ABD istihbarat örgütlerinin uzun zamandan beri Almanya’da Internet ve telefon üzerinden yapilan bütün görüsmeleri kaydettigi ortaya çikti. Basbakan Angela Merkel ve Içisleri Bakani Hans-Peter Friedrich bunu bilmezlige vururken, BND’nin çoktan haberdar oldugu ileri sürüldü. Yani dinleme konusunda Almanya “büyük birader” ABD’nin izinde. Skandalin genel seçim sonuçlarina etki etmesi bekleniyor.
ABD’nin en önemli istihbarat birimi olan Ulusal Güvenlik Örgütünün (NSA) eski ajani Edward Snowden’in verdigi bilgilere göre, Avrupa’da en çok dinlenen, kisisel bilgilerin kaydedildigi ülkelerin basinda Almanya geliyor. Der Spiegel’de konuyla ilgili olarak yer alan habere göre, NSA 2012’nin aralik ayinda Almanya’da 15 milyon telefon görüsmesi ve 10 milyon Internet haberlesmesi kaydetmis. Hiristiyanlarin kutsal gecesi olan Noel’de bu kayitlarin sayisi rekor düzeye ulasmis (13 milyon). Ocak ayinda NSA’nin Almanya’da kaydettigi toplam telekomünikasyon görüsmesi sayisi yarim milyari bulmus.
Sadece bu veriler bile Almanya’da kisisel haklarin, iletisim özgürlügünün ne denli ayaklar altina alindigini yeterince ortaya koyuyor.
ABD’nin bu denli dinledigi, her türlü görüsmeyi kaydettigi Almanya’da, kamuoyunda hükümetin bu duruma açiklik getirmesi için yogun bir baski var. Ancak hükümet bu tepkiler karsisinda, adeta isin üzerine örtmekten baska bir sey yapmiyor.
Gelen tepkiler üzerine 13 Temmuz günü ABD’ye giden Federal Içisleri Bakani Hans-Peter Friedrich, görüsmelerinde beklendigi gibi önemli bir sonuç elde edemedi. Sözde “Büyük Birader”e hesap sormaya giden Friedrich’in asil derdinin toplanan bilgilerden yararlanmak oldugu anlasiliyor. ABD Baskan Yardimcisi Jeo Bieden ve Adalet Bakani Erich Holder ile birer görüsme yapan Friedrich döndükten sonra, “Durumun bizim açimizdan ne kadar önemli oldugunu kendilerine anlattim”dan baska bir sey söylememeye gayret etti. Friedrich, görüsmelerin ayrintilari Federal Parlamento Kontrol Komisyonunda ve Federal Parlamento Içisleri Komisyonunda açiklayacagini söylemekle yetindi. Demek ki; açiklayacagi bilgiler siradan degil, bu yüzden de daha çok gizli islerin anlatildigi komisyonlar devreye konuluyor.
Ancak basinda çikan haberlere göre, ABD tarafi Friedrich’e iki noktada güvence vermis. Bunlardan birisi, her sey 1960’li yillarda NATO askerlerinin Almanya’ya yerlestirilmesi konusunda imzalanan ek anlasma çerçevesinde yapiliyormus. Bu ek anlasmaya göre ABD, Almanya’daki askerlerinin güvenligi için istihbarat bilgisi toplama yetkisine sahipmis. Yani; ABD’nin Almanya’da istihbarat çalismasi yapmasinin önünde hiç bir engel yokmus. Her ne kadar Friedrich, bu anlasmanin yillardir kullanilmadigini söylese de, ABD isin hukuksal kilifini çoktan uydurmus.
Ikincisi, “Endüstriyel ajanlik” yapilmadigi. Yani, Alman firmalari teknolojik alt yapi konusunda dinlenmemis, bu konuda bir zarar-ziyan söz konusu degil. Alman sermayesini asil ilgilendiren bu. Ortada halkin iletisim özgürlügü, özel yasami vb. konularinin olmasi ise onlar için pek önemli degil.
