Tarih: 03.03.2012 09:09

Alevi ögretmene inanilmaz hakaretler: `Tuncelililer serefsiz olur`

Facebook Twitter Linked-in

Radikal gazetesinin haberine göre, CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, nefret ve ayrimci davranislara maruz kalan Alevi bir ögretmenin yasadiklarini anlatarak, Basbakan Recep Tayyip Erdogan’i, 8 yildir sürüncemede bekleyen ayrimcilik ve nefret suçlariyla ilgili düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeye çagirdi. CHP`li Erdemir, basin toplantisinda Inegöl`de bir dershanede çalisan Taylan ögretmenin `Alevi olmasi` dolayisiyla karsilastigi sorunlari anlatti.

CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, "Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer`i, egitim kurumlarinda siklikla yasanan ayrimcilik, nefret söylemi ve ötekilestirme süreçleriyle kararli sekilde mücadele etmeye, gerekli önlemleri almaya davet ediyorum" dedi. Erdemir, TBMM`de düzenledigi basin toplantisinda, Taylan ögretmenin, 2009-2010 ögretim yilinda Inegöl`de bir dershanede çalismak üzere sözlesme imzaladigini, ögretmenin `Alevi olmasi` dolayasiyla çalistigi sürece ögretmenler, dershane yöneticilerinin nefret söylemi, ayrimci davranislarina maruz kaldigini savundu.

Erdemir, Taylan ögretmenin, yasadiklari nedeniyle Bursa Il Milli Egitim Müdürlügüne sikayet dilekçesi gönderdigini, müdürlügün dersane subesine kinama cezasi verdigini, Inegöl savciligina yapilan suç duyurusunun ise `kovusturmaya yer olmadigi` karariyla sonuçlandigini, karara itiraza ise henüz yanit gelmedigini anlatti.

Özür ve tazminat
Dershanenin genel merkezi ve Inegöl subesinin, olayin basina yansimasi nedeniyle ögretmene 5`er bin liralik iki ayri tazminat davasi açtigini belirten Erdemir, dershanenin Taylan ögretmenden özür dilemesi ve tazminat davasini geri çekmesini istedi. Erdemir, `Artik Türkiye`de insanlar yalnizca ayrimciliga ve nefret söylemine maruz kalmamakta, maruz kaldiklari ayrimcilikla mücadele ettikleri için de cezalandirilmaktadir. Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer`i, egitim kurumlarinda siklikla yasanan ayrimcilik, nefret söylemi ve ötekilestirme süreçleriyle kararli sekilde mücadele etmeye, gerekli önlemleri almaya davet ediyorum. Artik egitim kurumlarimizda nefretin pedagojisi degil, elestirel akil ve insancil degerler rehber olsun` diye konustu.

Erdemir, zorunlu egitimin 12 yila çikaran kanun teklifine iliskin degerlendirmesinin sorulmasi üzerine, gelismis ülkelerde egitimin niceligi degil niteliginin tartisildigini söyledi. Erdemir, `Türkiye`de de gönül isterdi ki egitimin içerigini tartisalim. Ama ne yazik ki hiçbir ön hazirlik yapmadan, katilimci demokrasi adimlari atmadan, bir çirpida egitim sistemini yaz boz tahtasina çeviriyoruz` dedi.

Olayi tek tek anlatti
Taylan ögretmen, 2009-2010 ögretim yilinda Inegöl Kültür Dershanesi`nde çalismak üzere bir yillik sözlesme imzalar. Alevi olmasi nedeniyle çalistigi süre boyunca gerek ögretmenler gerekse dershane yöneticilerinin nefret söylemlerine ve ayrimci davranislarina maruz kalir. Örnegin bir ögretmen kendisine "Tunceliler serefsiz oluyor, Alevi ve Kürt olduklari için isyan ediyorlar" der.

