi, sivil destekçileri var, isin psikolojik ayagi var. O aktörler de bugün bellidir ve suç duyurulari da yapildi. Ayrica her darbenin bir de siyasi kanadi vardir. Süleyman Demirel, Mesut Yilmaz, DYP’nin içindeki cuntaci kanat, Bu isimler hep bellidir ve yargi önüne çikarilmalidir. Tabii AKP isine gelmedigi zaman bu operasyonlari savcilar yapiyor diyor isine geldigi zaman biz yapiyoruz diyor. Bu operasyon yapilmak zorundaydi çünkü halkin talebi belli. Ama 28 Subat ayni zamanda siyasi ve ekonomik bir müdahaledir. Ekonomik olarak Kemal Dervis’i getiren, bugünkü ekonomik düzene geçisi getirmistir. Ayrica ABD’nin Ortadogu’yu isgali öncesi bu süreçleri Ismail Cem ve Kemal Dervis’le hayata geçiremezlerdi. AKP gibi bir partiye ihtiyaç vardi. Bu arka planin da farkinda olmak lazim."
BIRDAL: GÜLEN DE DAHIL EDILMELI
Bianet’e konusan 28 Subat sonrasi andiçla hedef haline getirilen ve silahli saldiriya ugrayan dönemin Insan Haklari Dernegi Genel Baskani Akin Birdal, gelismeleri "gecikmis kararlar" olarak degerlendirdi. Bugüne kadar andiçta imzasi bulunan Çevik Bir ve Erol Özkasnak hakkinda üç kez suç duyurusunda bulundugunu ama savciliklarin her defasinda sorusturmaya gerek görmedigini hatirlatan Birdal, sorusturmanin gecikmeli de olsa baslatilmasini olumlu buldugunu belirtti.
Birdal, 28 Subat`in sivil iradeye dogrudan müdahale oldugunu ve bu sürecin tüm faillerinin hala yargi önüne çikmadigini söyledi. Birdal söyle konustu: "Sadece komutanlar degil, bu süreci destekleyen, cesaretlendiren basin ve siyaset çevrelerinden isimler de sorusturmaya dahil edilmelidir. Artik dosya açilmistir ve bütün olarak ele alinmalidir. Dönemin Genelkurmay Baskani Ismail Hakki Karadayi, Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi Vural Savas gibi dogrudan etkin olan isimlerin yani sira dolayli olarak destekleyen, alkislayan Fethullah Gülen gibi isimler de sorusturmaya dahil edilmelidir. 28 Subat sorusturmasi kimsenin süphe duymayacagi sekilde sürdürülmeli ve ortak olan kim varsa sorusturmaya dahil edilmelidir. Ancak o zaman darbe ve darbecilerle hesaplasma konusunda yol alinabilir." (HABER MERKEZI)
ÇEVIK BIR VE BATI ÇALISMA GRUBU
Çevik Bir, 28 Subat sürecinde anayasal açidan bagimsiz olmasi gereken yargi organlarina ve savcilara Genelkurmay Baskani adina talimatlar göndermisti. Ayrica, ordu içinde faaliyet gösteren “Bati Çalisma Grubu” ile medyanin gündemine de gelmisti.
BATI ÇALISMA GRUBUNUN FIKIR BABASI
Bati Çalisma Gurubu (BÇG), postmodern darbe olarak bilinen 28 Subat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarinin uygulanip uygulanmadiginin denetimi amaciyla kurulmus ve Güven Erkaya’nin komutani oldugu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermekteydi. Irticai faaliyet içerisinde oldugu iddia edilen kisilere karsi tedbir almak amaciyla kurulan BÇG’nin 28 Subat sürecinde 6 milyona yakin insani fisledigi iddia edildi. Bir, 28 Subat günlerini, “Demokrasiye balans ayari yaptik” sözleriyle anlatmisti.
28 Subat sürecinde Deniz Kuvvetleri Komutani Güven Erkaya ise, “Artik dönem Silahsiz Kuvvetler dönemidir, Silahli Kuvvetlerin dönemi degil” sözünün sahibi olarak kamuoyunda biliniyor. 28 Subat sürecinde medya kuruluslarinin, gerçeklestirilen ‘balans ayari’ öncesi nasil ‘hazirlandigi’ bir çok defa tartisilmisti.
ANDIÇ SKANDALI
28 Subat sürecinde belki de en çok tepki çeken olaylar arasinda, Genelkurmay tarafindan hazirlanan andiç nedeniyle birçok gazetecinin isinden olmasi geliyordu.
