Kimi fabrikalarda isçilere zorla imza attirsalar da grev nedeniyle hiçbir isçi pisman degil. Gerçek arkadasligi, dostlugu ve isçinin birlik oldugunda nasil güçlü oldugunu gördüklerini söylüyorlar. Su sözler hemen her isçinin agzinda: “Bundan bir ay öncesine kadar kimsenin özgüveni yoktu. Isçiler özgüven kazandi. Kendi kendine saygi göstermeyi ögrendi. Isçinin kendine güveni arttikça arkadasina olan güveni de artti.”
Hayatinda ilk kez greve çiktigini anlatan bir isçi sunu söylüyor: “Bir askerlik arkadasi unutulmaz bir de grev arkadasi.” Greve çikmayan fabrikalarin isçileri de arayip kutluyormus greve çikan arkadaslarini.
Isçiler grevin bir kivilcim oldugunu ve bunun yangina döneceginden de kusku duymuyor. Bunun için simdiden nelerin yapilabilecegini tartismaya basladilar. Tüm isçileri bir araya getirecek bir yapinin kurulmasi gerektigini düsünüyor herkes. Bunun adresi olarak da sendika gösteriliyor, “Sendikasiz olmaz” deniyor. Ancak tekstil sektöründe kurulu üç sendika Türk-Is’e bagli Teksif, DISK’e bagli Tekstil Sendikasi ve Hak-Is’e bagli Öz Iplik-Is’in isçiler arasinda itibari yok. Öyle ki bu sendikalarin örgütlü oldugu fabrikalardaki isçiler sürekli sendika degistirmeyi konusuyor. Öz Iplik-Is’in örgütlü oldugu Gürteks’ten bir isçi sunlari anlatti: “Baska bir sendikanin örgütlü oldugu fabrikada çalisan bir arkadasim var. Bana, bizim sendika bizi satiyor sizin sendikaya geçmeyi düsünüyoruz dedi. Ben de ‘Aman yapmayin. Bu daha beter’ dedim. Öyle vazgeçtiler.”
ISÇININ SENDIKASI
Isçiler mevcut sendikal yapilarin taleplerini karsilamaktan uzak oldugunun farkinda. Onlar kendi deyimleriyle “isçinin sendikasini” istiyor. Isçinin sendikasini ise söyle tarif ediyorlar: “Benim seçtigim sendikaci benim hakkimi savunacak. Benim kadar ücret alacak. Öyle binlerce lira maas almayacak. Benim ücretim yükselirse onun da ücreti yükselecek. Isçinin denetimine açik olacak. Patronlarla tek basina görüsmeyecek. Sendikaciyi basa getiren isçinin, indirme hakki da olmali. Fabrikalardaki komiteler de bu görüsmelere katilacak ve en önemlisi masaya isçinin gücüyle yumrugunu vuracak.”
Isçiler, en azindan grevin öne attigi ileri isçiler, grev dönemindeki komitelerden elde ettikleri deneyim isiginda isin sendikacinin iyi olmasiyla bitmeyeceginin farkinda. Sendikanin en seffaf biçimde isçinin denetiminde olmasi gerektigini söyleyen ileri isçiler, isçilerin yönetimlerde olmasinin ve sorumluluk almasinin önemine dikkat çekiyorlar.
HAKLAR FIILI MESRU MÜCADELEYLE KAZANILDI
Isçinin sendikasinin bir diger özelligi ise isçinin gücüne dayanan mesru mücadele. Sendikali, sendikasiz 5 bin isçinin fiili olarak grev yaptiginda yasalarin da ortadan kalktigina dikkat çeken isçiler “Su anda içinde bulundugumuz sartlarda fiili olarak yürümeliyiz. Yoksa adim atamazsin. Fiili olarak bu grevi yapmasak hak da alamazdik” diyor.
