Tarih: 01.01.2018 00:00

Bürokratlasmis sendikacilikla nereye kadar?

Facebook Twitter Linked-in

Petrol-Is Aliaga Sube Baskani olarak göreve geldigim günden bu tarafa, bir arada güzel isler yapabiliriz inanciyla yan yana geldigimiz öncelikle Izmir Sendikalar Birligi, sonrasinda da Sendikal Güç Birliginde bulunan arkadaslarimla, bagli bulundugumuz Türk-Is içerisinde alinan kararlari ve yapilacak isleri gücümüz yettigince hayata geçirmeye çalistik.
Tanidigim subelerin her birinin fedakarligina tanik oldum. Deri-Is - Savranoglu, Tümtis - Ups, Teksif - Hugo Boss, Tekgida-Is - Billur Tuz, Türk Metal-Is - Micha, direnislerinde ellerinden geleni yapmak için çaba sarf ettiklerini biliyorum. Tüm bunlarin yani sira örgütlü olduklari isyerlerinde de yasanan sikintilari çözmek için sarf ettikleri çabayi da gördüm. Siyasi iktidarin yanlis yaptigini duyurdugumuz konularda bir araya gelerek neler yapabiliriz diye tartisip hayata geçirmeye çalistigimiz konular da oldu. Asgari ücret insana yarasir ücret olmalidir düsüncesiyle en az 50 bin kisinin çalistigi organize sanayide, “Ne olursan ol sendikali ol” çalismasina kadar bir arada mücadele ettik.
Bütün bunlar bürokrat sendikal anlayisa yetmeyebilir. Ama bilinmelidir ki rakip gördügümüzü, rakip olmaktan çikarmanin yolu kafa koparmak degil, dogru isler yapmakla ve dogru durus sergilemekle mümkündür.
Uzun yillar sendikal faaliyetin içinde görev aldim. Ama mücadelenin içerisinde yasanan sikintilarin çözümünde basta konfederasyonlar olmak üzere sendikalarin tutumumun ne kadar önemli oldugunu da gördüm. Sermayenin 1980 sonrasi emege dönük saldirilarinda yanlis duruslarla, yitirilen haklarla birlikte üye sendika iliskisinin de zarar gördügünü anlamamak mümkün degildir. Örnegin; özellestirmeler karsisinda birakin özellestirmeye karsi durmasini özellestirmeden medet uman sendikalarin görev yaptigi dönemi yasadik, yasamaya da devam ediyoruz. Kavel Kablo isçileri neden direnmisti? Niye aradan geçen bunca zamana ragmen Kavel Kablo direnisi unutulmaz? Kavel direnisi üzerine siirler yazildigini bilmeyen sözüm ona sendikacilar oldugunu bilmek, sinif mücadelesinin neden geriye gittiginin cevabidir aslinda.
Dün siyasi iktidar yillardir hem dünyada, hem de ülkemizde grev hakkini aldim diyebilir miydi? Veya en büyük konfederasyonun kongresinde emege dönük yapilan saldirilardan sorumlu olan siyasi iktidar, kongreye gelebilir miydi? Bunlarin hepsi bu ülkede maalesef yasandi ve yasaniyor. Dün Ankara’da hükümet varsa Türk-Is de var deniyordu. Bu gün ise bir isçinin böyle bir duygusunun olmamasinin nedenlerini sorgularken içten ve samimiyetle cevap veremezsek ilerleme saglanamayacak gibi görünüyor.
Yapilan saldirilara sessiz kalan, ama “yanlis yapiyorsunuz” diyenleri de düsman belleyen anlayistan süratle uzaklasmazsak yitirilen haklarimiza kidem tazminati da eklenir. Hazirliklarini tamamlamis ve yasallastirmak için alt yapisi tamamlanmis emege dönük saldiri paketine onay veren sendika ve sendikacilarin tarih önünde saygiyla anilmayacaklarini çok iyi biliyoruz.
Bu ülkede yasananlari bir kenara birakip, ileride bana muhalif olur düsüncesinden yola çikarak subeleri terbiye etme adina yapilan tutum ve davranislari nereye koymak lazim? “Beni tanimazsan seni bitirecegim” diyerek yola çikan merkez yöneticisi, sevmedigi subesinin sendikal mücadeleye koydugu katkiyi, gösterdigi çabayi yok sayarak “Sinif sorumlulugu beni ilgilendirmez”, “Sen bana biat etmiyorsun”, “Sen yok olmalisin” söylemleriyle onu seçen isçiyi yok sayabilir mi?
En küçük tereddüt göstermeden sinif kardeslerinin sikintilarini kendi sikintisiymis gibi duyan, üyelerinin sorununa gece gündüz kosan ama sendika merkezi tarafindan da rakip görülerek kafasi koparilmak istenen, bunun için bütün yetkiyi elinde toplamak amaciyla olaganüstü kongre toplamayi sendikacilik zanneden bürokratlasmis sendikacilari nereye koymak gerekir?        
Sube yönetimini sadece merkez yönetimine muhalif diye yok etmek isteyen, bunun için sendikayi olaganüstü kongreye götürüp bu amaçlarini kongreden geçirmek isteyen ve kendilerini vazgeçilmez tek otorite olarak açiklayanlarin tavirlarini nereye koymali?
Sendikal mücadelede tüm yasananlar olumlu olumsuz tüm bu davranislar tarihe not düsülüp, isçi sinifi tarafindan layikiyla anilacaktir. Ama bilinmelidir ki alanlarda haykirdigimiz gün gelecek devran dönecek slogani sadece emege saldiran siyasi iktidarlar için söylenmiyor bu böyle bilinmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —