BASIN, BASKIN BASANIN...

Sanki artık toptan üstlenilen resmi üniformasız askerlik. Üssüz arka plan işgali, örülen soğuk duvar formenliği. Yani modern donatılı sömürü bloğuna tam destek frekansı. Tok destekçilik. Kadrolu hareket, kadrosal kiralanma. İktidar buharlaştırıcısı, algı bulaştırıcı, mayalanmış tekel. Tekelci muhabbet, saray muhallebiciliği. Doymazcasına medyasal kontrol.

Programlı parasal dümen, uyumlu paradoks...

Gazetecilik, geniş yığınlara işlevsel işaret. Ama renkli işaret fişeği çakıldığından beri küreselleşmenin kült mesleği. Kültür abidelerinden olma aykırılığı...

Oysa gazetecilik zulme ve sömürüye direncin kalesi. Korkulu rüya. İşkence ve savaş karşıtlığı. Pis işler düşmanlığı. Sermayenin çıkarına cesaretle çomak sokma doğruluğu. Hepsi eskide kaldı, her şeyiyle. Çünkü at izi, it izine karıştı...

Ve dikkatler toptan dağıldı, algılar değiştirildi. İnsanlar belli noktalarda sabitlendi. Tek bir yere toplandı, yönlendirildi. Tam bir işbirliği mekanizması. Basın, medya, gazete, gazeteci, köşe yazarı, yayıncı değiştikçe değişti. Değişik katmanlara aynı yaygara. Asparagas sallama. Ayrı dilden, aynı dinden ayarlama. Birbirine zıtmış aldatmacası da armağanı. Bu arada neredeyse imkansızların tamamı manşete çekildi. Kısa vadede hiç olmayacaklar oldu, iç edildi. Davranış ve kavrayış kalıbı medya tekellerinin eline geçti. Piyonlar, ekran palyaçoları gırla. Yığınla reklam, akılçalan duyurular ve asrın topluma ilanı gazetecilik sayıldı...

Haliyle köşe yazarlığı da, birine, birbirine, önüne gelene atıp tutma seferberliği oldu. Köşe edinmişliğin, köşe tutmuşluğun aşırı tüketime piyango yaklaşımcısı. Ve arada bir yalandan gözüpeklik. Tastamam, A'sından Ba'sına bunalım ve çalkantılı dönemler cambazlığı. Çok değerli farz edilen değersizlik. Tereyağı ve kıl duyarlığı. Zeytinyağı hikayesi. Buz kayganlığı...

Sonuçta hürra küresel mikrofon, toplumsal megafon, resmi hoparlör ve potansiyel güç kontrolörlüğü...

Bu atmosferde tam kontrol ise yayıncı hiyerarşisi tekelinde. Oligarşik travma. İzin verildiğince çok uluslu sermaye doğrultusunda gargara. Ganlı gantar. Artık kimi kaça tartar, neyi kime satar muamma. Tartar. Hangi ucube modeli, ince yöntemlerle dayar belirsiz. İşler güçler hikayesi. Özel, güzel, çağa göre tüzel, üçüncü dünya masası ekosu. Eki çok uluslu kapital maşası...

Mazallah denecek düzeyde bir yalpa düzen. Toplu isyana açık kural bozukluğu, bozgunculuk. Baskın basanın bağnazlığı.

Basın, medya, gazete, gazeteci, köşe yazarı, yayıncı toptan, yanlışa yancı. Hakim kılınan, hakim güce tapınma, iktidar ve sermaye bekçiliği. Emperyal operasyon ve bozgunlara ise esas duruş. Koşullu koşulsuz teslimiyet. Yüksünmeden yanlı yansıtma, yangınları üstün çabayla harlama pişkinliği...

Merkezden maddi manevi kariyer planlama. Plazalarda mevcuda işlevsel mensubiyet. Lafta meslek erbaplığı. Aynı safta faiz ve borç ahbaplığı. Aynı gemide miçoluk. Atlı, yatlı, katlı avanta çukuru, avantaj uçurumunda, hak ve imtiyaz dağıtıcılık. İmtiyaz sahibinin mimine göre imgeleme, imaj yenileme, efendi güdümünde gütme hoyratlığı.

Hayret kaçıncı kuvvet olduğu belirsiz basın, baskın basanın ortamında ne hallere düştü...

Dördüncü kuvvet olma lüksünü sürdüren kutlu azınlık, mevcuda direnmese, kale hepten düştü düşecek...