Beyaz yakali çapulcular: Barikati Maslak plazalarina tasidik

Beyaz yakali çapulcular: Barikati Maslak plazalarina tasidik

Direnis Gezi Parki`ndan Maslak plazalarina siçradi. Ögle molalarinda NTV protestosunu örgütleyen beyaz yakalilar, `Büyükdere isyani basladi, biz de barikati burada ilerletiyoruz` diyor.

Penguen belgeselinden de ilginç görüntüler bunlar: Hafta basindan beri bankalardan, reklam ve sigorta sirketlerinden çikan binlerce beyaz yakali, ögle yemegi yerine ana akim medyayi protestoya kosuyor. ``Beyaz yakali çapulcular burada``, ``Canli yayin kaç para?`` diyorlar ve yukaridaki medya patronlarina kagit para salliyorlar… Yapilan sonuç veriyor, protestolarin hedefindeki NTV önce bina önündeki eylemi canli yayindan veriyor, protestocularin tepkileri üzerine ses de yayinlamaya basliyor.

Plaza Eylem Platformu (PEP) üyeleri de günlerdir ögle izinlerini Maslak`ta geçiriyor. PEP, plazalarda çalisan beyaz yakali isçilerin mobbing, rekabet, stres, performans baskisi, güvencesiz/esnek çalisma gibi ortak sorunlari etrafinda mücadele etmek için olusturulmus bir platform. Kendi deyimleriyle `eylem çömezi` `beyaz yakali çapulcular`la Gezi Parki’nda bulustuk, `Büyükdere isyani`ni dinledik. Insan Kaynaklari’na gitmesin diye isim, fotograf, sirket adi paylasmiyoruz!

- NTV önündeki eylem nasil gelisti, siz mi örgütlediniz? 

-  Eylem olacagini Pazartesi günü 9:30-10 gibi basbelasi Twitter`dan duyduk. Ben Maslak civarinda çalistigim bankayadayim o sirada.

- Biz örgütlemedik ama ucundan tuttuk isin. Duyurulari `Eylem olacakmis` diye aktarmadik, `Yapacagiz` dedik ve sahiplendik onu. Hiyerarsiyle yasamaya aliskin insanlariz belki ama ‘Bir A4 kagidina isyaninizi yazin, yan masadaki arkadasinizi kapin gelin` dedik. Bu isyanin isyerlerinde bir mesruiyeti de olustu… Eylemin genelinde oldugu gibi isyerlerimizden de hiç politik olmayan insanlar sokaklarda.

- Ben bir arastirma firmasinda çalisiyorum. Dün genel müdürümüzden bir e-mail geldi tüm sirkete, `’Eyleme katilmak isteyen arkadaslar kendi islerini organize edip eyleme katilabilir, yorgun düsenlere de yöneticiler esnek davransin`’ diye. Biz kendi yöneticimize ``Saat 2`de çikip parka gidiyoruz`` dedik. O da ``Tabii ki gidebilirsiniz, destekliyorum yalniz laptop`lari da alin, acil data isteyebilir müsteriler`` dedi. Tabii kimse almadi laptop`unu! Biz de burada barikati biraz daha itmeye, ilerletmeye çalisiyoruz.

- Ben de ayni arastirma firmasinda çalisiyorum. Günlerdir arkadaslarimla sokaktayim, pazar gecesi 4`te eve geldim, yöneticime `yarin yokum` diye e-mail attim. Beyaz yakali olarak böyle bir sokak mücadelesinde varolabilmenin, kendimi sokakta ifade edebilmenin verdigi özgüven var üzerimde… Simdi bu politik durusun aynisini isyerinde gösterme kabiliyetini kazanmak istiyoruz.

- Nasil bir deneyimdi eylem? - Herkeste tedirginlik oldu önce. Beyaz yakalilarin hayatlari daha steril, daha hijyeniktir. Onun zedelenmesini istemezler, güvencesiz çalistiklari için, sendikalasma da olmadigi için isten çikarilma korkulari çok yüksektir. Fakat NTV önüne gittigimizde müthis bir kalabalik gördük. Sirkette birlikte toplantiya girdigim, plaza dilinde konustugum insanlarla `fasizme karsi omuz omuza` sloganlari attim! ‘Canli yayin kaç para’ diye para salladik, canli yayin dayattik NTV`ye… Önce sessiz verdiler görüntüleri, bu sefer ‘ses verin’ diye bagirdik, ses verdiler. 2 saate yakin sürdü eylem ve çok eglenceliydi. Bu aslinda Taksim`deki mücadelenin bir yansimasi.

- Medyaya karsi ciddi bir öfke birikti. Reyhanli’yla aramizdaki bag kesildi, hiçbir bilgi alamadik oradan, yasini tutamaidk. Daha sonra 1 Mayis oldu. Gezi Parki’nda bir haftadir korkunç bir siddet kullandi polis ama medya sustu, ekran karartti. Medya kuruluslarinin seslendigi kisiler biziz, dolayisiyla sansüre ugrayan da biziz… Içimizde bir öfke birikti, ortam siyasallasti. Is arkadaslarimizi kolundan tutup evreme çektik, asansörlerinden karinca gibi indik plazalarin, NTV’den hesap sormak için kapilarina dayandik. Biz de bir kolektif bedeniz! AVM`lerden alisveris yapiyoruz, gazeteni biz aliyoruz, ‘Bizi aptal yerine koyma’ dedik. Önemli bir mücadele alani açtigimiza inaniyorum.

