BUGÜN 1MAYIS

BUGÜN 1MAYIS

OHAL ile gelen tüm baskilara ragmen 1Mayis 2018’de emekçilerin isçi bayramina katilimi yüksekti. Yüksek olmasi ne anlama geliyor? Herkesin bir yorumu olabilir ve çogu da ortaktir. Kisacasi insanlarin sabirlarinin tastigi ve tasma noktasi da seçimlerin öne alan AKP ve MHP ortakligina karsi güçlü bir tepkidir.

AKP MHP’yi arkasina alarak, saraydan yönetimini yaparken, tek adamligini onaylamak isteyen Erdogan, sözcüsü Bahçeli araciligiyla da her türlü açiklamalari yaptirmaktadir.

Yoksullugun katmerlestigi, zam furyasinin saati olmasa da zirt pirt gelmesi, Orhan Veli Kanik’in bir siiriyle yazima devam etmek istiyorum:

DELIKLI SIIR

Cep delik, cepken delik,

Kol delik, mintan delik,

Yen delik, kaftan delik,

Kevgir misin be kardeslik !

Sairimiz insanimizi yani bizleri ne güzel anlatmis.

Istedigi gibi kanun teklifi hazirlaniyor. Istedigine söylemleriyle samar oglanina çeviriyor. Yerin dibine sokuyor.

TC’nin nefesini hepten kesmeye, kendi rant, menfaat çikarini saglamlastirmaya devam ederken, kendisine karsi olanlari düsman olarak görmektedir. En çok cezaevi AKP iktidarinda açildi. Ne kadar övünseler azdir. Cezaevine dönen ülkemizin bir bölümü yari açik cezaevi oldu.

Güne tutuklamalarla uyaniyoruz. Gazetecilere, basin emekçilerine, ögrencilere HDP milletvekillerine ve digerlerine daha da cezalar kesilmektedir. HDP milletvekillerinin vekilligi sarayin talimatiyla düsürülmektedir. Elbette bu karari kurmaylariyla almaktadir. Buna MHP’de eklendi.

Toplumun neresine dokunursaniz dokunun kokusmusluk ve bitmislik hâkimdir.

1Mayis 2018 yilina ilginin olmasi da dogaldir.

Izmir 1 Mayis’ini gözlemlerimle kisaca anlatmak istiyorum:

Ilgi çok büyüktü. Her türlü baskilara karsi, halkin ve halklarin yeter dedigi bir gündü. Korkunun yikildigi bir gündü. Insanlar asgari ücret aliyor. Alti yedi bin lira almiyor. Ya da otuz bes bin ve üzeri maas almiyor. Yedi soyunun garantisi bazi özel sahsiyetler gibi yoktur. Çoluk çocuklarinin holdingleri olmadigi gibi bazi babalardan, baba gibi babalardan torpilli mi desem? Kiyak mi desem?

Sorun olmayanlari anlatmak isterdim ama hepsine sorun siçramis!

Konak’tan, Kordon’a, Gündogdu’ya 1 Mayis alanina uzanan yolculukta, insanlarin çoklugu ve coskusu vardi. Gençligi vardi. Saat 14.00 ile 14.30 arasinda alana daha giren gruplar vardi.

Ilgimi her bir mayista çeken TKP korteji alana giriyor ama alandan acelesi varmisçasina çikip gidiyor. Bunun bir açiklamasi olmasi gerekiyor. Birlesmekten ve dayanismadan söz ediyorsak, birbirimize ihtiyacimiz vardir.

Alanda yasadigim bir ani oldu ve sizlerle paylasmak isterim. A Habere ait bir kameraman ve spikeri, alanda konusma yapilan yerin karsisinda hafif bir tümsek yer vardir. Konak yönüne bakan tarafinda birlikteydik. Kamerada alana girenlere bakiyor ama kayitta degildi.

Alana insan seli akiyordu. Ister istemez hepimizin morali, coskusu yerindeydi. A Haber emekçilerinin surati asikti. Kameraman ile spiker aralarinda kisik sesle konustular. Kamerayi alinca ben araya girerek:

“Arkadaslar siz çalismanizi yapin. Buraya gelenleri ben ve arkadaslarim engeller, alana giren kalabaligi çekersiniz.”

Bana ne dedi dersiniz? kameraman:

“Çok kalabalik çekim yapamiyoruz!”

Neyse vatandaslar gittiginden birkaç dakika sonra NTV kameramani ve spikeri gelip çekim yapmaya basladi. Eh yorumlar sizin olsun?

Unutmadan bizler güçsüz degiliz. Istenirse güce dönüsebiliyoruz. Biraz daha özveri ve dayanisma. Hiçbirimizi öteye beriye itmeden omuz omuza.

Hüseyin Habip Taskin