Hükümetin yeni YÖK tasarisina ilk darbe Bogaziçi Üniversitesinden geldi. Üniversite senatosu hazirladigi bildiriyle, önümüzdeki dönemde Meclis gündemine gelmesi beklenen tasarinin tüm temel tezlerine bir bir karsi çikti.
Yillardir YÖK’ün kaldirilmasi, üniversitelerin demokratik ve özerk bir biçimde yönetilmesi talepleri ögrenciler ve bilim insanlari tarafindan dile getirilirken YÖK bünyesinde de yenilenme tartismalari sürüyor. YÖK’ün “Yeni Bir Yüksekögretim Yasasina Dogru” baslikli metni de, bu yenilenme tartismalari çerçevesinde yillardir sermaye örgütleri cephesinden gelen talepleri büyük ölçüde karsiliyordu.
Iste, senatonun, “Bogaziçi Üniversitesinin Temel Ilkeleri: Kamu Üniversitelerinin Yapi ve Isleyisi” basligiyla yayinladigi bildirisi bu metne açik ve sert bir cevap niteliginde...
SEÇIM YOK ATAMA VAR
Yeni YÖK tasarisinda rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm baskani gibi akademik yöneticilerin atamayla belirlenmesi öngörülüyorken, Bogaziçi Üniversitesi Senatosunun bildirisinde bahsi geçen yöneticilerin tamaminin seçimle is basina gelmesi gerektigi ifade ediliyor.
Mütevelli heyetleri adi altinda sermaye gruplarinin üniversite yönetimine müdahalesi de bildiride sert biçimde elestiriliyor: “Üniversite yöneticilerinin mütevelli heyeti gibi üniversite disi bir merci tarafindan belirlenmesi, demokratik ve katilimci anlayisla çelistigi gibi, özerk ve bagimsiz olma ilkelerine de aykiridir.”
Bildiride yine hükümet ve sermaye gruplarinin üniversitenin bilimsel programlarina müdahalesine karsi çikiliyor. Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olmasi gerektigi belirtilerek, akademik programlari ve arastirma politikalarinin ögretim elemanlarinca ve/veya üniversite kurullarinca kararlastirilarak belirlenmesi isteniyor. (Istanbul/EVRENSEL)
ÜNIVERSITEDE EGITIM PARASIZ OLMALI
*Akademik ölçütleri karsilayan bireylerin ekonomik yoksunluk nedeniyle üniversite ögretiminden dislanmamalari için, devlet, sosyoekonomik kaynakli esitsizliklerin yüksekögretim üzerindeki yansimalarini ortadan kaldiracak kaynak ve destekleri saglamalidir.
*Üniversite ögretiminin akademik yeterlige sahip tüm bireylere açik olmasi ilkesinden hareketle, ögrenci seçme ve yerlestirmeleri sadece bilimsel ve nesnel akademik ölçütlere göre yapilmalidir.
*Üniversitelerde saydamlik ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde bütçeleme ve harcama özerkligi olmalidir. Üniversitelerin bütçe tahsisatlarini kendi kurumsal gereksinim ve hedeflerine göre belirleme hakki ve harcama esnekligi bulunmalidir.
FARKLI GÖRÜSLER IFADE EDILEBILMELI
- Üniversiteler siddet ve ayrimcilik içermeyen tüm görüslerin, tercihlerin ve kanaatlerin özgürce ifade edilebildigi demokratik ortamlar olarak topluma örnek olusturmalidir.
- Ögretim elemanlarinin ve ögrencilerin yazili ve sözlü faaliyetlerine iliskin akademik dokunulmazliklarin fikir ve ifade özgürlügü kapsaminda saglanmasi esastir.
- Üniversiteler, akademik hususlarda ve iç ve dis iliskilerini düzenleyen tüm karar ve uygulamalarda evrensel ilkelere, etik esaslara ve insan haklarina saygi çerçevesinde hareket etmeyi ve bu konularda hesap vermeye açik ve saydam olmayi taahhüt etmelidir.
- Üniversitelerin herhangi bir kisi ya da kurulusun etki veya baskisina maruz kalmamasi ve siyaset araci olarak kullanilmamasi, bilimsel ve toplumsal gelisim açisindan vazgeçilmezdir.
- Ögretim elemanlarinin atama ve yükseltmeleri tamamen akademik ölçütlerle ve denetime açik ve saydam yöntemlerle üniversite kurullarinca kararlastirilmalidir. Arastirma, idari ve teknik personel istihdami ve yükseltilmesi, kendi ihtiyaçlari ve tercihleri dogrultusunda, üniversiteler tarafindan yapilmalidir.
ODTÜ: TASLAK TEMELDEN YANLIS
ODTÜ Ögretim Elemanlari Dernegi, ODTÜ Mezunlari Dernegi ve Egitim Sen de yaptigi açiklama ile yeni YÖK tasarisina tepki gösterdi.
Tasariyla üniversitelerdeki merkezi ve üniversiteler üstü yapilanmanin korundugu belirten açiklamada, serbest rekabet kavraminin tasarinin temeli oldugu ifade edildi. Yapilan açiklamada üniversitelerin sirketlesmesinin öngörüldügü kaydedilirken, idari ve akademik özerkligin tamamen ayaklar altina alindigi belirtiliyor. Açiklamada ayrica su ifadelere yer verildi: “Kimi üniversitelerde ‘Üniversite Konseyi’ adi altinda getirilmesi düsünülen mütevelli heyet yapisinin, özerklige dogrudan engel olacagi; isletilebilirligi olmadigi ve gerçekçilikten uzak oldugu, yalnizca üniversiteleri sirketlestirme anlamini tasidigi açiktir. Özlük haklarinda yaratacagi ayrimcilik nedeniyle, üniversite çalisanlarinin olumsuz etkilenecegi açiktir.”