Bugün, 23 Kasım 2024 Cumartesi

Baskan olursa TOMAlara su verecek mi

Baskan olursa TOMAlara su verecek mi

Ankara Büyüksehir Belediye Baskanligi için EHP, Halkevleri, ÖDP, TKP yerel seçimlere Özcan Kaya Güvenç`le gidiyor. Yerel seçim çalismalarina "Ankara`yi biz kendimiz yönetecegiz"sloganiyla yola çikan Kaya Güvenç`le yerel seçim çalismalarini ve Ankara`da ne

Baskan olursa TOMAlara su verecek mi

Ankara Büyüksehir Belediye Baskanligi için EHP, Halkevleri, ÖDP, TKP yerel seçimlere Özcan Kaya Güvenç`le gidiyor. Yerel seçim çalismalarina "Ankara`yi biz kendimiz yönetecegiz"sloganiyla yola çikan Kaya Güvenç`le yerel seçim çalismalarini ve Ankara`da neler yapacagimizi konustuk.

Iste Odatv`nin sorulari ve Kaya Güvenç`in verdigi yanitlar...

Odatv:

Baslamadan önce sizi biraz daha yakindan taniyalim. TMMOB Yönetim kurulu baskanligi yaptiginiz dönemde emek örgütlerinin ve bir çok demokratik kitle örgütünün olusturduklari EMEK Platformu çalismalarina katki koydugunuzu,“Hayata Dönüs” Operasyonu öncesinde cezaevi katliamini engellemeye çalisan aydin grubunun içinde yer aldiginizi, yine EMEK Platformunun bazi bilesenleriyle 2002 Mayisinda Filistin Devlet Baskani Yasser Arafat’i görmek için Ramallah’a gittiginizi biliyoruz. O günlere dair sizi en çok etkileyen olay nedir?

Kaya Güvenç:

Ülkemiz bir türlü halktan yana isleyen bir hukuk ve demokrasi ortamina kavusamiyor çünkü bu sömürü düzenini degistirmeyi henüz gerçeklestiremedik emekçi halk olarak. 2000’ li yillarda da ülkemiz kapitalizmin dogasindan gelen büyük bir ekonomik ve siyasal kriz içindeydi. Ve ülkemizde de pek çok olay yasandi bu dönemde. Sizin animsattiginiz olaylarin her birisinden farkli biçimde etkilendim.  Emek Platformu, çok önemli bir girisimdi. Kuruldugu dönemde uzun bir eylem zincirini örgütlemekle kalmadi. Ayni zamanda ülkeye dayatilan emek düsmani yeni liberal politikalara karsi emekçilerin alternatif programini da ortaya koydu. Emekçilerle sol bilim insanlarini bulusturdu. TMMOB de bu çalismalara her zaman özveriyle katkida bulunan kuruluslar arasinda yer almistir. O günlerin dayanisma ve eylemliliklerinin bugün de karsiligi oldugu düsüncesindeyim.

F Tipi cezaevlerine ve bu mahallerdeki insanlik disi uygulamalara karsi yürütülen ölüm oruçlarinin, tutuklularin temel haklarinin saglanarak sona erdirilmesi çok önemliydi. Ne ki, devlet, hep yaptigi gibi, o insanlarin, o gençlerin umutlu bakislarini, ailelerinin çektigi acilari görmezden geldi. Can kirimina basvurdu. Kahredici bir dönemdi benim için. Özellikle de görüstügümüz gençleri kaybettigimizde. 

Ve Yaser Arafat… Dayanisma mesajlarimizi iletmek için gitmistik. Karargâh yerle bir edilmisti Israil ordusu tarafindan. Birden fazla bodrum kattan asagi inerek ulastigimiz odasinda, Israil’in tecrit ettigi ama ayakta durmasini bilen, büyük bir liderle karsilastik. 1970’lerde Insaat Mühendisleri Odasinin, dolayisiyla TMMOB’nin onur üyesi, fahri üyesi ilân edilmis olan cana yakin, kararli ve biraz yorgun görünen bir lider.  Bir anlamda üyemizi ziyarete gitmis olduk. Dostça sarildik birbirimize, bulustugumuzda da ayrildigimizda da. Özellikle Arafat’i yitirdikten sonra o günlerin anisi sik sik canlaniyor ve iyi ki de gitmisiz Filistin’e diyorum kendi kendime.