Bundan sonra da böyle bir mücadeleyi önüne koymayan hiçbir hareketin basarili olamayacagina dikkat çeken isçiler, sendikanin da bu mücadeleyi esas almasi gerektigini ifade ediyorlar. Isçilerin büyük kismi güvenecekleri ve güç alacaklari bir adres istiyor. Isçiler arasinda “Bana bir adres gösterin isçileri oraya yigayim” diyenlerin sayisi az degil.
SENDIKAYI ASAN BIR MÜCADELE
Iplik isçilerinin ögrettigi bir baska deneyim ise fiili mesru mücadelenin patrondan yanan tutum alan sendikayi da bertaraf etmis olmasi. Öz Iplik-Is Sendikasi’nin örgütlü oldugu Gürteks ve Güriplik isçileri bunun örnegini verdiklerini düsünüyorlar. Birlik olup sendikayi da asan bir mücadelenin hayata geçirdiklerini anlatan isçiler “Sendikalarin kaç yildir alamadigi zammi biz 10 günde aldik” diyorlar.
Motif isçisi ise sunu söyledi: “Su an fabrikamizda sendika yok ama sendika varmis gibi örgütlüyüz, sendika varmis gibi çalisiyoruz.”
DENENMEYEN SENDIKA YOK
Baspinar Organize Sanayi Bölgesi’nde tekstil is kolunda denenmeyen sendika yok. Ama bu denemelerin hepsi olumsuz sonuçlanmis.
Öz Iplik-Is’in örgütlü oldugu Gürteks ve Güriplik isçileri bu konuda oldukça dertli. Sendikali olmalarina karsin sendikasiz isçilerle aralarinda 1 lira fark olmadigini söylüyorlar. Hatta kimi yerlerde sendikasiz isçiler daha fazla kazaniyor. Isçiler sorunlarini anlatmak için sendikalarina gittiklerinde ise sube baskanindan su yaniti almislar: “Benim tansiyonum, kalbim var. Benim üzerime bu kadar gelmeyin. Zengin adamla ugrasilmaz.” Sözlesme sonrasi itirazlarini dile getirmek için subeye gittiklerini hatirlatan isçiler, sube baskaninin patronun izniyle fabrikaya girdiklerini ve daha fazlasinin olmayacagini söyledigini aktardilar. Isçiler “Sözlesmeleri hep bizden gizli imzaladilar. Sube seçimlerinden de haberimiz olmuyor. Delegelerin kim oldugunu bile bilmiyoruz. Ama bildigimiz bir sey var. Patron ne isterse onu yaptilar. Halbuki sendika bize bir adim atsa biz ona on adim yaklasacaktik ama onlar hep patronlari dinledi.” Bu nedenle sendika Gürteks ve Güriplik isçileri için yilda bir defa dagitilan anahtarlik ve takvimden baska bir anlam tasimiyor. Isçiler ayni nedenle greve çikmadan önce sendikaya gitmemisler. Grev süresince ve grevden sonra sendikayi yanlarinda göremediklerine de sasirmiyorlar.
Sireci isçileri içinde TEKSIF’in örgütlü oldugu Sanko’yu bilen pek çok isçi var. TEKSIF yöneticisi Sireci’ye ziyarete gelip “Destekliyoruz, haklarinizi birlikte alacagiz” diye konustugunda isçiler arasindan “Sanko’da ikramiyeleri kim ortadan kaldirdi? Bütün ikramiyelerin kaldirilmasina kim ön ayak oldu? Önce kendi isçinin sorununu çöz” haykirislarinin yükselmesinin nedeni bu.
DISK/Tekstil ise Çemen grevi sonrasi isçilerin güvenini yitirmis. Birlik olup 75 gün karda kista fabrika önünde direnen Çemen isçileri, sendikacilarin hatalarina ve olumsuzluklarina ragmen grevi kazanimla bitirdiklerini ancak sendikacilarin bu grev sonunda kendilerinden habersiz 3 aylik sözlesme yapmasi nedeniyle örgütlülügün dagildigini anlatiyorlar.