- Kimler oradaydi peki?

- Maslak’ta çalisan insanlar vardi, dis güçler veya bizi provoke etmeye çalisanlar yoktu. Herkes marjinal, herkes çapulcuydu (Gülüyor) Yöneticiler de geldi ziplayip ‘Satilik m edya’ ‘Her yer Taksim her yer direnis’ sloganlari attik birlikte. NTV emekçilerini de davet ettik, geldiler katildilar. Medyanin tavrinin medya çalisanalarindan degil patronlardan kaynaklandiginin farkinda olan bir kitleyiz.

- Genelde Maslak plazalarinda çalisan insanlar, apolitik olarak nitelendirilen, belki gerçekten politik görüsü olan ama bunu o steril ortamda açikça ifade edemeyen insanlar. Bu dayanismayi görmek gerçekten güzeldi.

- Sorunlarimiz herkesi baglamasina ragmen isyerinde bunlari bireyselmis gibi yasiyoruz… Böyle bir toplumsal dayanismanin açligini zaten görüyorduk. Isyerinde yasadigimiz içeri dogru patlamanin disa dogru olabileceginin somut kanitini verdi bu durum.

- Devam edecek mi eylem?

- Cuma gününe kadar devam edecegi konusuldu ama bugün dünden daha azdik.Ilk gittigimizde herkes ayrik ayrik duruyordu, tedirgin olduk ‘Acaba bugün gelmeyecek mi kimse’ diye. NTV binasi ayni zamanda AVM, içinde lokantalar da var. Herkes birbirine ‘Eyleme mi geldiniz’ diye sorup bir araya gelince bin kisi olduk herhalde. Eylem çömeziyiz yani!

- 1 Mayis’ta tohumu atilan, Gezi direnisiyle tavan yapan durum su: Beyaz yakalilar da artik isyerindeki patron baskinin kirilabileceginin, otoritenin yikilabileceginin somut isigini gördü.

- Ne çikar buradan? Nasil hayaller kuruyorsunuz?

- Aslinda dört yildir bu mücadelenin içindeyiz. Gezi Parki direnisinin beyaz yakalilarin mücadelesine, birlesmesine, örgütlenmesine vesile olmasini istiyoruz. Biz hayallerimizi de `Plazalardan meydanlara, akvaryumdan okyanuslara’ diye kurmustuk hep… Simdi de ‘Büyükdere isyani’ diyoruz yasadiklarimiza. Hatta umarim Büyük Dere’den büyük bir yürüyüsle Taksim`e geliriz, 1 Mayis ve daha büyük direnisleri birlikte kurariz …

- Belki kamusal alani Maslak`ta genisletiriz, orada bir yemekhane açariz, o alanlarda baska paltformlarla da bir araya geliriz. Çadir kurabiliriz, Ümraniye ve Maslak’taki plazalar bölgesine… Maslak’ta sabahlari bildiri dagitiyoruz zaten ama daha yerlesik bir sey yapabiliriz. Buradaki kamusal alan direnisi belki de bize bunu ögretti, bir yere git ve kök sal. Bir agaç gibi kök sal orada. Biz de Maslak’ta onu yapariz, alan direnisini devam ettiririz.

-Biz Maslak’ta çalisiyoruz, milyon dolarlik plazarlar arasinda ama yürüyecek yolumuz yok, yemek yiyecek yer yok. 10 liralik ticket’imiz var ama 15 liradan ucuza yiyemiyorsun ki... Arkamizda Maslak Ormani var ve bu ormana göz dikilmis durumda. Hukuki mekanizmalar çalismiyor, buna dair bir söz söyleyemedik beyaz yakalilar olarak, direnemedik. Belki de Gezi Parki, Maslak ormanlarini da kurtarabilecek!

- Bir de banka boykotu meselesi var... Hesap kapatan var mi aranizda?

- Ben Pazartesi günü Garanti Ihlamurdere subesine gittim hesabimi kapatmaya, önümdeki adam bir tomar parayla çikti. Memura ‘kapatmak istiyorum’ deyince öyle bir bakti ki haklisin der gibi, tek soru bile sormadi. Isyerinden bir sürü arkadasim da aynisini yapti.

- Bizim maaslar da oraya yatiyor, yönetime e-mail atip lütfen baska bankayla anlasin dedik. Kartlarini kiranlar oldu.

- Bizim sirket pazartesi ilk toplantida konusup bitirdi anlasmasini. Artik maaslar baska bankaya yatacak.

Plaza Eylem Platformu’nun (PEP) tohumlari 2008’de IBM`deki sendikalasma sorunu ve isten çikarmalarda atildi. Platformda çogunlukla sigortaci, reklamci, bankaci ve arastirma sirketi çalisanlari örgütleniyor, üç senedir 1 Mayis`ta yürüyorlar. Maslak`ta plazalarin arasinda bildiri dagitmanin yaninda, deneyim paylasim atölyeleri ve is hukuku seminerleri düzenliyorlar.

radikal