BIZIMKISI BIR OTOMOBIL HIKAYESI
Ilk yerli otomobil “Devrim”. Ülkede sanayinin gelismesi için atilan çok büyük bir adim ya da yakin geçmiste yasanan siyasi katliami unutturmak, gündemi biraz olsun degistirmek için kullanilan bir malzeme.
Yil 1960 dönemin Basbakani, Maliye Bakani ve Disisleri Bakani, askeri cuntanin karari önceden verdigi bir mahkemede yargilanarak infaz edildi. Bu olay halk üzerinde hiç kabuk baglamayacak bir yara açti. Akabindeki sene, 16 Haziran 1961 darbeyle iktidara gelen Cumhurbaskani Cemal Gürsel tümüyle yerli bir otomobil üretilmesini emretti. Projenin basinda yerli otomobil fikrini 1960 Ankara sanayi kongresinde ilk kez ortaya atan, 1956 yilinda Türkiye’de ilk yerli motoru imal eden, gümüs motor kurucusu ve pancar motoru mucidi Merhum Necmettin Erbakan ile 23 mühendis vardi. Nedense devrim arabalari filminde kendisinden hiç bahsedilmedi.
Zaman dardi. Aracin tasarlanip üretilmesi 29 Ekim kutlamalarina yetismeliydi. Otomobil 4,5 ay gibi kisa bir sürede yetismeliydi. Oysa seri üretime elverisli bir otomobilin yapilmasi için daha uzun zaman gerekti.Her seye ragmen Eskisehir demiryollari CER atölyesinde baslatilan geceli gündüzlü çalismalar meyvesini verdi.28 Ekim 1961 aksam saatlerinde 3 ayri tip otomobil üretildi. Devrim1, Devrim2, Devrim3 görücüye çikmaya hazirdi. Türk mühendisler basarmisti. Otomobiller Eskisehir’den tren ile Ankara’ya gönderilirken güvenlik nedeniyle depolarindaki benzin bir miktar bosaltildi. Devrim, 29 Ekim 1961 sabahi TBMM önündeydi. Cunta lideri Cemal Gürsel devrime binerek ilk deneme sürüsünü gerçeklestirdi ama güvenlik nedeniyle benzini azaltilan otomobil biraz ilerledikten sonra durdu. Aracin benzininin bitmesine oldukça sinirlenen Cumhurbaskani Cemal Gürsel “Garp kafasiyla araba yapiyorsunuz, ama sarkli oldugunuz için benzin koymayi unutuyorsunuz” diyerek hisimla arabadan indi. Türkiye pazarini ele geçirmek isteyen uluslararasi otomobil firmalarina gün dogdu. Medyayi kullanan bu karanlik güçler devrime karsi karalama kampanyalari baslatarak ilk yerli otomobilimizin seri üretime geçisini engellediler. Devrim daha bir cenin iken ölmeye mahkum edildi. Tarih bu haksizligi yapanlari affetmemeli. Türkler otomobil üretemez psikolojisi beyinlere sistematik bir sekilde yerlestirildi. Halbuki Devrim büyük basariydi. Devrim, yapimina 1960 darbesini unutturmak için izin veren cuntanin bile beklemedigi bir sonuçtu. Devrim ile sinirli kalmadi yerli otomobil serüveni .1966 yilinda sasi motor ve sanzimani forddan temin edilen, tasarimini Ingilizlerin yaptigi “Anadol” seri üretime geçti. Her ne kadar basinda ve çesitli mecmualarda hakkinda “inek, keçi, at ,esek yiyecegi” gibi yaftalar ve karalamalar yapilsa da, Anadol halk tarafindan benimsenerek kullanildi. Fiberglas tasarlanan Anadol,1984 yilinda üretimi durdurulana kadar 87 bin adet satildi, üreticisi olan Koç’u da Türk otomotiv sanayisinin kurucusu yapti.?Anadol, günümüzde klasik kabul edilir.
Günümüzde ise geçtigimiz haftalarda bir gelisme yasandi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakani Fikri Isik, yerli otomobille ilgili, "Saab 9-3`ün sadece isim hakkini degil, tüm fikri mülkiyet haklarini satin aldik" dedi. 2020 de üretime geçilmesi beklenen otomobili, kimi çevreler simdiden elestiri bombardimanina tuttu. Herkes düsündügünü söyler ama elestiri yaparken ülkemizin halen otomobil üretemedigi gerçegini unutmamaliyiz.
Dürdane Tan