Odatv:

Ortak Sol Adayligindan ne anlamamiz gerekiyor? Adayligi neden kabul ettiniz?

Kaya Güvenç:

Anilardan günümüze bir köprü var. Emekçilerin sorunlari azalmiyor, artiyor. Sol, sosyalistler emekçi halkin sorunlarinin çözümü için, hakça bir toplumsal düzenin kurulmasi için mücadele ederler. Bu mücadele seçimlerde de sürer. Gündem yine emekçi halkin haklarini gerçeklestirmek, bu haklari genisletmektir, halkin örgütlenmesini saglamaktir. Aday gösterme konusundaki egilim, Ankara halkini üç büyük partinin üç sagci adayina mahkûm etme girisimi üzerine karara dönüstü. Melih Gökçek’in gidecegi ama yerine baska bir isimle ayni siyasi ve ekonomik görüsleri savunacak ve uygulayacak yeni bir adaya gereksinimi olmadigini düsündük Ankara halkinin. Bunun yaninda “sol” adayin solun degerlerine ve insanlarina karsi saygisiz çikislarindan geri adim atmamasi da kararimizi hizlandirdi. Bu nedenlerle bu düsünceleri paylasan EHP, ÖDP, TKP ve Halkevleri ortak sol aday çikarma düsüncesiyle bir araya gelerek ortak bir aday çikarma iradesini ortaya koydular. Bu hedefin önemli bir yani da sandiga endeksli bir ortaklasma olmamasi, gelecek günlerde sandigi asabilecek siyasi birliktelikler ve eylemlilikler sansini yakalayabilecek olmasidir.

Odatv:

Seçim kampanyasinda hedef kitleniz kimlerdir?

Kaya Güvenç:

Programimiz halkin gereksinimlerine onun karariyla yanit verecek, onun tahayyül ettigi bir kenti yaratmak, halkin temel haklarini kamu eliyle gerçeklestirmek, temel hak kavramini genisletmek, halkin hak arama mücadelesine katkida bulunmak olarak özetlenebilir. Bunlarin gerçeklestirilmesi de yine kent halkinin örgütlü gücüne dayanacaktir. Halkin kendisi yani biz kendimiz yönetecegiz belediyeyi. Hedef kitlemiz emekçilerdir. Kadinlar, gençler, engelliler, aydinlar, LGBT’lerdir. Elleri cebimizden çikmayan emek hirsizlarinin disinda herkes, yani milyonlarca Ankarali.

Odatv:

Oylari böldügünüz söyleniyor. Kimin oyunu bölüyorsunuz?

Kaya Güvenç:

Birincisi, alacagimiz oylar birilerinin tekelinde mi ki bölelim? Eger oylar belliyse o zaman niye sandik zahmetine katlaniyoruz? Neden seçim yapiliyor?

Ikincisi, emegin bayraginin yükseldigi, solun oylarinin arttigi her dönemde ülkemizde demokrasinin sinirlari genislemis, temek hak ve özgürlükler az da olsa yayginlasmistir. Ayrica sosyal demokrat yapilar da, bu kosullarda kendilerini sagda degil ama daha solda konumlanmak zorunda hissetmislerdir. Bu tarihsel bir gerçekliktir. Bizim alacagimiz her oy ülkede solun yani emegin gücüne güç katacaktir.

Odatv:

ODTÜ yolu, AOÇ, üst geçitler, kapilar, saatler, Ankara Bogazi gibi projelerle ilgili düsüncelerinizi bizimle paylasir misiniz?

Kaya Güvenç:

Sorunuz bir hayli uzun bir yanit gerektiriyor, çünkü ortak bir noktalari var. O da su: halka ait varliklarin kâr amaciyla kullanilmasi. Ama ayrintilara bakildiginda her birinin özellikleri var. Tek tek göz atalim.

Ilki ODTÜ yolu. Ankara’nin ulasim plâni yok. AKP yönetimi Ankara’nin toplu tasimaciligini bilinçli bir sekilde gelistirmiyor. Açtiklari metro hatlarindaki gecikme en az 10 yil. Yani en az on yil boyunca bu gecikmeden dolayi kentlilere eziyet etti bu yönetim. Özür dilemeleri gerekirken açilis yaptilar; piskinligin dik âlâsi. Aslinda buna neden olan anlayis bireysel tasimacilik anlayisi. Ankara’nin havasi kirlenirmis, trafik yogunlugu olurmus, iktidarin umurunda degil. Iste bu yol da diger yollar gibi ayni anlayisin ürünü. Ama bir de özel nedenler var: Basbakan’i ODTÜ ziyaretini protesto etme yürekliligini gösteren ODTÜ’den, o cesur ögrencilerden intikam almak ve yolun ucundaki AVM’lere hizmet etmek. Yola konulan isim bile Gökçek’in ODTÜ’ye adeta savas ilâni gibi. Yoksa neden o gece yarisi operasyonuyla binlerce canliyi, agaci yok etsinler? Bu iddiamin kaniti ise trafik sorunun çözecegi iddia edilen bu ünlü yolun, sonunda 8 seritten tek seride düsüyor olmasi. Üstelik yer yer çöktügünü de biliyoruz.

AOÇ. Hangi tarafina baksak ki? Yesil alani ortasindan bölen yola mi, yapilan saraya mi, tahrip edilen yesil alana mi, tarihsel ve sosyal niteligin yok edilmesine mi, insansizlastirilmasina mi? Hepsi var bu projenin içinde. Bu beyler rayli sistemli toplu tasimayi anlayamadiklari, daha dogrusu anlamak istemedikleri sürece yol açmak için daha çok doga katliami yaparlar, tüneller açarlar. Patronlara hizmet etmek kolay degil çünkü beslemeleri gereken yandas patron sayisi az degil.

Üst geçitlere gelince. Bunlar sadece ucube degiller, hukuksuzlugun, insan haklarina saygisizligin da birer örnegi. Ne yaslilarin, ne engellilerin ne de örnegin çocuk arabasiyla alisverise ya da gezmeye çikmis bir annenin kullanabilecegi seyler degil hiçbirisi. Ayrica birçogu hakkindaki yargi kararini da yok saydilar. Ama bildigimiz gibi AKP ile hukuk arasindaki iliski “isime gelirse” keyfiligidir.

Kapilar, saatler… Parayi saçacak yer arasaniz daha iyisini yapamazsiniz. 5 kapi ve 60 saat bütçesinin 60 milyon TL oldugundan söz ediliyor. Bunlar emekçi halkin, ögrencilerin, çocuklarin haklarina, ihtiyaçlarina gözünü kapatan bir yönetimin sefaleti aslinda. Buralara harcanan paralarla örnegin ögrenciler için yurtlar, çalisan anneler için kresler, kent halkinin ve özellikle gençlerin rahatça çalisabilecekleri, spor yapabilecekleri, müzik dinleyebilecekleri, düsünce alisverisinde bulunabilecekleri mekânlar, hava kirliliginin azaltilmasi için çalismalar yapilamaz mi?

Ankara Bogazi ise bir baska bir felaket. Bir cümleyle ifade edecek olursam, Ankara için yasamsal önemi olan bir vâdinin daha yok edilmesi ve yapilastirilmaya kurban edilmesi. Temelinde sermaye birikimi yatiyor, kentsel varliklari tahrip ederek kâr etmek yatiyor.

Odatv:

Mühendis kökenli birisi olarak “projeci” misiniz?

Kaya Güvenç:

Biraz önceki cevabimla da baglantili olarak söyleyeyim: projecilik olumlu bütün anlamlarindan soyutlandi. Proje bir araç, bir yöntem olmaktan çikarildi bir amaç haline getirildi. Kâr, talan gibi sözcükleri gizlemek için kullanilir hale getirildi. Bu anlamda projeci degilim. Ama bizim sol anlayisimiz açisindan bir tek anlamli ve sahici bir projemiz var: emekçi halkin haklarinin ve gereksinimlerinin, onun katilimi ve karariyla gerçeklestirilmesi.

Odatv:

Belediye baskani seçilirseniz suyu biten TOMA’lar size basvurabilecekler mi?

Odatv:

Basvurabilirler de suyu alamazlar, çünkü en temel haklardan olan topluca düsünce açiklama hakki AKP iktidarinda sürekli ihlal edilen bir hak haline geldi. Agzini açan herkesin payina TOMA’lardan fiskirtilan tazyikli su ve gaz düsüyor. Biz bu ve benzeri temel hak ihlâli suçlarina ortak olmayacagiz.

Odatv.com



  • Cumartesi 17.9 ° / 5.1 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 8.8 ° / 6.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 9.5 ° / 5.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı