Mimarlar Odasi, Samsun’da meydana gelen sel felaketi ile ilgili rapor hazirladi. Sel bölgesinde yapilan incelemeler sonucu olusturulan rapora göre, 1980 yilinda taskin sahasi olarak planlara islenen bölgenin yapilasmaya açilmamasi için meslek odalari uzun yillar mücadele verdi. Mimarlar, 13 kisinin yasamini yitirdigi facianin asil sorumlusunun ise Toplu Konut Idaresi (TOKI) oldugunu vurguluyor.
SU KAPANI FELAKETI
Mimarlar Odasi Raporu’na göre TOKI’de can alan facia söyle meydana geldi: “Mert irmagindan itibaren yaklasik 6 kilometre gerisinde Yilanlidere üzerinde, asiri yagislarin neden olabilecegi su taskinlarini önlemek amaciyla olusturulan “su kapani”nin bir kismi asiri yagislarla birlikte yirtildi. Bu yirtiktan bosalan büyük su kitlesi hemen önünde yigilmis olan çöp hafriyat artigi, agaç dallari vb. malzemeyi de beraberinde sürükledi. Kapali kanal ve karayolu alt geçidi kisa zamanda tikandigi için, sel sulari Mert Irmagi’na ulasamadan dagildi ve bir kismi Yilanliderenin eski yataginda insa edilmis olan TOKI konutlarina giderken, bir kismi da çevre yolunu takiben çevredeki tesislere ve küçük sanayi sitelerine dogru yöneldi.
Böylece TOKI konutlarina yönelen sel sulari, çevresindeki yol kotlarinin altinda düzenlenen bahçe ve oyun alanlari ile binalarin bodrum katlarindaki kapici dairelerini doldurarak can kayiplarina neden oldu”
Halbuki, 1980 Nazim imar Plani’nda raporuna göre TOKI konutlarinin bulundugu alanin tamami, Mert Irmagi’nin taskin sahasi olarak tespit edilmisti.
TASKIN BÖLGESINDE KONUT VAR ÖNLEM YOK
“TOKI ve Yerel Yönetim is birligi ile bölgedeki arazileri ranta dönüstüren ve bunun için derenin istikametini degistiren ve hatta dere yatagina dahi yapi yapmakta sakinca görmeyen “çag disi” bir anlayisla afetlerin altyapisinin bizzat kamu eliyle hazirlandigi görülmektedir” diyen mimarlarin TOKI konutlari ile ilgili tespitleri ise söyle:
* Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi’nde çevrede olasi su taskini, sel vb. risklere karsi herhangi bir önlem alinmamistir.
* Konutlarin çevrelerinde su kesici önlemler, setler yapilmamis ve su birikmesi halinde sularin aktarilmasi için yeterli drenaj, kanal vb. yapilmamistir.
* Binalarda su basmani ile ilgili standartlara uyulmamistir.
* Su basmani yüksekligi uygun olan binalarda ise; bu seviyenin altinda pencere ve delikler birakilmak suretiyle alinan önlem geçersiz hale gelmistir. Binalara su dolmasi halinde sularin kisa sürede direne edilmesi için hiçbir önlem alinmamistir.
EN BÜYÜK SORUMLULUK TOKI’DE
“Bu alanda Canik Belediyesi ve Samsun Büyüksehir Belediyesi, TOKI’nin ayricalikli yetkilerinden de yararlanarak ortak bir çalisma yürütmüslerdir” denilen raporda asil sorumlunun ise TOKI olduguna dikkat çekiliyor: “Insaatlar TOKI kanaliyla gerçeklestirilmis; bölgede DSI ve Karayollari Genel Müdürlügü de dere islahi ve yol çalismalari yapilmak suretiyle projeye destek olmuslardir. Ancak özellikle ‘Kentsel Dönüsüm’ anlayisi içinde yasal olarak; ‘Sagliksiz alanlari yasanilabilir alanlara dönüstürmek ve afetten etkilenmeyecek konutlar yapmak, yurttaslarin can ve mal güvenligini saglamak için tedbirler almakla yükümlü bulunan’ TOKI’nin birinci derecede yasanan afet ve sonuçlarinda sorumlulugu bulunmaktadir. Son yillarda yapilan Yasa ve KHK’larla ‘Sinirsiz imar yetkisi’ verilen TOKI’nin yetkilerinin mutlaka sinirlandirilmasi ve kurumun hukuk ve sehircilik normlarina uygun hale getirilmesi kaçinilmazdir”
(Istanbul/EVRENSEL)
500 YIL DEGIL 5 YIL ÖNCE
MIMARLAR Odasi’nin Samsun Raporunda, Basbakan Erdoga’in önceki gün AKP Il Baskanlari Toplantisinda sarf ettigi “Böyle yagis 500 yilda bir olur” sözlerini de yalanlaniyor. Raporda, 2007 yilinda da Samsun’da metrekareye düsen 109 kg yagis miktarina bagli olarak sel gerçeklestigi ve kentte hasarlar meydana geldigi hatirlatildi. Son afete neden olan yagista ise metrekareye 48 kg yagis düstügü belirtilerek, “2007 yilindaki yagisin yarisina bile ulasamayan bu yagmurlar, nasil olup ta böylesine bir afete yol açti?” diye soruldu.
Yine Mimarlar Odasinin 2007 yilinda meydana gelen selin ardindan da 26 Ekim 2007 tarihinde “Kentsel Afetler Karsisinda Kent” baslikli panel düzenledigi ve bu panelde Samsun’daki dere, yan dere ve kuru derelerin durumunun tartisildigi ortaya çikti. Mimarlar Odasi bu panelde özellikle Yilanlidere’nin yaratacagi tehlike ve afet risklerine dikkat çekmis. 2008 yilinda TMMOB’nin düzenledigi “Kent Sempozyumu Bildiriler Kitabi” ise 27 Subat 2009 tarihinde Büyüksehir Belediyesine, ilgili kurumlara ve Valilige gönderilmis.
METEOROLOJiNiN UYARISINI DA DiKKATE ALMADILAR
MIMARLAR Odasi Raporu’na göre yerel yönetimler ayni gün uyari yapan meteorolojiyi de dikkate almadilar: “Samsun’da yasanan afet öncesi, sel vb. risklerin biliniyor olmasina ve üstelik 2007’de yasanan sel deneyimlerine ragmen ciddi hiçbir önlem alinmadigi gibi; afet kosullarini yaratan kararlar desteklenmistir. Afet günü öncesi meteorolojinin uyarmasi ile ilgili olarak toplumun bilgilendirilmesi ve kimi önlemlerin alinmasi saglanmamistir. En basit bir örnek olarak; binalarin bodrumlarinda yasayan yurttaslarimizin üst katlara çikmasi dahi çok kisa bir sürede saglanabilirdi. Bu konuda dahi ciddi bir çaba gösterilmedigi anlasiliyor. Afet sirasinda kamu yönetimleri atalet içinde kalmis; bunun sonucunda kurtarma çalismalari yapilmamis ya da yapilamamistir. Ancak, afet yasandiktan ve yurttaslarimiz hayatlarini kaybettikten sonra kurtarma çalismalari bir fiil olarak baslatilabilmistir”