Dönemin Genelkurmay 2. Baskani Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, gönderdikleri sahte belgeyle Semdin Sakik’in ifadesinde bazi gazetecilerin ve demokratik kitle örgütlerinin “para karsiligi PKK’ye destek verdiklerini” iddia etmisti.
Bunun üzerine Sabah Gazetesi Sahibi Dinç Bilgin basta olmak üzere bazi medya patronlari adi geçen gazetecilerin isine son verdi. Bu gazeteciler arasinda Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi gazeteciler de bulunuyor.
Belgede adi geçen dönemin IHD Genel Baskani Akin Birdal da suikasta ugramis ve agir yarali olarak kurtulmustu. Daha sonra bu belgenin Çevik Bir ve Özkasnak tarafindan “Andiç” adi verilen bir yaziyla hazirlandigi ortaya çikti. Belgenin Genelkurmayin bir andici oldugunun anlasilmasiyla beraber olay hakkinda hiçbir komutandan açiklama gelmezken, olaydan 11 yil sonra belgenin sahte oldugunun anlasildigi dönemde 2. Baskan olan Emekli Orgeneral Yasar Büyükanit, andiçla ilgili “Evet hata idi” açiklamasi yapmisti.
28 SUBAT: POSTMODERN DARBE
28 Subat sürecinde yasananlarla ilgili Milliyet gazetesine konusan dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, 28 Subatta postmodern bir darbe yaptiklarini söylemisti.
Özkasnak, röportajda “28 Subat sürecinin baslangici 11 Ocak 1997 tarihidir. O tarihte dönemin Cumhurbaskani Sayin Demirel, Genelkurmaya davet edilmis ve kendisine 28 Subat günü Milli Güvenlik Kurulunda verilen bilgileri içeren bir brifing sunulmustur. Cumhurbaskanindan baslayarak bu bilgiler toplumun aydinlatilmasi amaciyla basina, yargiya ve üniversite mensuplarina tekrarlandi” ifadelerini kullanmisti.
HSYK’DEN ‘RAHATLATAN’ AÇIKLAMA
Hakimler ve Savcilar Yüksek Kurulu (HSYK) medya mensuplariyla tanisma toplantisinda gazetecilerin 28 Subat sürecine iliskin sorularini yanitlayan HSYK Baskan Vekili Hamsici, Genelkurmaya brifing almaya giden hakim ve savcilarla ilgili sorusturma yapmayi düsünmediklerini söyledi. Hamsici “Brifingde ne söylenmis ki hakim savci etkilenmis ve nasil karar vermis” dedi.
HAKLARINDA GÖZALTI KARARI ÇIKAN ASKERLER
ANKARA
Abdullah Kiliçarslan- Emekli Tuggeneral
Hüsnü Dag- Emekli Kurmay Albay
Arslan Dastan- Emekli Kurmay Albay
Ogul Kalelioglu - Emekli Kurmay Albay
Sezai Kürsat Ökte- Emekli Kurmay Albay
Ahmet Nazmi Solmaz- Emekli Kurmay Albay
Mustafa Kemal Savci- Emekli Albay
Ibrahim Selman Yazici - Emekli Kidemli Albay
Ziya Batur- Emekli Albay
Rusen Bozkurt- Emekli Albay
Ahmet Aka- Emekli Binbasi
Mehmet Sinasi Çalis- Emekli Albay
Abdurrahman Yavuz Gürcüoglu- Emekli Albay
Israfil Aydin- Emekli Albay
Yahya Cem Özarslan- Emekli Albay
Serdar Çelebi- Emekli Kidemli Albay
Hamza Özaltun- Emekli Basçavus
ISTANBUL
Çevik Bir- Emekli Orgeneral
Idris Koralp- Emekli Tuggeneral
Ünal Akbulut- Emekli Tuggeneral
Yüksel Sönmez- Emekli Albay
Eser Sahan- Emekli Albay
Cengiz Çetinkaya- Emekli Albay
Salih Eryigit- Emekli Binbasi
Mustafa Babacan- Emekli Yüzbasi
Necdet Batiran- Emekli Basçavus
Orhan Nalcioglu- Emekli Yüzbasi
Aydin Karasahin
ÇANAKKALE
Ahmet Tarik Yelkenci - Emekli Astsubay
NIGDE
Ümit Sahintürk- Emekli Kidemli Albay
ESKISEHIR
Alican Türk- Emekli Albay