ALMANYA’NIN BILMEMESI MÜMKÜN MÜ?
Içisleri Bakaninin geçistirmeye çalistigi, Basbakan Merkel’in “Bir noktaya kadar normal” dedigi NSA’nin telekomünikasyon üzerinden yapilan bütün görüsmelerin dinlenmek üzere kaydedilmesinden Almanya’nin haberdar olmadigi pek mantikli bir durum olarak görülmüyor. Basbakan Merkel katildigi bir televizyon programinda, ABD yönetimini Almanya topraklarinda sürdürdügü istihbarat faaliyetlerinde kayitsiz sartsiz Alman yasalarina uymaya davet ederek, “Ayni savunma ittifakinin üyesiyiz. Birbirimize güvenebilmemiz lazim” demekle yetindi.
Sol Parti ve Yesiller, hükümetin daha önce bu dinlemelerden haberdar olup olmadigini sorguluyor ve buna açiklik getirilmesini talep ediyor. Zira, dis istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Dairesinin (BND), dinlemelerden haberdar oldugu ileri sürüldü. Bild gazetesinde yer alan habere göre, yurt disinda (Afganistan ve Yemen) kaçirilan Alman vatandasi hakkinda ABD’li istihbarat örgütlerinin BND’den daha fazla bilgisi varmis ve bu yüzden de ABD’nin devreye girdigi ve bilgi verdigi ifade edildi. Bu bilgilerin NSA’nin Prism programi sayesinde ABD istihbarat örgütleri tarafindan toplandigi biliniyor. Friedrich, ABD’ye gitmeden önce bu programin daha çok terörizmle mücadele için kullanildigini ileri sürmüstü. Ancak durumun böyle olmadigi anlasiliyor.
SEÇIM KAMPANYASINA DAMGASINI VURACAK GIBI
NSA’nin Almanya’da yaptigi dinlemelerin 22 Eylül’de yapilacak seçimlere kadar yogun bir sekilde tartisilmasi bekleniyor. Muhalefet partileri SPD, Yesiller ve Sol Parti hükümetten açiklik talep ederken, seçimlerden sonra arastirma komisyonunun kurulmasini simdiden gündeme getirdiler. SPD Basbakan Adayi Peer Steinbrück yaptigi açiklamada Basbakan Angela Merkel’in göreve gelirken Alman halkina zarar gelmemesi için yemin ettigini hatirlatarak, “Merkel bu sorumlulugunu yerine getirmeyerek yeminini ihlal etmistir” dedi.
Yesiller Partisi Meclis Grup Baskani Jürgen Trittin ise hükümeti izleme ve dinleme skandalindan ötürü ABD ile is birligi kosullarini gözden geçirmeye çagirdi. Trittin, halen Moskova’da bulunan eski ABD ajani Edward Snowden’a da siginma hakki taninmasi gerektigini söyledi.
Sol Parti Es Baskani Katja Kipping, “2000’lerin basindan bu yana izleme faaliyetleri için sürdürülen Alman-Amerikan is birligi tüm detaylariyla açiklanmalidir” dedi.
Bütün bunlar genel seçimlere kadar kisisel bilgilerin güvenligi, NSA’nin dinlemeleri gibi konularin yogun olarak tartisilacagi ve özellikle CDU’nun ikna edici bir açiklama yapmamasi durumunda, -ki yapmasi zor görünüyor- oy kaybina ugrayacagi anlamina geliyor. Bugüne kadar oyunu yüksekte tutmayi basaran CDU’nun özellikle genç kesimler arasinda önemli oranda oy kaybina ugrayabilecegi tahmin ediliyor.
