Akkuyu`da nükleere ÇED yok

Akkuyu`da nükleere ÇED yok

Türkiye`nin 20 milyar dolarlik ilk nükleer santraline ÇED (Çevre Etki Degerlendirmesi) darbesi geldi. Mersin`de 4 bin 800 MW kurulu güçle yapilacak olan Akkuyu NGS`nin en kritik adimi olarak kabul edilen

Türkiye’nin 20 milyar dolarlik ilk nükleer santraline ÇED (Çevre Etki Degerlendirmesi) darbesi geldi. Mersin’de 4 bin 800 MW kurulu güçle yapilacak olan Akkuyu NGS’nin en kritik adimi olarak kabul edilen ÇED raporu Çevre ve Sehircilik Bakanligi tarafindan uygun görülmeyerek iade edildi. Bakanlik, Akkuyu dosyasinda ‘sekil ve içerik’ yönünden eksiklikler tespit etti. Akkuyu’nun ÇED raporu kabul edilmedigi için sirket yeniden basvuracak. Bu nedenle de insaat planlanandan gecikmeli baslayacak. Mersin NKP ise 15 Temmuz`da insaatin ÇED raporu olmadan baslamis olmasiyla ilgili bir suç duyurusunda bulunmustu

6 günde vetoyu yedi

Akkuyu NGS AS’nin ÇED Yönetmeligi kapsaminda 9 Temmuz’da Çevre ve Sehircilik Bakanligi’na sundugu ÇED Raporu’na onay çikmadi. Bakanlik, 3 bin sayfadan ve 12 bölümden olusan raporu begenmeyerek, 15 Temmuz’da sirkete iade etti. Raporda sekil ve içerik bakimindan eksiklikler oldugunu tespit eden bakanlik, Akkuyu NGS’den “Raporun her yönden daha fazla gelistirilmesini” de istedi. Türkiye’nin en büyük projesi olan Akkuyu’nun asamalariyla yetkililer, Akkuyu’da ÇED olmadan insaata baslanamayacagi için sürecin uzayacagini ifade ediyorlar. Öte yandan insaat çoktan basladi. Akkuyu NGS, raporu yeniden inceleyerek süre sinirlamasi olmadan bakanliga yeniden gönderecek. Hürriyet Gazetesi`nin haberine göre raporda  proje için seçilen yerin konumundan projenin sosyal ve ekonomik boyutlari, fiziksel, biyolojik çevrenin özellikleri, dogal kaynaklarin kullanimi, sosyoekonomik çevrenin özellikleri gibi pek çok konuda bilgi içeriyordu.

Mersin NKP suç duyurusunda bulunmustu

Mersin Nükleer Karsiti Platform (NKP) üyeleri, Akkuyu Nükleer Santrali sahasinda Çevresel Etki Degerlendirmesi (ÇED) raporu alinmadan dinamit patlatildigini, kazi islemlerinin basladigi gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmustu. Mersin NKP Dönem Sözcüsü Sabahat Aslan, Akkuyu Nükleer Santral ile ilgili halen ÇED sürecinin sürdügünü, ÇED raporunun onaylanmadigini belirterek, "Çevre Kanunu’nda `Gerçeklestirmeyi planladiklari faaliyetleri sonucu çevre sorunlarina yol açabilecek kurum, kurulus ve isletmeler, ÇED veya proje tanitim dosyasi hazirlamakla yükümlüdürler. ÇED raporu olumlu karari ve ÇED gerekli degildir karari alinmadikça bu projelerle ilgili onay, izin, tesvik, yapi ve kullanim ruhsati verilemez, proje için yatirima baslanarak ve ihale edilemez` maddesi bulunmaktadir" dedi. Ayrica Mersin Valiligi`ne konu ile ilgili yazili basvuru yaptiklarini belirten Aslan, "Valilik nükleer santral alani içerisinde faaliyet yapildigini ve agaçlarin kesildigini kabul etmistir. Bu islemler için de geçici ön izin verildigi belirtilmistir. Geçici izin diye bir kavram hukuk sinirlari içinde kabul edilemez. Geçici izin yasal bir kavram degildir. Tarafimiza yine NGS firmasina maden isletme, sondaj yeri, sondaj yerine ulasim yolu için kesin izin verildigi bildirilmistir. Ayrica sahadaki insaat ve agaç kesimi islerinin bu izinlere istinaden yapildigi bildirilmistir. ÇED karari alinmadan bu alan içerisinde her türlü faaliyete izin veren ve bu faaliyetlerle ilgili yasal islem tesis etmeyen bütün kamu görevlilerinin yasal ve cezai sorumlulugu bulunmakta olup, açikça suç islemislerdir açiklamasini yapmisti. ÇED raporu alinmadan insaat hazirlik faaliyetlerinin yapilmasinin TCK açisindan da suç oldugunu savunan Aslan, "Çevre ve insan sagligini olumsuz etkileyen nükleer santralleri kurmak insanlik suçudur. Yetkililere bir an önce bu suçu durdurmalari için çagrida bulunuyoruz. Nükleer santrallere karsi mücadelemiz devam edecektir. Mersin halki nükleer santrallere karsidir" diye konustu.

