HDK’nin partilesme kararini ilan ettigi 2. genel kurulu sona erdi. “Bu maya tuttu” diyen ise görüslerini aldigimiz yazarlar, siyasetçiler, akademisyenler arasindaki Ortadogu uzmani gazeteci- yazar Bereket Kar. Akademisyen Cem Kirazoglu, HDK’nin yasanan kosullarda atilacak en önemli adim oldugunu söylerken, KKTC’den katilan Yeni Kibris Partisi Temsilcisi ise ‘Bu kadarini beklemiyorduk’ dedi. Olusumun varliginin bile önemli oldugunu vurgulayan da, partilesme içinde yer almayan da var... Ama HDK herkes için gelistirilmesi, çok çalisilmasi, birligin artirilmasi gereken umut isigi... Halklarin Demokratik Kongresi (HDK) ikinci genel kurulunu topladi. Bir yillik çalismalarini tamamlayan, 2014’teki yerel seçimler için mesajini duyuran HDK, Halklarin Demokratik Partisi’ni kurdugunu ilan etti. Hem de, 30 yillik, can yakan, yürekleri daglayan Kürtleri yok sayma ve yok etme politikasinin, Kürtleri cezaevlerine doldurma yöntemi ile çözülebilecegini sanan AKP hükümetine, cezaevlerinden verilen “açlik grevleri” mesajinin en kritik günlerinde toplandi ve önemli mesajlar verdi. Genel kuruldaki her konusma bu gündem ile basladi ve bitti. Buna ragmen, salondan cosku da umut da eksik olmadi. Olusuma katilan her bir birey ve örgüt, heyecani daha da artirdi. Biz de kongrenin içinde çalisma yürüten, kurucularindan olan, gelisimi için çaba sarf eden, emek harcayanlara; akademisyenler, sanatçilar, yazarlar, siyasilere HDK’yi sorduk. Hem HDK’nin bir yilini, hem de partilesme sürecini.
‘EN ÖNEMLI ADIMDIR’
Akademisyen- Yazar Cem Kirazoglu: HDK, birçok muhalif akimi birarada tutabilmek açisindan tam da fasizan anlayis karsisinda atilabilecek en önemli adimdir. Belki de bu adimi atmak için travmatik bir süreç gerekiyordu. Su anda süren açlik grevleri tam da böyle bir süreçtir. Türkiye fasizme karsi keskin bir hareket ariyordu. Bu hareket etkili bir güce dönüsebilir. Daha da etkili olabilir. HDP’den de umutluyum daha da etkili olabilir diye düsünüyorum. Yerel seçimlerde kayda deger bir güce dönüsebilir.
‘BU MAYANINTUTTUGUNUN ISARETI’
Gazeteci- Yazar Bereket Kar: Gelinen nokta, Türkiye’nin içinde bulundugu konum ve bölge özelligi açisindan çok önem tasiyor. Çikacak kararlardan halka verilecek mesaj önemli. Kongrede çesitli renkler yer aldi. Tüm azinliklarin yer almasi, anti-kapitalist Müslümanlarin da buraya katilmasi... Tüm bunlar bu mayanin tuttugunun bir isaretidir. Bu kongrenin Türkiye’de yasanan çözümsüzlüklerin, anadilde egitim için, Öcalan’a tecrit için, vücutlarini ölüme yatirmis binlerce insan var. Burada mücadelenin sürdürülmüs olmasi genel kurulu bir eylem alanina ve dayanismaya dönüstürdü. Diger bir yan ise, iktidarin bölgeye dönük misyonu...Bu kongrede tecride “hayir” diyen, tam da AKP ve MHP’in milliyetçi ve siyasal islamci mesaj verilen kongrelerinin tam tersine daha enternasyonel bir mesaj var. Daha zayif bir katilim bekleniyordu fakat daha genis bir katilim oldu. Bu kongrede ilgi ve alaka çok daha sicak.
KIBRIS: ‘BURADAN ILHAM ALIYORUZ’
Yeni Kibris Partisi Yönetim Kurulu üyesi Murat Kanatli: Türkiye’de süren demokratik süreç önemli. Buranin özgürlesmesi bizim demokratiklesmemiz demek. Biz zaten birçok siyasi yapiyla iliski halindeydik. Siyasi anlamda yapilmaya çalisilan çok önemli. Bizim yaptigimiz siyasi alanda bu yönelimleri kendi cografyamiza da tasiyabilir miyiz? Biz buradan ilham aliyoruz. Bizi en çok hayrete düsüren HDK’nin kendisine çok hizli bir alan açmasi. Biz bu kadarini beklemiyorduk. Hizli geçislerin oldugunu görüyoruz. Bagimsiz insanlarin da buraya katilmasi önemli. Yerel meclislerde de bunun böyle oldugu anlasiliyor. Süryani, Ezidi, Ermeni, birçok halka burada söz hakki verilmesi önemli. Biz Kibris’tan gelenler olarak, bekledigimiz, umdugumuz, Kibris’in da dis politika alaninda HDK içinde gündeme alinmasidir. Parçalanmis bir adada, 40. yilini dolduran, ‘kirklanacak’ olan bir isgale karsi duran bir HDK önemlidir. Kibris’ta sendikalara karsi süren bir operasyon vardir. Asimilasyon vardir. AKP hükümeti artik Kibris’i arka bahçesi olarak kullanmaktadir. HDK’nin gündeminin burayi da kapsamasi gerekir.
