Bir `miras` böyle yerle bir oldu

Bir `miras` böyle yerle bir oldu

Arazisine iki gökdelen dikilecek olan Likör Fabrikasi yikildi. Tarihi miras olan bina, altina otopark yapilarak yeniden insa edilecek. Radikal

ISTANBUL - ‘Endüstriyel Miras’ kapsaminda tescilli tarihi Sisli Likör Fabrikasi ‘korunmak’ üzere tamamen yikildi. Fabrikanin arazisine 157 metre yüksekliginde iki gökdelen dikilecek. Yikilan fabrikanin bulundugu yerin altina üç kat otopark yaptiktan sonra da bina sekline uygun olarak yeniden insa edilecek. Sadece Fransiz Mimar Robert Malles Stevens’in çizgileri orijinal olacak. Mimarlar tepkili...
Atatürk’ün emriyle 1930 yilinda kurulan Sisli Likör Fabrikasi, Cumhuriyet’in ilk yapilari arasinda sayiliyordu. Ilk betonarme teknigi uygulanan yapi oldugu için 2 No’lu Koruma Kurulu tarafindan 2006 yilinda ‘Endüstriyel Miras’ kapsaminda degerlendirilip kültür varligi olarak tescillenen tarihi fabrika, sik sik yikilma ihtimaliyle gündeme gelmisti. Koruma Yüksek Kurulu’nun 660 sayili “Tescilli yapilarin yikilmadan restorasyonunun yapilmasi esastir’’ kararina ragmen Çevre ve Sehircilik Bakanligi’na bagli 4 Numarali Tabiat Varliklarini Koruma Komisyonu’nun karariyla yikilan tarihi Likör Fabrikasi’nin arazisindeki 5 dönümlük alana 157 metre yüksekliginde toplam 400 konutlu iki gökdelen dikilecek. 200 milyon dolar yatirimla hayata geçirilecek olan proje içerisinde rezidans dairelerin yani sira otel ve kültür-sanat merkezi de bulunacak.
TOKI istiraki Emlak Konut GYO ile Viatrans-Meydanbey Ortak Girisimi yikilan tarihi bina için “Mimar Robert Mallet Stevens’in orijinal çizimleri göz önüne alinarak yeniden insa edilip korunacak” açiklamasini yapiyor. Ancak mimarlar bu açiklamaya tepkili. Dünyada bu tarzda restorasyon anlayisi olmadigi, ancak kaldirmak zorunlulugu karsisinda tasinmanin gündeme gelebilecegi vurgulaniyor. Yikarak koruma anlayisinin sadece yenileme olabilecegini buna asla restorasyon denilemeyecegini belirten mimarlar, Likör Fabrikasi’ndaki yöntemi ‘kilifina uydurma’ olarak nitelendiriyorlar. 

‘Yikmak en son çaredir’
Prof Dr. Zeynep Ahunbay: “Restorasyonda yikmak en son çare olmalidir. Burada niye yikiyorlar anlamis degilim. Beton mukavemeti güçlü degil, bir mazeret olabilir mi? Güçlendirirsin ve korursun. Ilk betonarme bina örnegi olarak eksikleriyle koruyup gelecek kusaklara aktarmak asil olandir. Özgün haliyle korunmasi gerekirdi. Simdi kopyasi yapilacak. Tüm orijinalligi gitti. Tescilli bir binanin yikilarak restorasyon adi altinda ‘Aynisini yapacagiz’ denmesi korkunç bir olay. Koruma kültürü bu degil. Burada amaç altina otopark yapmak. Çevresine gökdelen yapilmasina bile izin verilmemesi gerekirken tamamen yiktilar.” 

‘Bu, kilifina uydurmak’
Doç. Dr. Gül Akdeniz: “Bu sorun asil Kültür Varliklari Koruma Kurulu’nun elinden alinip Tabiat Varliklari’na verilmesiyle basladi. Kültürel süreklilik açisindan Sisli Likör Fabrikasi çok önemliydi. Kültür varligi olarak tescil edilmis. Kentin bellegine kazinmis bir yapiyi nasil yikarsiniz? Kimse direnis göstermiyor. Dünyada böyle bir restorasyon anlayisi yok. Ankara bu yikimi önce suç olmaktan çikariyor sonra kilifina uydurulmus bir sekilde uygulamaya geçiliyor. Türkiye’de böyle bir restorasyonu daha önce ne gördüm ne de duydum. Ben yeniden yapacaklarina da inanmiyorum. Daha önce de böyle durumlar çok gördük. Rölevesini kendi istedikleri sekilde uygulayacaklardir.”

Cumhuriyet’in ilk yapilarindan
Dönemin ünlü Fransiz mimari Robert Mallet Stevens tarafindan 1930’larin basinda insa edilen Likör Fabrikasi Cumhuriyet’in ilk yapilari arasinda yer aliyordu. Insa edilen döneme göre daha ileri tekniklerle yapilan fabrika, sanayiyle kalkinmayi hedefleyen Cumhuriyet dönemi ekonomi politikasinin sembolü niteligindeydi. Betonarme tekniginin uygulandigi ender yapilar arasinda yer alan fabrika zaman içerisinde birçok kez tadilat gördü. 1960 yilinda tadilat gören fabrikaya bir de baca eklenmisti.