Nükleer santralin verecegi zarar
Greenpeace’e göre Akkuyu’da kurulmasi planlanan nükleer reaktörün ‘WWER-1200’ modeli daha önce hiçbir nükleer santralde denenmedi ve daha yüksek oranda radyoaktivite içeriyor. Nükleer atik yakit çubuklarinin reaktör çevresindeki havuzlarda saklanmasi halinde bile en az 100 yil geçse de canlilar için tehlikeli olabilecegi belirtiliyor.

En büyük zarar deniz ekosistemine
Daha önce açiklama yapan Greenpeace Akdeniz Iklim ve Enerji Kampanyasi Sorumlusu Cenk Levi, santralin en büyük zarari deniz ekosistemine verecegini söyleyerek, “Ovacik Körfezi, Kuzeydogu Akdeniz Bölgesi’nin verimli üreme ve beslenme alanlarindan birisidir. Pek çok farkli balik türünün yumurta ve larvasi akintilarla o bölgeye tasiniyor. Nükleer santralda kullanilan aritmanin ekosistem üzerinde büyük etkisi olacak” demisti. Levi ayrica, Aktif olan Ecemis Fay Hatti’nin jeolojik riskinin artigini belirterek, olasi bir kazanin sadece Türkiye’yi degil, Dogu Avrupa’yi, Rusya’yi hatta Afrika’yi bile önemli derecede etkileyebilecegini ve Mersin’in toplam gelirinin yüzde 30’unu tarimdan ve tarima dayali sanayiden elde edildigine isaret eden etmisti.

TAEK yeterli insan gücüne sahip degil
Türkiye’de kurulmasi planlanan Akkuyu nükleer güç santrali dâhil olmak üzere diger tüm nükleer santrallarin Türkiye’de düzenleyicisi ve denetlemekle yükümlü olan kurumun Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) oldugunu belirten Levi, “2002 yilina kadar Basbakanlik’a bagli olan TAEK, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi’na baglandi. TAEK’in bagimsizliktan uzak olan yapilanmasi ise hem nükleer santralin insa asamasinda hem de kritik olan süreçlerinin güvenilirligini saibe altinda birakiyor. TAEK nükleer santral insasinda ne deneyimi ne de bu denetimi yapabilecek insan gücüne sahip” ifadelerini kullandi.

Nükleerde 2.5 yillik süreç
TÜRKIYE’nin elektrik ihtiyacinin yalnizca yüzde 6’sini karsilamasi beklenen Akkuyu için yürütülen çalismalar kapsaminda ÇED basvuru dosyasi 2 Aralik 2011’de Çevre ve Sehircilik Bakanligi’na sunulmus, ÇED Raporu Özel Formati ise Mayis 2012’de verilmisti. BirGün