`Dolandirici’yim ki ne dolandirici….Benim yanimda Sülün Osman halt etmis.
Soke oldum!
Saskinim!
Saskinligim kabusa dönüsecekti. Bir gün sokakta yürürken bir polis beni durduracak,bir GBT’ne bakalim diyecek,ben de tabi çok rahatim,bir seyim yok,çok sakin bir sekilde sonucu bekleyecegim.
-Beyefendi sizi söyle alalim.
-Neden?! Diye dogal bir tepki gösterecegim.
-Hakkinizda kesinlesmis mahkeme karari var.
-O da ne demek? Ne mahkemesi?! Hayret! Olacak sey degil! Kesin bir yanlis var. Gibi agzim bir karis açik,yüzüm kipkirmizi,hayatim boyunca basimdan geçenleri bir serit gibi gözümün önünden geçirecegim. Müthis bir moral bozuklugu olacak. Sonrasini hiç düsünemeyecegim. Avukatima haber verilecek. Yanlisligin düzeltilmesini bekleyecegim. Beni emniyete götürecekler. Hüküm aldigim dogrulanacak,hayalkirikligi içinde daha sonra hapsi boylayacagim.
Aynen böyle olacakti! Tesadüfen farkinda olmasam aynen böyle olacakti.
Sizin de basiniza gelebilir,hiç haberiniz olmaz. Hakkimda 2 sene önce dava açilmis haberim yok.
Magduriyetten ‘dolandirici’liga giden yol.
3 gün önce e-devlet’e girdim,’dolandirici’ oldugumu ögrendim. Artik gögsümü gere gere ‘dolandirici’ oldugumu söyleyebilirim. e-devlet’te gezinirken karsima mahkeme kaydi çikti. O da ne! Hakkimda bir banka dolandiriciliktan dava açmis. Hem de 2010 yili Haziran ayinda! Üzerinden tam 2 durusma geçmis,3. durusma da kesin hüküm almam söz konusu iken tesadüfen haberim oluyor. Hem devlet,hem banka bunca olanaklarina ragmen bana ulasamiyorlar! 2 yildir haberim yok!
Bundan sonra ne olacagi belli degil.
Olay Mart 2006 yilinda geçiyor.
Toptan mobilya isini yaptigim sirada magazama gelen sahislar mobilya almak istediklerini söylüyorlar. Sahislarin Bayrampasa Yildirim Mahallesi’nde magazasi var. Arastiriyorum;telefon,adres,kimlik bilgilerini ariyorum,magazayi gidip görüyorum, konu komsu herkesten sorusturuyorum. Bana çek veriyorlar,bankadan soruyorum. Bankacilar çeklerde sorun yok,diyorlar. Iyi! Verilen ilk çek bankaya giderek (2 bin TL )sordum. Sorun yok,iyi firma,dediler. Çeki bana ciro eden sahistan önceki firma ismi bende sakli,X firmasini aradim,sorun yok. Çek haziran sonu vadeli,beklettim.
Ikinci çek bir aylik ve nakde çevirmek için (15-20 günlük) elimde tutuyorum. Diger çekleri piyasaya kullaniyorum. Vadeleri uzun…Toplami 10 milyar üzerinde…
Sorun 2.çekte…Çeki 15.05.2006 da Bagcilar merkezindeki bir banka subesine götürüyorum. Banka memuru parayi vermek üzere iken bilgisayar ekranina bakip duruyor ve bir dakika bekleyin diyerek telasla içeri gidiyor,sonra dönüyor .
-Bir sorun mu var? diyorum.
-Bekleyin,diyor. Iskilleniyorum. Bu bekleme uzun sürünce magazaya gittim ve avukatima telefon ettim.
-Ne olabilir?
-Çek çalinti olabilir!
-Peki bu durumda ne olabilir? Ne yapmam gerekir?
-Bankaya git. Polis çagiracaklar,ifadeni alip serbest birakacaklar…
-Öyle mi? Öyle…
Tekrar bankaya geldim. Bir sikinti varsa söyleyin. Çalinti filan ise polisi çagirin. Kendi ayagi ile gelip teslim olma isi ilk defa oluyormus gibi sasirdilar.
-Ha öyle mi?
Günlerden Cuma…Polis gelip beni götürdü. Ifademi aldi…Saat besi geçti…Pazartesi’yi bekleyecegim… Lafi uzatmayalim,bin bir mesakkatle nöbetçi savciliga çikip serbest birakildik.
Ardindan bir ay süren bir arastirma yaptim. Bir sebeke ile karsi karsiya oldugumu anladim. Magazanin yerinde yeller esiyordu. Ortaklardan Esenler/Tuna Mahallesi’nde oturan içeri girmisti. Digeri kayipti. Çek sahibi firmalari aradim,avukatlarina ulastim. Avukat bir kasa hirsizligi oldugunu söyledi. Kullandiklari arabanin sahibine kadar haklarinda bir çok bilgiye ulastim.
Sonra haziran ayi sonuna olan vadeli çeki bankaya verdim,bir sorun olmadan parayi tahsil ettim. Bunun üzerine X firmasina gittim. Bir sokak içinde dehlizlerden geçerek,biraz da korkarak,insani öldürseler kimsenin haberi olmaz,gittigime hemen pisman oluyorum. Güngören’de bir tekstil firmasi. Beni bir yetkiliye çikardilar.
-Yardimci olabilir misiniz? Sizin çeki ciro ettiginiz kisilerle bir sorun yasadim.
-Bu bizi ilgilendirmez. Bizimkiyle ilgili bir sorun var mi?
-Yok.
-Arkadasa kapiyi gösterin. Iyi günler!
Aramizdaki diyalog bu kadar oldu. Canimi kurtardigima sükrettim.
Bir yandan da yakin araciligiyla Bagcilar Adliyesi’nde tanidigi olan bir savciya durumu anlattim ve elimdeki bilgileri gösterdim.
-Bir ise yaramaz. Bulamayiz. Gözünü açip dolandirilmayacaktin,dedi
Artik siz benim ruh halimi düsünün.
-Telefon takip sistemi var,dedim.
-Bundan benim niye haberim yok,dedi.
Baktim bir sonuç alamiyorum,Bakirköy Adliyesi’ne gidip 23 Mayis 2006’da suç duyurusunda bulundum.
O gün bugün bir ses çikmadi derken,
Çekler teker teker döndü,bana maliyeti ikiye katlandi.
Piyasaya kullandigim çekler de firmalar eliyle bankalara veriliyor,hatta arkasi filanca kanun maddesine göre…diyerek yazilip kaseleniyor…ve geri dönüyor. Bunlar hakkinda hiçbir islem yapilmiyor. Zokayi yutan güçsüzler! Bu firmalar bu çekleri bankaya veriyorlar ama onlara bankalar dava açmiyor. Onlar bankalara göre büyük firmalar,onlar ‘dolandirici’ olamazlar…Ama ben olabilirim! Ben küçük bir esnafim
Simdilik bir çamur atilmis,izi sürecek görünüyor, Bu kara çalmanin karsiligi bankaya bir dava hakkimiz saklidir. Sonucu bekleyecegiz.
HAYBER GÜRSOY
12 Mart 2012
