Kayseri’de bes mahkûmun yanarak öldügü nakil araci faciasindan sonra Adalet Bakanligi aleyhine açilan üç tazminat davasinda, ailelere yürek sizlatan yanitlar verildi. Bakanlik adina savunma yapan Hazine; davasi sürerken ölen Akif Karamali’nin ailesine bir anlamda “Oglunuz cezaevindeydi, tazminat istemeye hakkiniz yok” dedi. Karamali’nin esi için baska bir evlilik yapma olasiligi oldugu hatirlatildi. Medeni Demir’in ailesi için de “10 yil hüküm giymistir. Bilakis ailesinin maddi destegine ihtiyaci vardi” savunmasi yapildi. Üç savunma da yanginin oto bakim servisinin hatasindan kaynaklandigi üzerine kuruldu. Oysa savcilik, servis çalisanlarina takipsizlik karari vermis; nakil araci sürücüsü ile araçta görevli iki jandarmaya dava açmisti.
Istanbul Metris Cezaevi’nden 11 Eylül 2011’de yola çikan cezaevi nakil araci yedi il ve bes ilçe dolasip bes günde 3 bin 166 kilometre katettikten sonra, motorundaki ariza nedeniyle 16 Eylül’de tutusmustu. Araçta bulunan Medeni Demir, Sinan Asga, Akif Karamali, Ismet Evin ve Abdulsettar Ölmez adli hükümlü ve tutuklular yanarak ölmüstü. Yalnizca araç sürücüsü ve araçta görevli iki jandarma subayi hakkinda ‘taksirle adam öldürmeye sebebiyet’ iddiasiyla Kayseri 1. Agir Ceza Mahkemesi ’nde dava açilmisti. Ailelerin Adalet Bakanligi aleyhine açtigi tazminat davalari da Ankara’da devam ediyor. Bakanlik adina savunma gönderen Hazine, ailelere adeta ikinci bir aci yasatiyor.
‘Zaten esi de evlenir’
Tutuklu yargilanirken ölen Akif Karamali’nin babasi Masallah Karamali tarafindan Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açilan davada ilk savunma, 6 Ocak 2012’de dosyaya girdi. Savunmada, destekten yoksun kalma tazminatinin reddi istenirken, “Müteveffa, vahim olay gerçeklesmeseydi dahi ailesi ile birlikte bir yasam sürdürmemektedir.Olay esnasinda gözaltinda bulundugu, üzerine atili suç, bu suç için öngörülen cezanin hürriyeti baglayici olup olmadigi hususlari nazara alinmalidir” denildi. Akif Karamali’nin esi Meliha Karamali’nin tazminat istegine iliskin de su ifadeler kullanildi: “Müteveffanin kazancinin tamamini esi Meliha ile küçük Esmanur’a tahsis ettigi ifade edilmekte ise de gelirinin bu miktarini (Bu oran genel kabule göre yüzde 40’tir) kendisi için harcayacaginin kabulü gerekir. Sag kalan esin yasi, baska bir evllik yapma olasiligi da degerlendirilmelidir” denilerek, tazminat miktarina ona göre karar verilmesi önerildi.
Cezasi Yargitay’da kesinlesmeden ölen Sinan Asga’nin ailesince Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açilan davada ise 9 Subat 2012’de savunma yapilarak “Müteveffanin kisitlilik durumu nazara alindiginda destekten yoksun kalma adi altinda talep edilen meblagin fahisligi tartisilmaz bile” ifadesi kullanildi.
10 yillik cezasi kesinlestikten sonra can veren Medeni Demir’in ailesi tarafindan Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açilan davada da 27 Nisan 2012’de su savunma yapildi:
“Medeni Demir 10 yil hüküm giymistir. Cezaevinde bulundugu sürece ailesine destek olmasi sözkonusu olmadigi gibi bilakis ailesinin maddi destegine ihtiyaci bulunmaktadir. Destekten yoksun kalma talep etme sartlarinin bulunmadigi, dolayisiyla davanin reddi gerektigi...”
Sanik sürücüye disiplin cezasi yok
Üç savunmada Hazine, Adalet Bakanligi’nin suçsuz oldugunu; bilirkisi raporlarinin kimi bölümlerine atfen, facianin yetersiz bakimdan kaynakli oldugunu öne sürdü. Oysa faciayi sorusturan Pinarbasi Savciligi, iki teknik servis görevlisinin ifadelerini alip haklarinda takipsizlik karari vermisti. Hazine’nin ileri sürdügünün aksine Metris Cezaevi’nde görevli bir sürücü ile iki jandarma subayina dava açilmisti. Bu arada Hazine’nin savunmasinda yer alan bir notta, Metris Cezaevi personeli hakkinda yapilan disiplin sorusturmasi sonucunda, halen yargilanmakta olan sürücü Cafer Sari ve diger personelin suçsuz bulundugu ve cezaya gerek görülmedigi ortaya çikti.