BIR ILÇE KONGRESI IZLENIMLERI

BIR ILÇE KONGRESI IZLENIMLERI

Geçtigimiz hafta sonu yerel basin mensubu olarak ilk defa bir siyasi partinin, CHP`nin Esenler Ilçe Örgütünün olagan kongresini izleme imkâni buldum.

BIR ILÇE KONGRESI IZLENIMLERI

Geçtigimiz hafta sonu yerel basin mensubu olarak ilk defa bir siyasi partinin, CHP’nin Esenler Ilçe Örgütünün olagan kongresini izleme imkâni buldum. Aslinda bu konuda yazmak istemedigimi öncesinden arkadaslarima söylememe ragmen, gerek onlarin talebi, gerekse kongrede gördüklerimden sonra fikrimi degistirdim. Karinca kararinca belki bir katkim olur düsüncesiyle degerlendirmelerimi kisaca sizlerle de paylasmak istedim.

Kongrenin yapilacagi salonun önüne vardigimda baslamasina yarim saatten daha az bir zaman kalmasina ragmen, henüz son derece az sayida partili ve delegenin disarida bekledigini, salon disinda ise etrafta orada bir siyasi partinin, üstelik ana muhalefet partisinin kongresinin oldugunu belirten ne bir heyecan ne de bayrak, flama vb. vardi. Yetersiz sayida ve görsellikte de olsa bunlari görebilmek için kongre baslama saatinden yaklasik bir saat sonrasina kadar beklemek gerekiyordu. Bu kadar gecikmeye ragmen kongrenin neden hala baslamadigini ögrenmek istedigimizde ise salonun teknik olarak hala tam hazir olmadigini ve yeterli sayida delegenin henüz katilimci kartlarini almadigini ögrendik. Sonuçta tam bir buçuk saatlik gecikmeyle kongre basladi. Zaten bu durumun pek kimseyi rahatsiz ettigi de söylenemez.

Salonda delegeler için ayri bir oturum düzeninin planlanmamis olmasinin yaninda, kongre boyunca bir türlü ayarlanamayan ses sisteminden kaynaklanan sorunlar ise, dogrusu konusmacilar disinda pek kimsenin de umurunda degildi.

Delegelere önceden gönderilmesi gereken faaliyet raporlarinin dagitildigi dosyaya bakinca ilk gözümüze çarpan eksiklik kongre gündemine dair hiçbir bilginin olmadigi gibi, seçilen divan baskani da genel kurul gündeminin akisina dair (adaylik ve oy kullanimi hariç) yeterli bir bilgilendirmeye ihtiyaç duymadan oturumuna devam etti. Belirli bir takvimsel siraya dayali olarak anlatilan faaliyetlerin içerisinde örgütsel yapi ve üye durumuna ait hiçbir bilgi verilmeyisinin yaninda, delegelerin onayina/ibrasina sunulmasi zorunlu olan mali durum hakkinda bilgi verilmeyisi ise kimse için bir önem bile arz etmiyordu.

O halde neler önem arz ediyordu diye soracak olursaniz, tabii ki bu sorunun cevabi çok basitti. Iki liste çikmasi muhtemel seçimden, kimin galip çikacagi?

Istanbul’da, Sultanbeyli ile birlikte, iktidar partisi karsisinda en agir hezimetin alindigi ikinci ilçe olmanin ezikligi ise sadece basit bir söylem olarak dillendiriliyordu. Nasil çogalacagiz, halkin oy verme davranislarini ve egilimini nasil degistirecegiz sorularinin cevabini arayan ise pek az kimse vardi. Evet, bu sorunun cevabini arayan pek az kimse vardi ama, yüksek perdeden içe dönük mücadeleye iliskin karsilikli salvo atislari yapan pek çok konusmaci vardi.

Bir kez daha görüldü ki basarisizligi üstlenen hiç kimse yoktu. Basari herkesindir ama basarisizlikta hiç kimsenin suçu günahi yoktur. Bu hep böyle olmustur. Evet, anliyoruz, içe dönük mücadele de çok önemlidir, denizler dalgalanmadan durulmaz derler ama Karadeniz bile bu kadar uzun süre dalgalanmaz.

Peki, olmayan baska ne vardi derseniz, örnegin sunlar neredeyse hiç yoktu.                             Belediyenin, ranta dönük imar plani degisiklik ve uygulamalari var midir?                                Kentsel Dönüsüm uygulamasinda yasanan sorunlar ve hak kayiplari nelerdir?                      Yandas kisi/ kuruluslara saglanan imkân ve haksiz kazanç getirileri var midir? Varsa nelerdir? Kisi basina düsen yesil alan miktarinin azligi, cadde ve sokaklarda tozdan yürünemez olusu, trafik kesmekesi, otopark sorunu, ilçedeki saglik merkezlerinin yetersizligi, okullardaki derslik sayisinin durumu hiç ama hiç yoktu.

Bunlar yoktu ama içe dönük mücadele de herkes birbirini kiyasiya elestirdi durdu. Üstelik en çok alkisi da bu karsilikli satasmalar getiriyordu. Az da olsa iktidarin genel uygulamalarina karsi elestiriler oluyordu tabii ki. En azindan 4+4+4 uygulamasi, bir kez olsun dile getirilmisti. Bu da zevahiri kurtarmaya yeter miydi bilinmez ama konusmacilarin haklarini da hepten yemeyelim. Istisnasiz hepsi ne kadar sosyal demokrat olduklarini, hatta çoguna bu da yetmedigi için ne kadar sosyalist olduklarini belirtmeden geçemediler. Seslerini de en çok bunu vurgularken yükselttiler. Meger ne kadar çok sosyalist varmis da biz bilmiyormusuz.

Yönetime talip olan her iki grubun da ne bir çalisma programi, ne de hedef ve amaçlarina iliskin yazili bir sey dagitmadigi kongrede, bu konular sadece baskan adaylarinin konusmalarina saklanmisti. Eh artik delegeler ve partililer de bununla yetineceklerdi. Haklarini yemeyelim, onlarda dilleri döndügünce biraz bir seyler anlattilar tabi.

Gördügümüz bir baska sey daha vardi ki, salondaki tüm bayan ve genç delegeleri ikiyle de çarpsaniz son yapilan degisiklikle o çok övünülen kotalarin her iki grup içinde doldurulamadigi idi. Umariz bu yeni dönemde düzelir. Çünkü hatiplerin önemli bir bölümünün elestirdigi ana konulardan biri de partinin geçmis yönetimi döneminde gençlik ve kadin kollari çalismalarinin tamamen tatil edildigi idi.

Sözü fazla uzatmadan, seçilen yeni yönetime çok büyük görevler düstügünü belirterek basarilar dilerim. Yukarida saydigimiz konularda halktan yana politika ürettikleri, emekçi kesimlerin ve ögrencilerin hakli mücadelelerinde yanlarinda yer aldiklari sürece bizi de yanlarinda bulacaklardir.

Dostlukla.

26.03.2012