‘Allah zalime iki defa müsaade etmez.’
‘Marjinaliz, teröristiz, çapulcuyuz ama halkiz!’ Taksim Gezi Parki Direnisi bütün dünyada yanki buldu. Isi basitlestirmek, hafifletmek ve itibarsizlastirmak için akla hayale gelmedik hakaret ve yakistirmalarda bulunuyorlar. Halki aptal, kandirilan, rahati bir yerine batan, 3-5 çapulcu, olay çikarmak için bahane arayan, terörist,’bunlar Türk halki degil, bunlari Türk halkina mal etmeyin’,’biz bu filmi, oyunu çok gördük’ tarzinda pespaye, modasi geçmis, gerçekle uzaktan yakindan ilgisi olamayan, çarpitma ve demagojilerden medet umanlar kendilerine oy vermeyenleri halk görmeme gibi bir aliskanliklari olanlarin olup biteni anlama, yorumlama zafiyeti içinde olduklari gösteriyor.
Özel hayata bu kadar müdahale olmamisti. Sikayet eden çiftçiye ‘Anani da al git!’ ‘Taraf olmaya bitaraf olur’ dedi. Izmirliye Gavur, dedi. 10 Kasim’i, Cumhuriyet Bayrami’ni,23 Nisan’ini engelledi. Halkin sigarasina, içkisine karisti. ‘Iki Ayyas’ dedi. Kürtaji yasakladi. Kaç çocuk yapacagimiza karar verdi. Egitimde 4+4+4 ile kaos yaratti. Kürt’üne, Alevi’sine laf etti, hakaret etti. Asagiladi, yok saydi. Agzina geleni verdi veristirdi. Kars’ta heykeli yikma emri verdi. Sanata tükürdüler. Baskanligi dayatti. Kimlik dayatti, disladi, ötekilestirdi, yoksullastirdi. ‘Magdur’ edebiyatiyla ‘magdur’ etti.
Gayya kuyusu Ergenekon’da asil suçlularin yaninda, basta gazeteciler olmak üzere muhalif olan herkes yaratilan Gayya Kuyusuna atildi.
En önemlisi mülksüzlestirme korkusu yaydi. Bu olaylara kentsel dönüsüm,2B nedeni ile doruga çikan hosnutsuzluk neden oldu dersek abarti olmaz. Mülksüzlestirme korkusu, belki bu isin tuzu biberi oldu. Kentsel dönüsüm, insanlarda evsizlestirme korkusu yaydi. Kente ait ne kadar yesil alan, park varsa gözünü dikip rant alanina çevirmek için kollari sivadilar. AVM yapamayacaklari yere cami yaparak kendilerine oy verenlerin tepkisini hafifletmeye çalistilar. Kagit üzerindeki yesilden baskasini sevmedi. Nerede yesil alan varsa betona dönüstürdü. Rant tek kiblesi oldu. Dislananlar, ötekilesenlerin ekonomik durumlari sarsildi. Yoksullastikça yoksullastilar. Ekonomi ‘iyi’ dediler, emekliler, isçiler, memurlar, köylüler daha yoksullasti. Taseronlastirma, is güvencesizligi, ücretler sadaka ücretlerine dönüstü. Tek adam oldu, her seye karar verdi. Her seyi bilen, her seye kadir, her konuda karar veren, hukuku bir tarafa iten biri oldu. Toplumun temellerini sarsti. Yapi taslariyla oynadi. ‘Magdur’luktan devlete geçti, mülkiyet el degisti. Koray Çaliskan’in dedigi gibi; ‘Bizim hükümetimiz olmadi. Bizim Recep Tayyip Erdoganimiz oldu’
Diktatörler de seçimle, sandikla is basina geldiler. Ama sandiksiz gidenler de çok… Basbakan onlar için bir kulp buluyor ve onlar tek partili idiler,diyor…
Hitler, Mussolini ve daha nicesi… Bunlar da çok partili sistemin ürünü idi.