Bu yangın Albert Camus’un Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın sözünü akıllara getirdi.
Bu sözü sadece yangın mı akıllara getiriyor!
2024 yılı içinde 1897 insanımız iş kazalarında öldü. Bu sayı ile Avrupa’da açık ara öndeyiz.
Peki kadın ve çocukların öldürülmesinde ne durumdayız.
Ülkenin bu halde olmasının ana sebebi, yönetim fonksiyonunu icra etmek yerine, seçilmiş olmayı her konuda haklı olmak olarak gören kifayetsiz muhteris bir anlayışın olmasıdır.
Kartalkaya otel yangının da görüleceği üzere suçu başkalarına atarak geçiştiren, yandaş herbokologlarını televizyon kanallarında saatlerce konuşturup olayı sulandırmak ve gerçekleri algılara kurban etmekle vakit geçiriyorlar.
Ülke kanun ve yönetmelikler eli ile yönetilir.
Yönettiği bakanlığın yetki ve sorumluluklarını bilmeden tüccar kafası ile bakanlık yapılır ise ağzını yayaya yaya suçu başkalarına atma derdine düşersin.
Yanan otelin yangın konusunda sınıfta kaldığı ortada iken oraya bakan efendinin acenta şirketi eli ile pazarlar ve doldurursan tabii ki de yoğurdum kara diyemezsin.
Zaten tüccar bakanlar ülkeye kazık atmaktan ve zarar vermekten başka ne yaptı ki.
Sağlık bakanı kendi hastanelerini büyütürken yatak garantili hastaneler ile sağlık sistemini darboğaza soktu ve görevden ayrıldı.
Pandemi zamanı kocasının şirketi üzerinden kendi bakanlığına dezenfektan satan Ticaret bakanı ülkeye zarar verdiği halde hiçbir soruşturma geçirmeden görevden ayrıldı.
Tamamen usulsüz bir şekilde çalışan bu otelin bir nevi ortağı olan bakan da görevden ayrılsa ne olacak ki? O da ayrılmamak için suçu muhalefete etmek ile vakit geçiriyor.
Otel sahibi bile daha rasyonel suçu mutfak görevlilerine ve danışmanlarına atıyor. Tüccar bakan çapsız bir şekilde görev tanımını bilmeden suçu muhalefet partisinde diye belediyeye atıyor.
Havuz medyası da onun açtığı yoldan giderek belediyeye suçu atarak günü kurtarmayıp karartıyor ama bilirkişi raporu yönetmelik açısından sorumluların Bolu Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Bolu İl Özel İdaresi ve Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumlu olduğunu ön rapor olarak açıkladı bile.
Kanunsuzluğu, hukuksuzluğu ve oldu bittiyi yönetim olarak gören anlayışın yandaşlık ve yardakçılığını yapanlar, bu rapordan tatmin olmasa gerek, kendi kafalarına göre hikayeler ve suçlular bulmaya devam ediyorlar.
Beyler devlet yönetmek, il kongresi geçene kadar ölü sayısını saklamak değildir! Ülkeyi tanımak isteyenlere güzel örnekler sunmak demektir.
Devlet yönetmek demek, yandaşlar istiyor diye her ay yönetmelik değiştirmek ve kanunlar ile oynayıp durmak ve hukuku guguk yapmak topu taca atıp vakit kazanmak demek değildir.