Tarih: 01.01.2018 00:00

AIHM: Gizli tanik beyaniyla ceza verilemez!

Facebook Twitter Linked-in

AIHM: Gizli tanik beyaniyla ceza verilemez!

ISID’e silah götürdügü iddia edilen MIT tirlari sorusturmasi kapsaminda iki general ile bir emekli Albay’in gizli tanik beyaniyla tutuklandilar. Hem de gizli tanigin beyanlarindaki açik çeliskilere ragmen. Gizli tanik tartismasi yeniden alevlenirken, gizli tanik beyaninin tek basina delil sayilip sayilamayacagi, uygulamanin istismar edilip edilmedigiyle ilgili Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nden (AIHM) çarpici bir karar geldi. AIHM, tek basina gizli tanik beyaniyla mahkumiyet karari verilemeyecegine hükmetti.

AIHM, gizli tanik ifadesi esas alinarak “PKK üyesi” olduklari gerekçesiyle 2010 yilinda 6 yil 3 ay hapis cezasi verilen Ahmet Balta ve Ahmet Göksen Demir’in adil yargilanmadiklarina hükmederek Türkiye’yi tazminata mahkum etti. Kod adi “Gömlek” olan gizli tanigin beyanlarini süpheli bulan AIHM, gerekçeli kararinda kimliginin hangi gerekçe ve kriterlere göre “gizli tutuldugunun” Türk mahkemelerinin kararina yansimadigina dikkat çekti. Kararda, “gizli tanik ifadesi tek basina mahkumiyet delili sayilamaz, saniklar hakkinda örgüt üyeligine dair somut, inandirici deliller gerekir” dendi. Verilen mahkumiyetin, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’nin adil yargilanmayla ilgili maddesine aykiri oldugu sonucuna varildi. Karar geregi toplam 4 bin Euro tazminat alacak olan Balta ve Demir, yeniden yargilanacak. Avukat Yildiz Imrek’in yaptigi basvuruyu kabul eden Malatya 3. Agir Ceza Mahkemesi, saniklar hakkindaki yakalama kararini kaldirip, infazi durdurdu.

‘GIZLI TANIK’ ÖNCE SUÇLADI SONRA ‘POLIS TEHDIDI’ DEDI

Tunceli’de yasayan 41 yasindaki Ahmet Balta ve 24 yasindaki Göksen Demir, 2009 yilinda PKK’nin gençlik kolu (YDG-M) bünyesinde faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle gözaltina alindi. Tunceli Emniyet Müdürlügü’nce, teknik takibin disinda, “Gömlek” takma isimli gizli bir tanigin ifadesine de basvuruldu. Gizli tanik, önce iki kisiyi örgüt üyesi olmakla suçladi. Bir süre sonra verdigi ifadeyi reddedip, tutanagi polis tehdidi ve baskisi altinda imzaladigini iddia ederek mahkemeye yazi gönderdi. Polis tarafindan tanimadigi kisileri YDG-M üyesi olarak nitelendirmeye zorlandigini, Emniyet Müdürlügü’nde kendisine fotograflarin gösterilmesi üzerine yaptigi teshisleri de kabul etmedigini söyledi. Buna ragmen Balta ve Demir, 2010 yilinda 6 yil 3 ay hapis cezasina mahkûm edildi.

‘ADIL YARGILAMA ILKESINE AYKIRI’ BASVURUSU

Kararin ardindan Balta ve Demir, avukatlari Yildiz Imrek araciligiyla üç yil önce “Mahkûmiyetlerine dayanak göstermek için gizli tanigin ifadesinin kullanilmasinin, haklarinda açilan davanin hakkaniyetine zarar verdigi” gerekçesiyle AIHM’e basvurdu. Sorusturma asamasinda gizli tanik dinlenmesinin iç hukuka aykiri oldugu, hangi adli mercinin gizli tanikliga karar verdigini bilmediklerini, kimliginin gizli tutulmasini gerektiren nedenlerden haberdar edilmediklerini ileri sürdüler. Öte yandan yaptiklari basvuruda, taniga soru sorma imkani taninmadigini, gizli tanik oldugu ileri sürülen kisinin kimliginin bilindigini, karar veren mahkeme tarafindan dinlenmesinin hukuka aykiri oldugunu da ifade ettiler.

IFADESI SÜPHE OLUSTURACAK NITELIKTE

Basvuruyu kabul eden AIHM, gerekçeli kararini açikladi. Kararda, yargilamanin hakkaniyetinin saglanmasi için aleyhteki bütün unsurlarin prensip olarak kamuya açik bir durusmada ve sanigin önünde sunulmasi gerektigi vurgulandi. Bu ilkenin istisnasi olabilecegi ancak savunma haklarinin da korunmasi, sanigin tanigin beyanlarina itiraz etme ve asamalarda soru sorma hakkinin taninmasi gerektigi kaydedildi. Ancak Türk mahkemelerininin gizli tanigin ifadesinin güvenilirliginin saglanmasi konusunda yeterli özeni göstermedigi belirtildi.