Ancak, buna ragmen seçimlerden mevcut hükümetin çikmasi durumunda da konunun tartisilmaya devam edecegi anlasiliyor. Çünkü muhalefet partileri seçimlerden sonra Federal Parlamento’da bir arastirma komisyonunun kurulmasini talep edecek. Bu da, dinleme skandalinin daha uzun bir süre Alman iç politikasini mesgul edecegi anlamina geliyor.
Ancak bu durumun kendisi, Almanya’daki ABD faaliyetlerinin kendisini bir kez daha sorgulamayi beraberinde getiriyor. Ikinci Dünya Savasindan sonra Sovyetler’le mücadele adi altinda Federal Almanya’ya yerlesen ABD, pek çok kente askeri üsler kurmustu. ABD ordusunun Avrupa’daki kumanda merkezi de Almanya’da. Bütün bunlar ABD’nin Almanya’daki varliginin halkin yararina degil zararina oldugunu bir kez daha gösteriyor.
SNOWDEN, RUSYA DISINA ÇIKAMIYOR
ABD yönetimi hakkinda uluslararasi arama karari çikarip pasaportunu iptal ettigi için 23 Haziran tarihinden bu yana Rusya’nin baskenti Moskova’nin Seremetyevo havalimani transit yolcu terminalinde gizlenen Eski Ajan Edward Snowden, 12 Temmuz’da Rus insan haklari örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. New York merkezli Insan Haklari Izleme Örgütünün Moskova bürosu yetkililerinden Tanya Loksina, görüsme sonrasi, “Snowden bize Moskova’da kalmak istedigini söyledi” seklinde açiklamada bulundu
Tanya Loksina, “Bize, Latin Amerika’ya gidemiyorum. Bu yüzden Rusya’da kalacagim’ dedi” diye konustu. HRW, toplantida çekilmis bir fotografi medyaya dagitti. 30 yasindaki Snowden’in temiz kiyafetler içinde ve saglikli görünümü dikkat çekti.
Toplantiya katilanlarin verdigi bilgiye göre Snowden, Bolivya Devlet Baskani Evo Morales’in uçaginin aranmasini, “ABD tarihinde esi benzeri görülmemis bir müdahale” sözleriyle tanimladi.
Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin’in Sözcüsü Dimitri Peskov, “Snowden’in Rusya’da kalabilecegini ancak bunun için kisisel olarak basvuruda bulunmasi ve ABD ile iliskilere gölge düsürecek herhangi bir faaliyette bulunmayacagina dair söz vermesi gerektigini” söyledi.
Putin, Snowden’e söz konusu kosullu teklifi bu ay basinda yapmis, Snowden ise bunun üzerine Rusya’ya yaptigi siginma basvurusunu geri çekmisti.
ABD’nin hakkinda arama karari çikardigi Snowden önce Hong Kong’a, oradan da Moskova’ya kaçmisti. Halen Moskova’nin Seremetyevo Havaalani’nin transit bölümünde bulunan Snowden’e Bolivya, Nikaragua ve Venezuela siginma hakki tanidi. Ancak, bu haktan yararlanabilmesi için Venezuela’ya gitmesi gerekiyor.
MICROSOFT ISTIHBARATLA ISBIRLIGI YAPIYOR
Halen Rusya’da bulunan ABD Eski Ajani Edward Snowden’in ifsaatlari, yüz milyonlarin kullandigi web hizmetlerinin kimlere bilgi sizdirdigini ortaya çikariyor. Ingiliz Guardian gazetesinin haberine göre, bilisim devi Microsoft da ABD istihbarat servisi NSA ile yakin is birligi yapiyor. Buna göre Hotmail’den Outlook’a geçis sirasinda NSA, platformdaki sifreli yazismalari çözmekte zorlanmis. Bunun üzerine Microsoft yönetimiyle görüsen NSA yetkililerine Outlook’un “anahtarlar”i teslim edilmis. Microsoft’un ABD istihbaratina Skype ve SkyDrive hizmetlerine tam erisim için de yardimci oldugu kaydedildi.
Yücel Özdemir
(Köln/EVRENSEL)