Ah Islam dünyasi ah
Bir kan deryasi içindesin: Misir’inda kan akar, Suriye’nde kan akar, Irak’inda kan akar...
Batililar için sirasini beklemekte olan bir hedefsin: Afganistan tamam, Irak tamam, Suriye eh iste, Iran sirasini beklemekte falan.
Hiç kimse bölemezse seni, tutar sen bölersin kendini... Sii diye, Sünni diye...
Öyle belalisin ki... Diktatöründen kurtulmak için baslattigin kutlu mücadelede, diktatörünün döktügü kandan daha fazla kan dökülür.
Bagdat’in yikildi... Sam’in tarumar... Kahire’n yasli... Iste geldik, gidiyoruz, bir türlü sen olamadi Halep adli sehrin...
Katliam rekorlari kirilir topraklarinda: 10 ölü... 20 ölü... 100 ölü... Bin ölü... Iki bin ölü... Bu hep böyle gider.
Gösteri hakki nedir bilmezsin... Sivil itaatsizlikten anlamazsin... Özgürlük rüzgârlari estirmeyi basaramazsin... Sürekli ihtilaf üretip sifir rahmet üretirsin... Özelestirinin kiyisindan bile geçmezsin... Hepsini geçtim... “Biz niye böyleyiz” demeyi bile aklina getirmezsin.
Destanlarini hep kendi halklarina karsi yazarsin.
Kazandigin bütün zaferler, kendi çocuklarinin kendi çocuklarini öldürmesi sonucu ortaya çikar.
Hem Bati’dan nefret edersin, hem de basin her sikistiginda “Neredesin ey Bati” diye çigirmaktan kendini alamazsin.
Diktatörlerin yeryüzünün en gaddar diktatörleridir... Krallarin yeryüzünün en zalim krallaridir... Baskanlarin yeryüzünün en kibirli baskanlaridir... “Göndereyim sunlari” dersin ve basina çok daha büyük bela almis olursun.
Biliyorum: Mazlumsun, magdursun... Biliyorum: Ezdiler, sömürdüler seni... Biliyorum: Gözünü açtirmadilar, tepene çöktüler... Biliyorum: Isbirlikçi rejimler eliyle perisan ettiler seni... Biliyorum: Hem yetim, hem öksüz birakildin... Biliyorum: Kabahatin bir kismi onlarda...
Ama ey Islam dünyasi, kabahatin çogu da senin degil mi? Dinine, imanina dogru söyle...
Insan gerçekten hayret ediyor
MISIR’daki katliama seyirci kalan Bati’ya her firsat buldugumuzda, “Ey Bati! Ey Bati! Bu yaptigin evrensel degerlere sigar mi? Bu mu senin demokrasi anlayisin? Bu mu senin evrensel insan haklari anlayisin?” diye soruyoruz.
Iyi yapiyoruz.
Güzel yapiyoruz.
Yüreklerimiz soguyor vallaha...
*
Ve fakat...
Söyle bir durum var:
Bati’ya ayar verme konusunda gösterdigimiz bu enerjik tutumu, acaba neden Misir cuntasiyla isbirligi yapan Müslüman kardeslerimizden esirgiyoruz?
Mesela Misir’in katil darbecilerine en büyük kiyagi yapan Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinden?
Neden “ilkeli durusu” ile göz kamastiran Basbakanimiz, Bati’ya söyledigi onlarca seyden sadece bir tanesini bile Suudi Arabistan’in ve Körfez ülkelerinin yönetici takimina söylemiyor?
Neden Basbakanimiz Arap Körfezi’ne dogru dönüp “Ey Suudi! Ey Körfez! Ey krallar! Ey melikler! Bu yaptiginiz Islam’a sigar mi? Siz nasil Müslümansiniz ya?” diye sormuyor?
*
Insan gerçekten hayret ediyor.
Hatta hayret etmekle kalmiyor, ayrica merak da ediyor.
haberin devamini oku
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24528848.asp