Akan kan dursun artik

Akan kan dursun artik

NEWROZ`DA YASANAN OLAYLARI ISÇILER FARKLI DEGERLENDIRSELER DE ORTAK BIR FIKIR VAR

Baharin gelisi bu sene daha mutlulukla karsilandi Eskisehir’de. Son yillarin en soguk kislarindan birini geçiren Eskisehirliler karli, çamurlu, soguk havalardan sonra günesin gözükmesiyle ‘hosgeldin bahar’ diyebildiler. Son günlerde yasanan olaylar ise halkin ayni cosku ve mutlulugu yasamasini engelliyor.  Istanbul ve Diyarbakir’da baslayan daha sonra birçok yere yayilan Newroz kutlamalarinda yasananlar, televizyonlara savas görüntülerini aratmayan sahnelerle yansidi. Olaylari sanki baska bir ülkede oluyormus gibi izliyoruz.

Eskisehir ETI fabrikasinda çalisan dört isçiyle oturduklari isçi kahvesinde önce havadan sudan baslayan sohbet son günlerde herkesin tartistigi Kürt sorununa geliyor.

ETI’de 7 yildir çalisan bir isçi, “Ben yasananlari kabullenemiyorum, böyle bir sey dünyanin hiçbir yerinde kalmadi. Neden halen bizim ülkemizde devam ediyor anlamiyorum” diyor. “Televizyonda yasananlari izlerken sanki baska bir ülkede oluyormus gibi izliyorum, buralara çok yansimiyor. Buralardan konusmak kolay ama yeter artik demek lazim. Ben ölümün oldugu yerin lafin bittigi yer oldugunu düsünüyorum.”

ARTIK YETER

Bir diger Eti çalisani isçi ise,  “Ben artik çok fazla ileri gidildigini düsünüyorum. Yillardir bitmeyen bir yara bu olaylar. Nevroz’da her yeri yakip yikiyorlar. Sonra sehit haberleri gelmeye devam ediyor. Yok, görüsüldü görüsülecek. Ben herkesle anladigi gibi muhatap olunmasi gerektigini düsünüyorum. Madem sen yakip yikarim diyorsun o zaman görecegin de yikim ve ölüm olur. Bu dogada da öyle, her seyin bir bedeli var.” diyor.

3 yildir Eti Kek’te çalisan diger isçi ise biraz zorlamamizla katiliyor sohbete: “Ben isterlerse bölünsün gitsinler diyorum. Bunlar zaten ta kurtulus savasi öncesi kurulan Ermeni Tasnak cemiyetinin devami Asala oldular, simdi de PKK yeter artik. Anneler çocuklarini askere gönderince korkudan yemeden içmeden kesiliyorlar. Madem bu devleti istemiyorlar ayrilsinlar Kuzey Irak’a mi giderler, baska yere mi bilmiyorum. Ama yeter artik.”  Ilk konusan isçinin “kardes orada yasayan insanlar da ölüyor” uyarisina karsi cevap vermek için devam ediyor söze: “Onlarin da anasi babasi var, bir sey demiyoruz ama bu devlet karsi çikana ates edene ne yapacak? Gül mü atacak? Benim aklima gelen baska yöntem yok.”
Ayni isyerinde çalisan bir baska isçi ise; “30 yildir denenen yöntemler basarisiz oldu.” diyerek devam ediyor: “Ben birlikte yasamin mutlak ve mecbur oldugunu düsünüyorum. Ölüm haberleri içimizi yakmiyor mu? Insanim diyen her iki taraftan da ölen için üzülür. Hepsi genç insanlar. Bir insan kolay 20 yasina gelmiyor, bunu en iyi anne baba olanlar bilir. En milliyetçi olan arkadas ‘Ne gidip savasacagim. Anca evime kapima kadar gelirler çocuklarimi korumak için savasirim’ dedi. Gerisini siz düsünün, insanlar bikti artik. Kimse ölmek, öldürmek iyi demez. Içinden geçen bu olmaz. Kendine geldi mi istemez. O yüzden artik bu kan durmali. Hükümet görüsmek isterse görüssün. Bu olaylar bitsin artik.”

SAVASARAK BITMEZ

Arçelik ve yan sanayisinde çalisan isçilerle de konusuyoruz. 3 yillik Arçelik isçisi sözü aliyor: “Benim agabeyim uzman çavus olarak oralarda görev yapti. Bana bir keresinde ‘tüm halk destek oluyor, böyle savasarak bitmez bu sorun’ demisti. Ben lisedeyken, meslek lisesinde herkes bilir ülkücüler etkindi. Ben de onlarla takildim. Hep Türk olmanin ne kadar üstün bir sey oldugunu anlatirlar. Iç düsman basta Kürtler, Rumlar, Ermeniler; dis düsman da Amerika ve Bati derlerdi. Bakiyorum disarida ABD ile Bati ile iyi olmak için birbirleriyle yarisiyorlar.

Içeride de kendi aramizda düsmanligi bu mantik körüklüyor. Ben (yanindaki arkadasini gösteriyor) onunla konustukça bazi seyleri ögrendim. Bu ülkede hepimiz birlikte yasamaliyiz, herkesin hakki korunsun, o zaman bir çok sey son bulur.”
Yanindaki isçi arkadasi ise; “Isçiler genelde milliyetçidir, yillardir bu söylemin etkisinde kalmislar. Ama insanlar çabuk anlar ve degisir yeter ki birileri körüklemesin. Çok kolay, bir yilda çözülür bu mesele yeter ki; dedim ya siyaset malzemesi yapilmasin” diyor.

Arçelik yan sanayisinde çalisan isçi ise dinliyor ve çok katilmiyor. Sen ne düsünüyorsun diye sorunca; “insanlar ölmesin, onlar da dagdan insin” diyor. (EskisehirEVRENSEL)


‘AGLIYORUM’

Sarar’da bir kadin isçi; “ben sehit haberleri geldikçe inan agliyorum” diyor. “Bu kan dursun, hepimiz birlikte kurduk bu ülkeyi. Bölmek parçalamak kimseye yaramaz. Yeter artik son Newroz’da olanlari kabul etmiyorum. Ne olacak 2 gün sonra kutlansa, zaten günü o günmüs. Insanlar televizyondan izledikçe Kürtlere daha bir tepki besliyor. Ben gençler ölmesin istiyorum, baska da bir sey demeyecegim.”

Diger bir Sarar çalisani ise; “Bu ülkenin ortak kuruculari olan iki halk birbirine düsman edilemez. Bizim baglarimiz çok genis, içiçe geçmis, istesek de ayrilamayiz. O yüzden birlikte yasamin kosullarini yaratacagiz. Ben yöneticilerin bu isin sorumlusu oldugunu düsünüyorum. Istenirse bu is biter. Ama belki bu isten beslenenler çözülsün istemeyenler var. Yeter insan hayati, aci, kan üstünden politika yapmayin demek lazim. Bu sorun hepimizin sorunu ve çözülmeden hiç kimseye, özellikle yoksul kesime rahat yok, bunu insanlara anlatmak lazim.” diyor.