Can Dündar ve Erdem Gül için 30 adimlik eylem
Dündar ve Gül için 30 adimlik eylem... MIT TIR’lari haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayin Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün meslektaslari, tutukluluklarin 30. günü nedeniyle bugün Taksim Tünel’de bir araya geldi.
Can Dündar mektubunda, "Çamurlu bir havuzda olmaktansa, onurlu bir tecritte olmak yegdir" dedi.
MIT TIR’lari haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayin Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’ün meslektaslari, tutukluluklarin 30. günü nedeniyle bugün Taksim Tünel’de bir araya geldi.
Gazeteciler, tutuklu olan meslektaslarinin serbest birakilmasi için Beyoglu`nda bir araya gelip ’30 adim eylemi’ yapti. Eylemde, Can Dündar`in “Çamurdan bir havuzda olmaktansa onurlu bir tecritte sizlerle yoldas olmayi tercih ediyoruz.” diye seslendigi mektubu da okundu. Erdem Gül de mektubunda, su ifadelere yer verdi: “Ben de ayni saatlerde burada size dogru adim atiyor olacagim. Adim adim da olsa hep beraber yol almak dilegiyle.”
Beyoglu Tünel Meydani’nda bir araya gelen gazeteciler ve milletvekilleri, tutuklu gazeteciler için `30 adim eylemi` yapti. ‘Özgür Basin Susturulamaz’ sloganiyla yürüyen gazeteciler, ‘Yansak da dokunacagiz’ yazili dövizlerle tutuklu meslektaslarinin serbest kalmasini istedi. Yürüme eyleminden sonra gazeteci Erdem Gül’ün esi Asli Gül, esinin cezaevinden yazdigi mektubu okudu. Gül mektubunda söyle seslendi: “Ben size adimlarinizi dikkatli atin desem ahkam kesmek olur. Çünkü burada adim atarken dikkatli olmak gibi bir sorun yok. Bir, iki, üç, dört, bes duvar. Ama orasi öyle mi? Sizi uyaracak bir suvariniz bile yok. Öyle görünüyor ki uyari falan dinleyeceginiz yok. Adimlarinizi atacaksiniz. O halde ben de ayni saatlerde burada size dogru adim atiyor olacagim. Adim adim da olsa hep beraber yol almak dilegiyle.”
Dilek Dündar da esi Can Dündar’in mektubunda yazdiklarini gazeteci arkadaslariyla paylasti. Dündar, mektubunda su ifadelere yer verdi: “Sevgili dostlar. 5 yil önce ben sizlerle, agzimda bir siyah bantla Nedim Sener, Ahmet Sik için, özgür medya için yürümüstüm. Elimizde ‘bugün Ahmet, Nedim yarin kim’ yazili pankartlar tasiyorduk. Cevap benmisim. Hapishane nöbetini onlardan devraldik. Senaryo o günküyle ayni. Iftira, tehdit, adaletsiz yargi, hapis. Cevabimiz da o günüyle ayni. Kararlilik, cesaret, direnç, inadina gazetecilik. Bizi sindirmeye korkutmaya çalisiyorlar. Sinmiyoruz, korkmuyoruz. Inadina yaziyor, söylüyoruz. Mesele bizim tutsak olmamiz degil, haberin tutsak edilmesi. Mesele bizim tutuklulugumuz degil, halkin bilgiden, haberden, gerçekten mahrum edilisi. Yalana mahkum edilisi. Bu halk o yalanlardan kurtulana kadar pes etmeyecegiz. Bir avuç da olsak gazeteciligin hakkini verecegiz. Hakikat için mücadele edecegiz. Çamurdan bir havuzda olmaktansa onurlu bir tecritte sizlerle yoldas olmayi tercih ediyoruz. Sonunda gerçek suçlularin yargilandigini görecegiz. Buna yürekten inaniyorum.”
Eyleme katilan gazeteciler adina basin metnini Cumhuriyet Yazari Ceyda Karan okudu. Karan,“Hiçbir iktidar soran, sorgulayan gazeteciyi sevmedi. Sansürlendik, baskiya ugradik, isten kovulduk, tehdit edildik, hapse atildik hatta öldürüldük. Gün geldi yikicilik, bölücülük yaftasi yapistirildi. Gün geldi çetecilik, casusluk. Aslinda görüslerimiz farkliydi ama yaptigimiz is ayniydi. Biz her seferinde gazetecilik yaptik çünkü gazeteciydik. Demokratik bir ülkede fikir ve düsünce özgürlügümüzü kullandik. Halkin haber alma hakkinin hakkini verdik.” dedi.
“Erdem ve Can’in tutuksuz yargilanmalarini talep ediyoruz.” diye devam eden Karan, “Yalniz onlarin degil bugün tüm tutuklu gazetecilerin serbest birakilmasini talep diyoruz. Demokratik bir ülkede 34 gazetecinin tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde bulunmasinin Türkiye’nin demokrasi sicilinde yeni bir kara leke olduguna ve tarihin bunu da not ettigine dikkat çekiyoruz. Biz ne hain ne casus ne kahramaniz. Biz gazeteciyiz o nedenle yansak da dokunacagiz ve yine mücadeledeyiz yine hedefteyiz yine hakli çikacagiz.” ifadelerini kullandi.
CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL`E DESTEK EYLEMINDEN KARELER
Can ve Erdem’in Gazeteci Arkadaslari adina yapilan yazili açiklamada, Dündar ve Gül’ün haber yaptiklari için 26 Kasim’dan bu yana Silivri Cezaevi’nde tutuklu oldugu animsatildi.
“Ne o TIR’lari Suriye’ye gönderen, ne o TIR’lari durduran, ne o fotograflari çekenler onlar. Erdem ve Can, toplumun haber alma hakki kapsaminda edindikleri bilgileri yazdilar. Yani islerini yaptilar” denilen açiklamada, Dündar ve Gül’ün gazetecilik faaliyetleri nedeniyle bir aydir Silivri Cezaevi’nin soguk hücrelerinde tutuldugu ifade edildi.
Cezaevlerinde 34 tutuklu ve hükümlü gazetecinin bulundugu kaydedilen açiklamada, özetle su ifadelere yer verildi: “Üstelik delilleri karartma ihtimalleri yok, çünkü tek delil, basili Cumhuriyet Gazetesi nüshalaridir. Ve kaçma süphesi de söz konusu degil.
Gazeteciligin ve meslektaslarimizin ugradigi bu haksizlik karsisinda susmak hiç birimize yakismaz. Çünkü biz bu filmi Odatv Davasi sirasinda da görmüstük. O gün de ‘yansak da dokunacagiz’ diyerek gazeteci arkadaslarimizin özgürlügü için sokaklara çikmis, ‘kalemden kitaptan bomba olmaz’ demis, meslektaslarimizin yaninda oldugumuzu haykirmistik.
Bugün tarih tekerrür ediyor. Tutuklu gazetecilerin tutuksuz yargilanmalarini talep etmek; meslegimizi ve halkin haber alma hakkini savunmak için yine sokaklara çikiyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanisinin 30. gününde, ‘bu dava nereye kadar giderse biz de pesindeyiz’ demek için, 30 adimlik yürüyüse çagiriyoruz hepinizi.
26 Aralik 2015 Cumartesi günü (bugün) saat 14:00’te Tünel Meydani’nda bulusup 30 adim atacagiz. Hakikat asla hapsedilemez. Halkin haber alma hürriyeti asla engellenemez!