‘OLUSUMUN VARLIGI BILE UMUTTUR’
Belgeselci, Yönetmen Fatin Kanat: HDK, Türkiye’de Türk ve Kürt halklari arasindaki derinlesmis uçurumun giderek kapanmasidir. Iki halkin birbirine düsman yanlarinin çözümü için, umut odagidir. Bu adim gelistirilmek zorundadir. Partilesme ise bu odagi güçlendirmek, daha da etkili kilmak için bir yol olabilir. Ama bu cografyada, HDK gibi bir olusumun varligi bile gelecege dair umutlu ve mutlu olmak için bir nedendir. Ama bizi zorlu bir süreç bekliyor.
‘ELESTIRI DEGIL, IÇINDE YER ALIP GELISTIRMEK...’
Kocaeli Üniversitesi Dekan Yardimcisi Doç. Dr. Yücel Demirer: HDK hareketi, Türkiye sosyalist hareketi için hem bir yenilenme hem de gelistirme imkanidir. Mikro olarak politik bir yenilenme disinda, makro olarak gelecege dönük ilerleme imkani saglayacak. Ikili bir yani var benim için. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulusundan bu yana sahip oldugu ve içinde yer aldigi paradigma kirildi. Artik her türlü muhalefeti Kürt mücadelesi disinda düsünmek mümkün degildir. Ben HDK’yi tüm muhalefetleri içinde barindiran yerel bir bilesik kapa benzetiyorum. Tüm bunlari ise yerellere tasimak lazim. Biz tarihsel imkanlara ragmen, hemen istesek de bugün HDK ve HDP projesi istedigimiz gibi olmayabilir. Ihtiyaçlar ve eksiklikler var. Fakat elestirerek kenara çekilmek degil, içinde yer alarak gelistirmek gerekiyor.
‘BASKA YOLUMUZ YOK, HEYECANI ARTIRMALIYIZ’
Prof. Dr. Kuvvet Lordoglu: HDK’ye kurulusundan beri katildim ve destekledim. Kongrenin baslangicindaki heyecanin biraz heyecansizliga dönüstügünü gözlemledim. Konusmalar hep yüksek tonda ama maalesef ayni ölçüde bir heyecan yaratmiyor. Tipik Türk solunun çizgisi, yüksek perdeden konusmak. Fakat bizim baska bir yolumuz yok. Bu heyecani artirmak zorundayiz. Partilesmenin elzem oldugunu düsünüyorum. Herkesin dikkat ettigi eski hatalarin yapilmamasi gerekir, ayni hatalar yapilabilir. Çünkü ayni gruplasmalar sürüyor.
‘YOLA ÇIKIS GEREKÇESINI TAMAMLAMALI’
Prof. Dr. Onur Hamzaoglu: Ben kongrenin partilesme sürecinde yer almadim. Kongrede kaldim. Çünkü kongrenin yola çikis gerekçesini tamamlamasi için özel emek vermeyi planliyorum. Türkiye’nin özgün kosullari düsünüldügünde, 90’li yillarin sonunda farkli olarak kapitalist yapinin krizi, kapitalizmin merkezinde basladi. Bu krizi görünmez kilmak için büyük çabalar sarf ediyorlar. Kriz asilamiyor. Basbakan, kriz, Türkiye’yi teget geçecek demisti. Kriz geldi, Türkiye’nin tam kalbine oturdu. Bu nesnellige bakildiginda toplumsal muhalefet, kendini yükseltmeye basladi. Bu sürecin gerçekten tüm halklar adina muhalefeti, emek cephesini kapsayan siyasi önderlikler ve kendi ülkemiz için bir cephelesme diyebiliriz. HDK, bunun için biçilmis kaftan. Özellikle sosyalist siyasi olusumlarin bu sürece dahil olmasi ve Türkiye’de hükümete, patronlara karsi iktidar olmak için muhalefeti örgütleyen kosullar mevcut. Bu süreci iyi kullanmamiz gerekir. Parti gibi organlarin süreci desteklemesi ile beraber kongre gibi olusumlar daha önemli. Ama tabii kongre ve parti birbirinden kopuk degiller bunu da biliyoruz. (Ankara/EVRENSEL)