Bir baska ögretmen ise "Alevi ve Siilerin hepsi sapik" der. Bir müdür yardimcisi ise Taylan ögretmen`in çok basarili bir ögretmen oldugunu ancak is yerindeki huzuru ve ögretmenler odasindaki sinerjiyi bozdugunu, toplu sohbet ve toplu namazlara katilmadigini ve diger ögretmenler ve isyeri müdürünün Alevi bir ögretmen ile ayni ortamda çalismanin günahini artik tasimak istemediklerini belirtir. Biliyorum ki tüm bu yasananlar nefret söylemini siyasetin bir araci yapan ve kindar nesil yetistirme çabasi içinde olan Basbakan Sayin Recep Tayyip Erdogan`in iktidarinda hiç de sasirtici degildir. Sasirtici olan ise magdur bir ögretmenin hakkini arama sürecinde basina gelenlerdir.

Kinama verildi ama
Taylan ögretmen, haklarinin bilincinde olan her sorumlu yurttasin yapmasi gerekeni yapar ve inanci dolayisiyla maruz kaldigi sistematik ayrimcilik ve ötekilestirme nedeniyle Bursa Il Milli Egitim Müdürlügü`ne sikayet dilekçesi gönderir. Yapilan incelemeler sonucunda, Bursa Il Milli Egitim Müdürlügü`nce dershane subesine kinama cezasi verilir. Inegöl Savciligi`na yapilan suç duyurusu ise `Kovusturmaya Yer Olmadigi` karariyla sonuçlanir. Bu karara 5 Eylül 2011`de yapilan itiraza ise Yalova Agir Ceza Mahkemesi henüz yanit vermemistir.

Magdurlastirma
Dershanenin Genel Merkezi ve Inegöl Subesi olayin basina yansimasini gerekçe göstererek Taylan ögretmen`e 5`er bin liralik iki ayri tazminat davasi açmistir. Bu tazminat davalarinin Taylan ögretmeni sindirmek ve davadan vazgeçmesini saglamak amaciyla açilmis oldugu kuskusu uyanmaktadir. Tazminat davalari, hakkini ve hukukunu mesru yollarla savunan Taylan Ögretmeni sistematik bir magdurlastirma süreciyle karsi karsiya birakmaktadir.

"Magdurlastirma", insan haklari literatüründe "bir kisinin ayrimciliga ugradigi gerekçesiyle yaptigi sikâyet sonucunda kötü bir davranisla karsilasmasi veya farkli muamele görmesi" olarak tanimlanmaktadir. Artik Türkiye`de insanlar yalnizca ayrimciliga ve nefret söylemine maruz kalmamakta, maruz kaldiklari ayrimcilikla mücadele ettikleri için de cezalandirilmaktadir. Toplum olarak takdir etmemiz gereken yürekli yurttaslar, nefret ve ayrimcilik karsisinda susmadiklari için magdur edilmektedir. Yasanan bu ibret verici gelismeler sonrasinda sizlerin huzurunda su üç davette bulunmak istiyorum.

Kültür Dershanesi Genel Merkezi`ni ve Inegöl subesini Taylan Ögretmen`den özür dilemeye ve tazminat davalarini geri çekmeye davet ediyorum. Maddi güçlükler içinde bulunan magdur bir ögretmenin 10.000 lirasini almak bir egitim kurumuna yakismaz. Unutmasinlar ki aglayanin malindan kimseye hayir gelmez. Atalarimizin dedigi gibi: "Alma mazlumun ahini, gökten indirir sahini".

Milli Egitim Bakani Sayin Ömer Dinçer`i egitim kurumlarinda siklikla yasanan ayrimcilik, nefret söylemi ve ötekilestirme süreçleriyle kararli bir sekilde mücadele etmeye ve gerekli önlemleri almaya davet ediyorum. Artik egitim kurumlarimizda nefretin pedagojisi degil elestirel akil ve insancil degerler rehber olsun. Basbakan Sayin Recep Tayyip Erdogan`i nefreti ve ayrimciligi körükleyecek eylem ve söylemlerden uzak durmaya, sekiz yildir sürüncemede kalan Ayrimcilikla Mücadele ve Esitlik Kurulu`nu ve Ulusal Insan Haklari Kurumu`nu hayata geçirmeye ve Nefret Suçlari Yasasi`ni bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin gündemine getirmeye davet ediyorum. Nazim`in da dedigi gibi: "Bu davet bizim! Yasamak bir agaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardesçesine. Bu hasret bizim!"




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —