Ben CHP`nin Yerinde Olsam

Ben CHP`nin Yerinde Olsam

Siyaset bilimi analiz yönteminde, en önemli noktalardan biri de, görünenlerle görünmeyenlerin analizini yapabilmektir. Görünenlerin analizini, hemen herkes yapabilirken, görünmeyenlerde is biraz zorlasmakta, bir uzman bakisi ve degerlendirmesi gerektirme

 BEN CHP’NIN YERINDE OLSAM

Siyaset bilimi analiz yönteminde, en önemli noktalardan biri de, görünenlerle görünmeyenlerin analizini yapabilmektir. Görünenlerin analizini, hemen herkes yapabilirken, görünmeyenlerde is biraz zorlasmakta,  bir uzman bakisi ve degerlendirmesi gerektirmektedir. Zira görünmeyenler üzerinden yorum yaparken, var olanla muhakkak pozitif ya da negatif anlaminda bir sebep-sonuç baglantisi kurmak, ve iliskilendirmek zorundasiniz.

Böyle bir girizgâhtan sonra gelelim asil konumuz olan, ülke siyaseti üzerine çesitli degerlendirmelere. Ilk kez siyasi partilerin ismini zikrettigim bu yazimda partilerin, VAR OLAN TAVIRLARI, OLMASI GEREKEN ve OLMA IHTIMALI OLAN teoriler üzerinde seyahat etmek ve beyin firtinasi yapmak istedim.

AKP’nin yillardir açik ara önde götürdügü ve sürekli bitis çizgisine tek basina, rakipsiz bir sekilde vardigi seçim sonuçlarinin en önemli sebeplerinden birisi, saglam bir muhalefetin olmayisidir, simdi ise bu muhalefetten birisi (mecliste) eksilecek gibi görünüyor. Malumunuz BDP seçimlere parti olarak katilma karari almasi, isin iç yüzünü göremeyenler için sürpriz teskil etti. Ancak asil sorular bundan sonra basladi. Iste tam da burada görünmeyenlerin analizini yapabilmek ve görünenlerle baglanti kurabilmek gerekir.

Sorular:

-AKP ile BDP, aralarinda bir ittifak kurmus olabilirler mi?

-Ve parti olarak BDP nin meclise girememesi bilinçli olarak tezgâhlanan bir olay olabilirimi?

-AKP nin elinin güçlenmesi, açilim maddelerinden birimi?

-ya da açilim maddesi olamasa da AKP’ ye yeni anayasayi tek basina yapabilmesi ve istedigi bütün anayasal düzenlemeleri tek basina gerçeklestirebilmesi için düsünülen planin bir parçasi mi?

-Peki, BDP böyle bir riske girer mi bu kadar basit mi?

Evet, basit olabilir, nasil olsa meclise girdiler ve iki dönemde Imrali ile kandili, Devlete muhatap edebildiler, bu muhatapligi illaki olumsuz anlamda söylemiyorum. TBMM içerisinden beyefendi edasiyla isteklerini, yeteri kadar yaptiramayan DEVLET ALTI TERÖR ÖRGÜTÜ disaridan külhanbeyligi taslayabilir, nitekim kurtlarin yeri her zaman dagdir, düz ovada kuzu postu giyseler de avlanamazlar, çünkü kandan, gözyasindan beslenirler. BDP’ nin bu tavri Imrali’ninim kandilin’mi yoksa müsterek mi, ya da gerçekten BDP ben olma yolunda ve kendini gerçeklestirme havasinda dev bir adim mi atmak istedi? Bu sorularin cevabini zaman gösterecek. Eger BDP ben olma davasindaysa, bu kadar komploya gerek kalmaz, lakin Türkiye siyaseti bu kadar da masum degil

Insanlar için en kolay konusma biçimlerinden biri, sunun yerinde olsam bunun yerinde olsam söyle yapardim böyle yapardim gibi laflardir. Bende kolaya kaçiyorum ve diyorum ki CHP’ NIN YERINDE OLSAM tabanimda var olan marjinal sol düsünürlerin oylarini BDP ye kanalize ederim ( BDP ile CHP arasinda bu sekilde görüsmeler olmasi gayet makul olurdu ) ve iki üç puan artan oy oraniyla BDP’ yi meclise parti olarak dahil ederim. Sizce birkaç puan oylari düsen ya da milletvekili kaybina ugrayan CHP kaybetmis mi olur, yoksa CHP adina asil basarisizlik AKP nin tek basina iktidar olmasi mi? CHP dürbünüyle olaya bakildiginda tek basina iktidar hesabi yapamayan Kemal Bey’ in en büyük basarisi bu olacaktir. Zaten BDP kendini gerçeklestirir Meclis’e girerse (zor görünüyor ) CHP yeterince vekil kaybina ugrar lakin BDP ile kutsal ittifak yolunda yara alir BDP otomatik olarak yüzünü gebe oldugu AKP ‘ye döner. AKP içinde CHP içinde kilit parti BDP. Elbette ülkem siyasetinde her gün partiler yeni varyasyonlar deniyorlar a,b,c planlari hazirdir, ancak tutarli ve IKTIDARA TASIYACAK YÜKSEK HEDEFLI PLANLAR yapmak lazimdir.

Agzi olan konusur misali bizde birkaç çift kelam ettik. Seçimler yaklastikça teoriler ve iddialar artacak, bize düsen tutarli degerlendirmeler yapmaya çalismaktir. Iftira atmadan, karalamadan, önermeler ve degerlendirmeler yapmaktir. Üslubumuzu ve durusumuzu kaybetmemektir.

Oy kullanacak Yurdum insanina da mesajimizi iletelim.

Ey bu vatanin AZIZ evlatlari, iste bu ahval ve serait içinde dahi, vazifen; demokratik hakkin olan seçme ve seçilme hakkini en MEDENI en UYGAR en ÇAGDAS bir sekilde yapman, yapmayanlari uyarmandir. Sonuçlara da saygi duymandir.

KAZANAN TÜRKIYEM OLSUN !!!