Türkiye Isçi Partisi üyesi Serdar Alten, Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Faruk Erzan ve Salih Gevence 8 Ekim 1978 aksami Ankara Bahçelievler’deki evlerinde toplanmislardi. Kapilar çalindi ve içeriye, ellerinde silahlariyla Ülkücü Gençler Dernegi’nden Haluk Kirci, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz ve Kürsat Poyraz girdi. Disarida ise Abdullah Çatli beklemekteydi. Evdekiler silahsizdi. Katiller önce Faruk Erzan ve Salih Gevence’yi Eskisehir yoluna götürüp kafalarina üç el ates ederek öldürdü. Sonra eve dönerek, Osman Nuri Uzunlar’i telle ve havluyla bogdular. Diger dört gencin üzerine de kursun yagdirildi. Içlerinden yalnizca, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi’nde okuyan, 23 yasindaki Serdar Alten kurtuldu. Bedenine üç kursun isabet eden Alten 8 gün yasama tutunmaya çalisti. Bu süreçte, tanik olduklarini Savci Mehmet Bagis’a anlatti. Verdigi plaka numarasi, MHP ’li Mustafa Mit’in üzerine kayitli çikmisti.
Serdar Alten, 17 Ekim 1978’de yasamini yitirdi. Bugün TürkiyeAtom Enerjisi Kurumu’nda (TAEK) mühendis olarak çalisan kardesi Serhat Alten, o tarihte 18 yasindaydi. Agabeyi gibi, TIP’e sempati duyuyordu. Katliamin sabahinda yapilan ‘TIP gençlik kurultayi’na o da katilmisti. Toplantidan sonra dinlenmek için evine dönmüstü. Agabeyi Serdar Alten ise 50 metre yakindaki, arkadaslarinin kaldigi eve gitmisti. Serhat tesadüfen vazgeçtigi ziyareti gerçeklestirse belki de katledilen ‘sekizinci’ genç olacakti. Alten, agabeyi ve 6 arkadasinin katilleri arasinda yer alan Ünal Osmanagaoglu ve Bünyamin Adanali’nin tahliye edilmesi karsisinda sasirmadigini, çünkü devletten adalet beklemedigini söylüyor.
Tahliye kararini nasil yorumluyorsunuz?
Yapalabilecegimiz hiçbir sey yok. Kendi adamlarini kurtarmak isterken, gerekli gereksiz herkesi saliyorlar diye düsündüm. Bu kadar yil sonra oturup çok da fazla sey yapmadim açikçasi...
Bu katliamla ilgili olarak adaletin tesis edildigini düsünüyor musunuz?
Ben ‘göze göz, dise dis’ bir insan degilimdir. Idam cezasina karsi bir insanim; ama bir kisiyi öldürenin ömür boyu hapiste kalmasi gerekir. Aksi takdirde cesaretlendirmis olursunuz. Günümüzdeki kadin cinayetlerinden ne kadar farkli bu? Hiçbir farki yok. Bu tür aflar, serbest birakmalar her zaman cesaretlendirir. Hatirlamaz misiniz, Rahsan Ecevit affiyla çikan kaç kisi cinayet isledi.
34 yillik adalet kosusu nasil geçti sizin için?
Agabeyimin vefatinin, annemle babamin saglik durumlarina çok ciddi etkisi oldu. Bir çocugu kaybetmek çok vahimdir. Çektigi acilari su anda anlayabiliyorum. Annemle babamin erken vefatinda bu olayin payi büyük.
Agabeyinizi nasil hatirliyorsunuz?
Lider kisilikli, baskin bir karaktter, akilli... Ben hep korunmasi gereken küçük kardestim. (Gülüyor) O korumadan çok mutlu oldugumu söyleyemem.
O günü biraz anlatabilir misiniz?
Biz iki üç ev asagida otururduk. Evde canimiz sikildiginda gidip sohbet ettigimiz, arkadaslarimizi gördügümüz bir evdi. O aksam tesadüfen gitmedim. Televizyon izlemek için kendi evimizde kaldim. O aksam partinin toplantisi vardi. Toplanti sonrasinda sakin kafayla oturmayi tercih ettim. Onlar orada hala tartismalar, sunlar bunlar...
Sizce bu cinayetin sebebi neydi?
O eylem ses getirme amaçliydi. Firsat bu firsat diyerek seçilmislerdi. Bu isi yapan insanlarin beyin takimi olduguna inanmiyorum. Onlar ayak takimi. Beyin takimi arkasindaydi. En önemli örneklerden biri, Çatli. Beyin takimina hiçbir zaman ulasilamadi.
Saniklarla karsilassaniz soracaginiz bir soru olur muydu?
Yok, ben geçmiste yasayan bir insan degilim. Öfke dolu bir insan da degilim. Bence onlar birer piyondu, kullanildilar. Kullanilmis olmalari nedeniyle onlara bir sey sormanin bir anlami yok.
Sizin için defter kapandi mi?
Evet, çok uzun zamandir. Çünkü devletten hiçbir zaman adalet beklemedim. Devletin adalet kavramiyla benimki uymuyor.
Sonuca sasirmadiniz bu durumda...
Hiç sasirmadim. Bu insanlar hala benzer ruhu tasiyorlarsa ayni seyleri yeniden yapacaklardir; kaygim bu.