Aksener: siddetle kiniyorum
Meral Aksener: Ahlaki seviyeleri konusundaki ‘cahilligimi’ kabul ediyorum
MHP`den ihraç edilen Meral Aksener, TBMM Basin, Yayin ve Halkla Iliskiler Baskanligi`ndan kendisine yönelik yapilan yazili açiklamaya iliskin "Benim adimin böylesi bir tesbihe konu olmasini bu minvalde bir kez daha siddetle kiniyorum.
Bu tesbihlerin neden kadinlar bahis mevzu oldugu zaman yapildigini ise kadina bakisin bir yansimasi baglaminda halkimizin takdirine sunuyorum. Ancak sözün ve ilgili açiklamanin sahiplerinin ve destekleyenlerin mesrep genisligi ve ahlaki seviyeleri konusundaki `cahilligimi` kabul ediyorum" dedi.
Meral Aksener’in, TBMM Basin, Yayin ve Halkla Iliskiler Baskanligi’nin kendisine yönelik yanitiyla ilgili basin açiklamasi söyle:
“Türkiye Cumhuriyeti, köklü bir devlet gelenegine sahiptir. Bu gelenek dahilinde dikkati çeken en önemli unsurlardan biri devlet adamlarinin devletimizin itibarina uygun bir ciddiyet ve agirlikla konusmasi hareket etmesidir. Basin, Yayin ve Halkla Iliskiler Baskanligi tarafindan ‘muhatap alinmama iddiasina’ ragmen zimni olarak da olsa sahsima yönelik olarak yayinlandigi anlasilan basin açiklamasinin da ortaya koydugu üzere geldigimiz noktada ‘devlet adabi’ ve ‘devlet adami’ kavramlarinin dolayisiyla köklü devlet gelenegimizin son derece tahrip edildigini bir kez daha üzülerek müsahede ediyoruz.
Ilgili açiklamada tesbih sanatinin bir mazeret olarak kullanilmasi, tesbihin edep çerçevesinde yapilmasinin ahlaki zorunlulugunu ortadan kaldirmamaktadir. Kaldi ki böyle bir tesbihi sahsima ulasacak kadar uluorta beyan etmek zaten söz sahibinin ve bu sözü tevil etmeye çalisanlarin edep ve ahlak anlayisinin göstergesinden baska bir sey degildir. Zira herkesin mesrebi kendinedir elbette fakat bizim mesrebimiz bu sözü ‘siyasi görüslerin müsterekligine’ isaret eden ‘masum’ bir tesbih olarak kabul etmeye müsait degildir. Bu nedenle öylesine bir ‘tesbih’in siyasi literatürde makul karsilanacagi zannini kabul etmek bir yana bilakis ‘agza alinmasi’ dahi tarafimca düsünülemez.
Benim adimin böylesi bir tesbihe konu olmasini bu minvalde bir kez daha siddetle kiniyorum. Bu tesbihlerin neden kadinlar bahis mevzu oldugu zaman yapildigini ise kadina bakisin bir yansimasi baglaminda halkimizin takdirine sunuyorum. Ancak sözün ve ilgili açiklamanin sahiplerinin ve destekleyenlerin mesrep genisligi ve ahlaki seviyeleri konusundaki ‘cahilligimi’ kabul ediyorum.
Son olarak hayretle ifade etmek isterim ki mesum 15 Temmuz darbe tesebbüsünden bu yana söz konusu darbe tesebbüsünü sahsimla iliskilendirmeye yönelik iftiralar, bahsi geçen basin açiklamasinda ‘resmi’ bir bildiri olarak dile getirilmistir. Bu durum, iftiralarin kaynagi hususunda bizi ciddi biçimde aydinlatmistir. Dolayisiyla asil müflislerin kimler oldugu, kul hakkinin insani düsürecegi durumu izah eden Hz. Peygamber’in (S.A.V.) ‘müflis hadisi’ ölçü olarak alindiginda daha iyi anlasilacaktir. Ancak anlamak için elbette insaf, vicdan ve ahlak sahibi olmak gerekir. Bunun yaninda ‘devletin yetkilileri’ olarak ‘delil olanlarin geregini yapmalari’ çagrima ragmen söz konusu iftiralari resmi bir açiklamada fütursuzca dile getirip algi operasyonu yapmaya tevessül etmenin anlamini, siyasi ahlakin bir göstergesi olarak yine halkimizin takdirine sunuyorum”