Kararda, su ifadelere de yer verildi: “Gizli tanik oldugunu ileri süren kisi tarafindan Malatya Agir Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yazi, söz konusu kisinin ifadesinin güvenilirligi hakkinda süphe olusturabilecek nitelikte. Basvuranlar ve avukatlarinin, yargilamanin hiçbir asamasinda, gizli tanigi sorgulama ve tanigin inandiriciligina itiraz etme imkani bulamadiklari belirlenmistir. Tanigin endise duyup duymadigi, endise duyuyorsa bu endiselerin objektif gerekçelere dayanip dayanmadigini belirlemek amaciyla arastirmalar yürütülmemistir.

Yerel mahkemeler, hangi sebeplerle tanigin kimliginin gizli tutuldugunu ve tanigin savunma tarafinin huzurunda dinlenmedigini arastirma yükümlülügündedir. Oysa basvuranlar ile yasadisi örgüt arasindaki organik bagin varliginin, esasen gizli tanigin ifadelerine dayandirildigi tespit edilmektedir. Mahkeme, daha az kisitlayici tedbirlerin gizli tanigi koruma amacina ulasmak için yeterli olup olmadiginin arastirilmadigini, basvuranlarin savunma haklarina, adil bir yargilamanin gereklilikleriyle bagdasmayan bir sinirlama getirildigi kanisina varmaktadir.”

AIHM: GIZLI TANIK BEYANIYLA CEZA VERILEMEZ

Avukat Yildiz Imrek, Malatya 3. Agir Ceza Mahkemesi’nin örgüt üyeligi nedeniyle verdigi mahkumiyet kararirin iptal oldugunu belirterek, “Müvekkillerim yasal bir parti olan DTP çalismalari ve 1 Mayis gibi gösterilere katilmalari nedeniyle mahkum edildiler. Bu faaliyetlerin tümü yasal. YDGM’ler, DTP’nin tüzügüne göre kurulmus gençlik kolunun adi. Ama bir gizli tanigin, bu faaliyetlerin tümünün aslinda PKK örgütünün faaliyetleri oldugunu söyledigi için mahkum edildiler. Baskaca aleyhlerine bir delil yoktu, teknik takip denilen sey zaten yasal faaliyetleri takipten ibaret.

AIHM de teknik takip delilini ispat gücü düsük, gizli tanik ifadesini belirleyici olarak degerlendirmis. AIHM, gizli tanigin beyanlariyla ceza vermeniz dogru degil, yeniden yargilayin, delilleri yeniden degerlendirin, gizli tanik usulsüzdür’ demis oldu. AIHM kararinin kesinlesmesiyle Malatya 3. Agir Ceza Mahkemesi’ne basvurduk. Mahkeme, yargilamanin iadesi talebimizi kabul etti. Müvekkillerle ilgili infazin durdurulmasina karar verdiler ve yakalama kararlari kaldirildi. Bir de yetkisizlik karari verildi. Özel Yetkili Mahkemeler kapandigi için yargilama, olaylarin meydana geldigi Tunceli Agir Ceza Mahkemesi’nde yapilacak.”

BASKA DAVALARA EMSAL OLACAK

Imrek, AIHM’in gizli tanikla ilgili aldigi, benzer basvurularda da referans olacak “case-law, içtihat” niteliginde bir karar olduguna vurgu yaparak söyle konustu: “Bu açidan karar çok önemli, çünkü baska yargilamalari da etkileyecek. AIHM, gizli tanikla ilgili yargilama usulünü kabul etmemis, hukuka aykiri bulmus oluyor. Baska ülkelerde de ‘tanik korumaya’  dair yasal düzenlemeler var. Ama Türkiye’de yürürlükteki gizli tanikliga dair yasal düzenleme o kadar usulsüz ki! Suistimal edilmeye çok açik. Mahkemelerin uygulamasi da çok kötü.

Özellikle siyasi yargilamalarda, hukuki bir delil olmaktan ziyade, keyfi biçimde kullaniliyor. Birini suçlamak istediklerinde uydurma gizli taniklar bulunabiliyor. Bu sekilde senelerce hapis cezalari verilerek insanlarin hayatlari karartilabiliyor. Tanigin kimligi gizli, durusmaya da getirmiyorsunuz, onu denetleyebilecek hukuki mekanizmalar da yürümüyor.

Mualiflerle ilgili yargilamalarda birçok suistimal oldu nitekim. KCK ve Ergenekon yargilamalarinda görüldü bu. AIHM bu kararinda, tanigin kimliginin korunmasi ihtiyaci olsa bile, mutlaka savunma hakkini koruyacak önlemler alinmasi gerektigini, kisitlamanin gerçekten zorunlu olmasi ve nedenlerinin objektif olarak denetlenebilir olmasini zorunlu görüyor. Esasen AIHM’in bu kararindan sonra gizli tanikla ilgili düzenlemelerin de degismesi gerekir.” NOKTA HABER




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —