Istanbul`da bir alisveris merkezi. Her katinda birbirine benzer magazalar. Biri hariç. Erkek giyimi satan bu magazada digerlerinden farkli olarak camina asili bir amblem dikkat çekiyor. Amblemde; isaret dili yapan bir çift el, bir tekerlekli sandalye, bastonla yürüyen bir görme engelli ve bir bebek arabasi var.

Amblem bu magazanin "engelsiz bir magaza" oldugunu anlatiyor. Engelsiz magazanin ne demek oldugu içeri girince daha rahat anlasiliyor. Magazadaki raflar, tekerlekli sandalyesi olanlarin da rahatlikla uzanabilecegi yükseklikte. Giysi deneme kabinlerinden biri tekerlekli sandalyenin de girebilecegi genislikte yapilmis. Kabin içinde tutunacak demirler ve bir koltuk buluhuyor. Az gören ya da görme engelli müsteriler için ise kiyafetin üstüne tuttugunda rengini sesli söyleyen "renk seslendirici yardimci aparatlar" kullaniliyor.

Magaza bu detaylarla yetinmemis, personeline isaret dili de ögretmis. Kasa görevlisi de bedensel engelli. Yasal zorunluluk geregi engellileri istihdam eden ama en görünmeyen yerde çalistiran zihniyete inat, bedensel engelli Mahmut Çam magazanin en görünür yerinde çalisiyor. 

 

 
Magazanin kasa görevlisi bedensel engelli Mahmut Çam. [Fotograf: Umay Aktas Salman/Al Jazzera Türk]

 

Kart sifresini söylemek yerine alçak kasa 

Engelsiz magaza fikri, Engelsiz Hayat Dayanisma Dernegi (EHDD) Baskani Adem Kuyumcu’dan çikti. Kuyumcu, yaklasik iki yil önce magazalarin engellilerin erisimine uygun olmasi, baskalarina bagimli kalmadan alisveris yapabilmeleri için bir proje olusturdu. Projeyi önde gelen 70 magazaya yolladi. Kimseden ses çikmadi.

Ancak erkek giyim magazalari zinciri olan Süvari markasinda bu proje yönetime kadar ulasti. Yönetim, magazalarini engellilerin de rahatlikla kullanabilecekleri hale getirmeye böylece karar verdi ve ise Mall Of Istanbul’daki yeni açilacak subeden baslandi. Magaza projede yer alan detaylara göre dizayn edildi.

Magazada bebek arabasinin da tekerlekli sandalyenin de rahatlikla geçebilecegi genis alanlar birakilarak düzenlendi, raflarin alçakligi ve araliklari da uygun yüksekliklerde yapildi. Üç kabinden biri ‘rahat kabin’ olarak tasarlandi ve daha genis dizayn edildi. "Rahat kasa" yapildi; böylece engelliler ödeme yapmaya geldiklerinde kasa görevlisi kendilerine yüksek bankolarin ardindan bakmiyor, kredi karti sifresini  girmek için yüksek bankolara uzanmaya çalismiyor ya da görevliye sifresini söylemek zorunda kalmiyor.

En önemlisi magazadaki alti personel de isaret dili egitimi ve engellilerle  ilgili farkindalik egitimi aldi.

 

 
EHDD Baskani Kuyumcu, magaza çalisanlari ile birlikte. [Fotograf: Umay Aktas Salman/Al Jazzera Türk]

 

"Yardimci olmayin bagimsizlik verin"

EHDD Baskani Kuyumcu, amaçlarinin  engellilerin de alisveris yaparken özgürlügünü saglamak oldugunu anlatarak söyle konusuyor:  

“Magazalar, isletmeler engelli gelsin biz yardimci oluruz diyor. Yardimci olma, neden yardimci olacaksin. Bagimsiz hareket etmesini sagla.  Bu herkese örnek olmali. Magazanin bu hale getirilmesi, standart maliyetini sadece yüzde 10 arttirdi. Markanin Diyarbakir’daki magazasi da  engellierin erisimine uygun, yapildi, Mersin’de magaza böyle yapiliyor. Sirada Ankara’daki magaza var. Bundan sonra yeni açilacak her sube de engellilerin kullanima göre yapilacak mimari açidan ve çalisanlar egitim alacak.”

"Kiyafetleri denemeden aliyoruz"

 

 
Akincioglu, sandalyesinin de girebilecegi kabin oldugu zamaniçin kiyafetleri deneyebilecegini söylüyor. [Fotograf: Umay Aktas Salman/Al Jazeera Türk]

 

10 yildir bedensel engelli olan 30 yasindaki Yunus Akincioglu, magazanin kendilerine alisveris özgürlügü kazandirdigini söylüyor: 

“Magazalarda fiziki sartlar çok zorlu oluyor. Alacaklarimizi denedemen aliyoruz, sonra degistirmek için bir daha gelmek zorunda kaliyoruz. Kimseye gebe kalmadan alis veris yapabilmek güzel.”

Engelsiz dünyanin disi engellerle dolu 

Herkese açik magazaya gelen engelli müsteri sayisi ise henüz sinirli. Çünkü magaza engelsiz olsa da sokaklar engelsiz degil.  Engellillerin  rahatlikla alis veris yapabilmelerini saglayacak magazaya gelebilmeleri için sokaga rahatça çikabiliyor olmasi lazim.  Kasa görevlisi bedensel engelli Mahmut Çam’in magazaya gelene kadar yasadiklari bu sorunun çok net ortaya koyuyor. 

30 yasindaki Çam, Bitlis Tatvan dogumlu. 3 yasinda geçirdigi çocuk felci sonrasinda bedensel engelli olmus. Hiç okula gitmemis çünkü ilkokula baslayacagi dönemde ilçe millli egitim müdürü ‘diger ögrencilerin de piskolojisini bozar’ gerekçesiyle okula kaydinin yapilmasina izin vermemis. Okuma yazmayi evde ögrenen ve daha sonra da açiktan okuyan Çam, 12 yasinda ilk tekerlekli sandalyesi alinana kadar da hiç disari çikmamis.  Çam, 18 yasina geldiginde dört duvardan ibaret dünyasini kirarak  ailesinin tüm karsi çikislarina karsi Istanbul’a gelmis. Kendi deyisiyle o gün bugündür ayaklari olmadan kendi basina ayaklari üzerinde durabilecegini gösteriyor. Istanbul’a geldiginde radyo dj`ligine baslayan Çam, sekiz yil bu isi yapmis. Sekiz yil sonunda radyo çok katli ve asansörsüz bir binaya tasininca çok sevdigi isini birakmak zorunda kalmis. Dört senelik issizlik döneminin ardindan simdi engelsiz magazada çalisiyor. Ancak isine gelebilmesi hiç de kolay degil.

"Apartmanda engelli istemiyoruz"

 

 
Çam, apartman girisinde rampa olmamasi yüzünden eve girip çikarken sorun yasiyor.

 

Esenler Oruç Mahallesi’nde oturdugu apartmanin girisinde rampa olmamasi ve bir yildir ugrasmasina karsin komsularinin rampa yapilmasina razi olmamasi hayatini  zorlastiriyor.  Komsularinin “ Biz apartmanda engelli görmek istemiyoruz” dedigini söyleyen Çam, yasadigi sikintiyi söyle anlatiyor:

"Belediyeden fen isleri müdürünü bile getirdim ama apartmandakiler benim orda oturmami istemiyor. Bana yardim eden bakkala, gençlere yardim etmemeleri için telkinde bulunuyorlar.  Evim giris kat. Ancak apartmanin girisinde iki basamak var. Evimden çikiyorum. O iki basamagin basina geliyorum, sokaktan biri geçsin de yardim isteyeyim diye bekliyorum. Dönüste de yine  mahalledekilerden, sokaktakilerden yardim istiyorum. "

Evden çiktiktan sonra  toplu tasima araçlarina binmek de ayri bir sorun. Çalistigi alisveris merkezinin servisi olmasina karsin engelllerin binmesine uygun olmadigi için kullanamayan Çam,  söyle devam ediyor:

“Servisi kullanmiyorum çünkü kimseden yardim istemek istemiyorum. Otobüsle geliyorum. Duraga gittigimde engelli otobüsü gelene kadar bekliyorum. Kim zaman da otobüs geliyor ama soför kaldira yanasmak yerine yolda duruyor. Kaldirimda rampa yok, nasil ineyim? Kaldirimdan paldir küldür inince arabanin bilyeleri, motoru bozuluyor.  Çalistigim alisveris magazasina geliyorum asansörün önünde dubalar var. Market arabalarini asansörle asagi indirmesinler diye dubalar konulmus. Yan yana manevralarla oradan geçiyorum.”

Çam,  engelli bir birey olarak kimseye bagimli yasamak istemedigini vurgulayarak “Bagimli yasamak isteseydim anne babama bagimli yasamayi tercih ederdim.” diyor.