Üye olmak için sendikalara giden isçilerin karsilastiklari bu durum güvensizligi daha da artirmis. Üye olmaya gelen isçilere “Sayiniz az. Daha fazla kisi gelin üye yapalim” denmis. Daha fazla gelindiginde de is agirdan alinmis ve örgütlenmeler yapilamamis. Son grevde de isçileri sendikalarina üye olmaya çagiran sendikacilar, isçilerin evlerine isten atma tebligatlari geldiginde isçilerin deyimiyle “ortadan kaybolmuslar.”
BAGIMSIZ SENDIKA TARTISILIYOR
Isçilerin mevcut sendikalardan beklentisinin kalmamasi, fiili mesru mücadelenin kazanimla sonuçlandiginin görülmüs olmasi isçiler arasinda patronlardan bagimsiz, mevcut tekstil sendikalarindan ayri bir sendikanin kurulmasi tartismasini da beraberinde getirdi.
Pek çok isçi bir araya geldiginde bu konuyu konusuyor. Bagimsiz sendika kurulabilir mi, nasil yasar, nasil örgütlenir? Mevcut yasalar nedeniyle ilk etapta bagimsiz sendikanin yeterli sayiya ulasamayip yetki alamayabilecegine dikkat çeken isçiler, “Yetkili sendikalarin yaptiklari ortada. Greve çikarken bizim yetkimiz mi vardi? Çogumuzun sendikasi bile yoktu. Daha geriye gidersek Ünaldi isçilerinin sigortasi da yoktu. Biz fiili mücadeleyle sendikalardan daha fazla hak elde ettik” diyor. Sireci’de çalisan bir isçi sunlari anlatiyor: “Yetkiye çok kafa takiyordum önceleri. Ama artik takmiyorum. Hem yaptigimiz grev, hem de Ünaldi’da yasananlar bunu gösterdi. Bizim gücümüz birligimiz ve üretimden gelen gücümüzü kullanmamizdir.” Çalisan ya da isten atilmis hangi isçiyle konusulursa konusulsun böyle bir sendikaya herkesin destek verecegi görüsünde.
Isçiler bir yandan da olasi bir greve nasil daha hazirlikli olunacagini konusuyor. Grevin sona ermesinde maddi zorluklarin da etkili oldugunu söyleyen isçiler, dayanismanin önemine dikkat çekiyorlar. Grevdeyken baska fabrikalardan isçilerin getirdigi yemek ve sulari anlatan bir isçi “Hâlâ yüregimden sökemiyorum o ani. Öyle içime isledi” diyor. Isçiler, bir daha böyle bir greve hazirliksiz yakalanmamak için dayanisma fonu kurmayi da tartisiyorlar.
30 EYLÜLDE KURULTAY VAR
Antep’te grev öncesi toplanan isçi kurultayinda kurulan Baspinar Isçi Komitesi de grevle birlikte büyüdü. Grevin ileri gelen isçileri komiteye katilarak çalismalara basladi. Grevin sonuçlarinin degerlendirilmesi ve ileriye dönük kararlarin alinacagi kurultayin 30 Eylülde toplanmasina karar verildi. Isçiler, kurultayin güçlü geçmesi için bildiri dagitimlari ve duyurular yapilacagini ancak asil olarak mahallelerde ve evlerde görüsmeler yapilmasi gerektigini söylediler. Sabirli bir çalismanin önemine dikkat çeken isçiler, “Grev patlamayla yasandi. Ancak hep böyle yürümez. Sabirli bir çalismayla isçileri bilinçlendirmeli, bir araya getirmeliyiz. Günde 12 saat patronlar için çalisiyoruz. Fabrika disindaki zamanimizin bir kismini da kendimiz için harcamali, bu islere ayirmaliyiz. Bunu yaparsak biz bu isi basaririz.”