Tarih: 05.07.2012 16:39

AKP`nin seytanlari ve seytanliklari

Facebook Twitter Linked-in

“1977 yilindaki 1 Mayis katliami solcularin kendi marifetidir, devletin zinhar kabahati yoktur!”

Bunu söyleyen Halil Berktay deli midir? Hayir. Bir kuyuya tas atmis midir? Evet. Bu tasi kuyudan çikarmayi dert edinmek akilli isi midir? Hayir.

Üstelik tarihsel bir mevzuda da degil, bu olayi bizzat yasamis binlerce insan hâlâ hayattayken... Hani derler ya, “adam gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor” diye, bu durum aynen öyle!

Berktay gibi ne idigü belli birisi böyle bir palavra yumurtlayacak ve solcular da kendi geçmislerini buna karsi savunmaya kalkisacak! Hadi canim sen de!

Öyleyse ne idigü belli Berktay “kim”dir diye sormak yerine Berktaylik “ne”dir diye sorarsak, cevabi hemen buluruz: Berktaylik, post-modern tetikçiliktir, hedefi belirlemek için “ön operasyon” yapmaktir.

Eskiden sosyalistler, fikirlerine siddetle itiraz ettikleri sol içi muarizlarini “oportünist, revizyonist, reformist” vb sifatlarla elestirirlerdi. Simdi Berktaygillerin sol ile en ufak alakasi kalmadigindan ve dahi AKP’ye bu sekilde tetikçi-provokatör kadrosundan yazildiklarindan, bunlari ancak dahil olduklari zeminin diliyle ifade etmek daha makul. Gittikleri bu yerdeki misyonlarini en iyi anlatan kavram, bu yüzden, seytanlik!

Bu seytanliklari da zaten diger seytanliklarin dogrudan devami… Mesela? Liseli kizlarin evlenmesine izin veren yeni “egitim reformu” kepazeligi.  Ilkokul çocuklarinin sütten zehirlenmesini psikolojik nedenlere baglamadaki arsizlik. TSK’ya, simdi de AKP adina muhtira verdirilmesindeki piskinlik. Tiyatro miyatro derken, sanatin ve sanatçinin icabina bakilmasi, özellestirilmesi. Bu memlekete sosyalizm lazimsa onu da Müslümanlar getirsin garabeti.

Yetmediyse, yosun tutmus, unutturulmus diger seytanliklari da Mehmet Y. Yilmaz Hürriyet gazetesinde her pazartesi hatirlatiyor: KPSS sorularini çalip yanitlarini Türkiye’nin degisik bölgelerinde dagilmis kisilere ayni gün dagitma basarisini gösteren suç örgütünden hâlâ yakalanabilen hiç kimse yok. Tam bir seytanlik! Peki Bülent Arinç’a suikast iddiasi ne oldu?  Ya da Taraf gazetesinden Mehmet Baransu, bir bakanin, seçim öncesinde özel bir uçakla Isviçre’ye gidip çantasinda milyon dolarlari bulan nakit parayla geri döndügünü yazmisti ve söz konusu paranin seçim kampanyasi sirasinda kullanildigini da sey etmisti. Ama bu iddia ile ilgili olarak ne bir sorusturma açildi, ne de ilgili kisiler “Böyle bir sey olmadi” dediler. Baransu ise nedense bir seytanlik yapip daha öncekiler gibi bu bilgi ve belgeleri götürüp savciliga vermedi.

***

Gerçi teolojide “seytan” da melek kategorisindendir; ama tam da bu gelismelerde aykiri bir otmus gibi ortaya çikan ve kendilerine “Anti Kapitalist Müslüman Gençlik” diyen kesim hangi kategorindendir? Seytan midir melek midir?

Bu gençlerin iyi niyetli olduklari, eylemlerine ve söylemlerine bakildiginda merhametli Müslümanlar olduklari anlasiliyor. Bilhassa ötekilerin, yani AKP yöneticilerinin merhametsizlikleri, abdestsiz insanlik anlayislari akilda tutuldugunda, daha samimi ve sevimli bir profil sergiliyorlar.

Solcu Müslüman olabilir, Müslüman solcu da olabilir... Ama Sosyalizm ile Islamiyet birlikte ele alindiginda, bu konuda ham hayallere kapilmamak gerekiyor. Sol harekette her zaman tartisilan din ve sosyalizm iliskisini bir köse yazisinda özetlemek elbette mümkün degil. Ama burada bir iki noktayi hatirlatmak belki yeterli ve hatta gerekli: Mesela Kuran’da birçok yerde “yoksullara yardim edin,” denilmistir, ama suna dikkat: “Yoksullugu yok edin” denilmemistir. Eger denilebilseydi bugün zaten sosyalizm diye bir seye ihtiyaç kalir miydi? Islamiyet’in kendi fitrati sinifli ve esitsiz bir toplumun ön kabulüne dayanir. Iste bu nedenle din adamlarindan siklikla “Veren el alan elden hayirlidir” hadisini duyariz. Ve bu hadiste bile “veren el” kutsanir! “Alan” ise aciz ve zelildir. En azindan bu yüzden, Müslüman solcu olunabilir ama Müslüman Sosyalist olunamaz. Çünkü bu suyun ayni anda kaynamasi ve buz tutmasi gibidir, oksimorondur.

***

Dedigim gibi burada tehlike Anti Kapitalist Müslüman Gençlik’ten kaynaklanmiyor, asil tehlike, “Bu memlekette solculuk yapilacaksa onu da Müslümanlar yapsin!” seytanligina açilan kapida duruyor. Çünkü belli ki solculuktan, sosyalistlikten hakikaten çok korkuyorlar. Solu itibarsizlastirmak, etkisizlestirmek için ellerindeki son kozlari da kullaniyorlar.

Halil Berktay gibi kalemi kiriklarin pazarina durduk yere nur yagmiyor; el üstünde tutulmalarinin sebebi pek matah adamlar olduklarindan degil elbette. Komünizmle Mücadele Dernekleri mekteplerinde yetisen Recepler ve Tayyipler, simdi Berktaylar türündeki kendi seytanlarini yaratiyor ve seytanla dahi ittifaka girmeyi göze aldiklarini ispatliyorlar.

Hani “demokrasi” filan diyorlardi? Ona ne oldu?

Görüyorsunuz iste, seytanlar almis götürmüs…

Kötü haber: Üç otuz paraya sattiklarindan geri getirmeleri mümkün degil.

Iyi haber: Bu memlekette satilmayan, satin alinamayan harbi sosyalistler var.
 

MELIH PEKDEMIR



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —