Bakanin özrü kabahatinden beter

Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’in, 4+4+4’e muhalefet edenleri “PKK’li ve laikçi” olarak tanimlamasiyla ilgili yaptigi açiklama ilk açiklamasini aratir türden. Dinçer NTV’de katildigi bir programda, “Bir sendika, KCK’yla baglantisi oldugu biliniyor; ‘Ya okula göndermeyin ya da rapor alin’ dedi. Bu ideolojik bir tavirdir.” diye konustu.

Dinçer açiklamasinda konuyla ilgili sunlari söyledi: “(Itiraz edenlerin PKK ve laikçi oldugu açiklamasi) Medyanin ilgi çekmek için farkli ifadeyle ele aldigi kanaatindeyim. Itirazlarin önemli bir kisminin ideolojik kaynakli oldugunu söyledim. Bir sendika, KCK’yla baglantisi oldugu biliniyor; “Ya okula göndermeyin ya da rapor alin’ dedi. Bu ideolojik bir tavirdir. Endise tasiyan aileler varsa bunu anlatmaya, endiseleri gidermeye çalisiyoruz. Siyasi ve ideolojik olarak karsi çikanlara söyledim. Aileleri itham eden bir söz degildir. Itirazlar rasyonelse bize yol gösterici oluyor.”

DÜZELTME DEGIL

Dinçer’in konusmasinda dogrudan adini belirtmedigi sendika ise Egitim Sen. Dinçer’in ithamiyla ilgili gazetemize açiklama yapan Egitim Sen Genel Baskani Ünsal Yildiz buna sert tepki verdi. “Bu bir düzeltme olmaktan öte niyetin açik bir beyanidir” diyen Yildiz, Egitim Sen’in hedef haline getirilmeye, yalnizlastirilmaya çalisildigini ve böylece 4+4+4 sistemi için engellerin kaldirilmak istendigini ifade etti.
Yildiz açiklamasinda sunlari söyledi: “Milli Egitim Bakani Dinçer’in açiklamalari sendikalarimiza karsi son bir yil içindeki saldirilarin nereden kaynaklandigini bize anlatmaktadir. AKP, yeni düzenini yerlestirmek için önünde engel gördügü her seyi marjinalize, kriminalize etme çabasindadir. Isin kritik tarafi yasanin kendisi ideolojik ve politiktir. Yasaya elestirileri ideolojik olarak elestirmesi izani da asan bir tutumdur.”

OPERASYONLARIN SEBEBI

Egitim Sen üye ve yöneticilerine karsi siyasal bir operasyon yapildigini kaydeden Yildiz, “Sendikamiz hedef haline getirilmeye çalisiliyor. Sadece disaridan degil sendikamiz içinde de tartismalar yaratilmaya çalisiliyor. Sendikamiza bu yönde saldirilarda bulunmasinin, bizi içten içe daha da güçlendirdigini çok rahatlikla söyleyebilirim. 25 Haziran’daki üye ve yöneticilerimize yönelik tutuklamalar belli ki yasaya bir zemin hazirlanma çabasiydi. Toplumun bütün kesimleriyle yaygin bir tepki örgütlenmeye çalisildigi bir dönemde iktidarin sendikamizdan rahatsizlik duydugu açik. Bu özellikle son dönemde dogrularimizin bize daha fazla oldugunu anlatiyor. Ama arkadaslarimizin, genel sekreter olmak üzere tutuklanmasi nasil bize engel olamamissa, Bakan Dinçer’in bu açiklamalari da bize engel olamayacaktir.” diye konustu.
(Istanbul/EVRENSEL)

DINÇER: DINE TESLIM OLACAGIZ

Bakan Dinçer yeni seçmeli derslerle ilgili de açiklamalar yapti: “Kur’an-i Kerim’i bir okuma adabi var. Kuran okunurken belli ritüeller de yapilir. Abdestle dokunmayacaklar, baslarini belki örtmeyecekler ama buna ragmen abdest almak istiyorlarsa; baslarini da kapatmak istiyorlarsa neden böyle yapiyorsun demeyecegiz. Isin geregi kural neyse o yapilacak. Din bir sey öngörüyorsa teslim olacagiz. Bizim Kur’an-i Kerim dersi sadece Kur’an okumayi içermiyor. Hiç bilmeyen birisinin bu dersi almasi durumunda mushaf getirmesi gerekiyor. Mushaf yoksa abdest alma zorunlulugu yok. Mushaf getirmesi gerekiyorsa abdest almasi gerekiyor. Abdest almak istiyorsa da alabilir. Mushaf getirmemisse basörtüsü takmasina gerek yok. Ama derste basörtüsü takmak istiyorsa takabilir.”

ESKI BAKAN ÇUBUKÇU: BENIM PATLAMAM DA KÖTÜ OLUR

Eski Milli Egitim Bakani Nimet Çubukçu da Bakan Ömer Dinçer’in açiklamalarindaki geçmis dönem atiflarina Aksam gazetesine yaptigi açiklamada cevap verdi. Kendi bakanligi döneminde “Her sey yerle bir, sistem felç, enkaz devraldik. Bakanlik otomatik pilottan simdi çikiyor” gibi ifadeleri hiç kullanmadigi belirten Çubukçu, Dinçer’i elestirdi: “Biz ayni hükümetin bakanlariyiz. Ne gerek var böyle mukayeselere. Mukayese gerekiyorsa eski dönemlerle yapilabilir. AK Parti Hükümeti’nin bütün bakanlarinda egitim politikalarinin ana damari bellidir ve aynidir. Digerleri nüanstir. Mesela ben es durumu sorununa insani gerekçelerle yaklasirim. Baska bakan baska davranabilir. Susuyorum ama benim patlamam da kötü olur. On yillik kardeslik hukukumuz var aramizda. Ayrica ben ardimda biraktigim makamlara asla bakmam. Bulundugum durumdan gayet memnunum.”

ÖGRETMENLERIN GELECEGI KARARTILACAK

Egitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, Milli Egitim Bakanligi’nin (MEB) 10 Eylül’de gerçeklestirecegi 40 bin ögretmen atamasinin, egitim hizmetinin ihtiyaçlarini karsilamaktan uzak oldugunu belirterek, “4+4+4, atamasi yapilmayan ögretmenlerin gelecegini karartacak” dedi.
Egitim Sen’den yapilan açiklamada, resmi rakamlara göre alanlar bazinda 138 bin 180 ögretmen ihtiyaci bulundugu hatirlatildi. Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer’in açiklamalarina göre, 300 binden fazla atamasi yapilmayan ögretmen oldugu aktarilan açiklamada, 10 Eylül’de yapilacak olan 40 bin ögretmen atamasinin, egitim hizmetinin ihtiyaçlarini karsilamaktan uzak oldugu dile getirildi.
“Egitim sisteminde 4+4+4 ile yapilmak istenen degisikliklere paralel olarak gündeme getirilen dershanelerin özel okullara dönüstürülmesi projesi için, bilindigi üzere kamu kaynaklarinin kullanilmasi düsünülmektedir” denilen açiklamada, Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in asil amacinin, “Özel olan güzeldir” anlayisiyla hareket etmek ve uzun vadede kamu egitimini tasfiye etmek oldugu söylendi.

YILDIZ: ELESTIRIYE TAHAMMÜLÜ YOK

Ünsal Yildiz, hükümetin yeni egitim sistemine yönelik elestirilere tahammülü olmadigini ifade ederek sunlari söyledi: “Sadece sendikamizin olusturmaya çalistigi tepkilerle sinirli olmayan, giderek velilerin çok dogal tepkilerle yükselttigi bir muhalefet söz konusu. Siyasal iktidarin Türkiye’de iktidar olma halinde, önümüzdeki dönemde gelistirmeye çalistigi rejimin en önemli ayagi olan egitim sisteminin tartisilmasi hükümeti rahatsiz etmektedir. Basbakan, aileleri tehdit eden açiklamalariyla hukuktan, izandan yoksun bir tutum  içine girmistir. Belli ki, Ömer Dinçer Basbakanin çizdigi çerçevede adimlar atmaktadir. Velileri zorlayan, ‘ceza verecegim’ diye tehdit eden, çocuklarini koruma amaçli rapor alan velileri ve çocuklari geri zekali olarak itham eden tutum, egitimde gelinen açmazin disa vurumudur.”

TEK DÜZ LISE IMAM HATIP OLUYOR

Maltepe’de Sehit Er Çaglar Mengü Lisesinin imam hatip lisesine çevrilmesine tepki gösteren veli ve ögrenciler, lise önünde basin açiklamasi yapti. Veliler adina konusan Cemal Aksöz “Mahallemizdeki tek düz lise olarak hizmet veren lisedir. Bu ögrencilerimizin aileleri farkli branslarda üniversite egitimi vermek için düz liseyi tercih etmislerdir. Aileler çocuklarini farkli bölgelere ekonomik zorluklardan dolayi gönderemeyecekleri için belki de egitim haklari bu çocuklarin ellerinden alinmis olunacaktir. Imam hatip okullarina karsi degiliz ancak ihtiyaç duyulan bölgelerde düz liseleri kapatip imam hatip okullarinin açilmasina karsiyiz.” diye konustu.